Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
ZALIMLER-MAZLUMLAR
ZALIMLER-MAZLUMLAR
Insan denen mükerrem varligin yaratilis hikmeti,yaratanini tanimasi ve O'na kulluk etmesidir.Bu hikmeti anlayip kavramaya ve geregince hareket etmeye yardimci olmak çok büyük bir fazilettir.Bu hikmetin anlasilmasina, yasanilmasina mani olmak ise,asaginin asagisi bir rezalettir.
Zulümlerin en bayagisi,inancin ve inancin geregini yasama üzerinde estirilen terör ve baskilardir.
Insanlik tarihinin sahit oldugu en acimasiz,en zalimane terörler,iktidar sahiplerinin inanan insanlar üzerinde uyguladigi terörlerdir.Hz.Adem aleyhisselamdan beri,zaman zaman bozulan toplumlarda ekonomik ve siyasi gücü elinde bulunduranlar,hükmettikleri toplumlara tiksindirici boyutlara varan çesit çesit baskilar ve zulümler yapmislardir.Allah Teâlâ ve Tekaddes Hazretleri de bu bozulan toplumlarin islahi ve yeniden yaratilis hikmetini anlayip kavramalari için peygamberler ve bu peygamberlerle ya yeni bir nizam göndermis,ya da kendilerinden önceki peygambere verilen ilahi nizamla hükmetmelerini emir buyurmustur.
Her yeni peygamberin gelisi ve hak nizamin indirilisi ile insanlik tarihinin hak-batil mücadelesi yeni yeni boyutlar kazanarak devam ede gelmistir.Bu mücadelede Hakk'a karsi direnenler,her zaman ekonomik ve siyasi gücü elinde bulunduranlar olmustur.Onlar bütün imkanlarini seferber ederek,sömürdükleri,kanlarini ve iliklerini emdikleri ve bir sürü haline getirdikleri insanlarin yaratilis hikmetini anlayip,peygamberlerin,onlarin izinde gidenlerin,hak nizamin safina geçmemeleri için her türlü çaba ve gayreti göstermislerdir.
Cünkü onlar haksiz yere,zulmen elde ettikleri makam ve mevkilerini,mal ve mülklerini haksiz kazançlarini, itibarlarini kaybetmek istemiyor ve direniyorlardi.Bir köle haline getirdikleri,yaratilis hikmetini ve yaratanini unutup,çesit çesit putlara tapan,çesit çesit batil inançlara sahip olan insanlari da: "Bu yeni gelen peygamber,bu yeni din sizin düzeninizi yikacak.
Sizin her seyinize el koyacak.Simdiki hayatinizi yasayamayacaksiniz."gibi sözlerle hak dine karsi kiskirtiyor.Hak dine,onun mübelligi peygamberlere çesit çesit iftira ve yalanlar da bulunuyorlar.Bütün bunlara ragmen bu iftira ve yalanlara aldirmayip iman edenler ise tehdit ediyor,tehditle imanindan dönmeyenlerin imkanlarini kisitliyor,elinden aliyor,bununla da neticeye varamadigi zaman iskencelere basliyorlardi.
Bu karakter bütün asirlar boyunca zalimlerin,hak düsmanlarinin ortak karakteridir.
1- Önce ikna etmeye çalismak.
2- Ikna olmazsa tehdit etmek.
3- Tehditle de olmazsa iftira etmek,imkanlarini elinden almak.
4- Bununla da olmaz ise iskence etmek ve hatta hayatina son vermek.
Hak-Batil mücadelesinde zalimlerin,ehli küfrün inananlara yaptiklari iskence,tahakküm ve zulümlerin hangi boyutlara kadar ulastigini su hadisi serif çok açik bir sekilde göstermektedir:
Habbab bin Eret radiyallahu anh rivayet ediyor:
"Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem, hirkasini kendisine yastik yapmis bir vaziyette Kabe'nin gölgesinde yaslanmis oturuyor iken,müsriklerin eziyetlerinden sikayet ettik ve: Bizim için Allah'tan yardim istemeyecek misin? Bizim için Allah'a dua etmeyecek misin? dedik.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu:
Sizden önceki milletlerde iman eden kimse,yakalanip, kazilan bir çukura atilirdi.Sonra bir testere getirilip basindan baslayarak ikiye ayrilirdi.Onu dininden döndürmek için demir taraklarla tararlardi.Derilerini yüzüp kemiklerinden ayirirlardi.Bütün bu yapilanlar onlari dinlerinden döndürmüyordu.Vallahi Allah bu isi tamamlayacaktir.Hem de öylesine ki bir süvari San'adan çikip(Yemen'de bir sehir adidir.Simdiki Yemen'in bas sehridir.)Allah'tan ve koyunlarini kurt kapmasindan baska hiç kimseden korkmadan Hadramut'a(Arap yarimadasinin dogusunda bir bölge) kadar gidecektir.Ne var ki siz acele ediyorsunuz."(Buhari)
Görüldügü gibi kafir ve zalimler kan ve zulümle elde ettikleri saltanatlarini,ekonomik imkanlarini, çesit çesit çikarlarini kaybetmemek için her türlü asagiliga,bayagiliga tevessül ediyor,zulüm etmekten,iskence etmekten,öldürmekten asla çekinmiyorlar.Bu zavallilar bilmiyorlar ki,bu yaptiklari asla Hakk'in galibiyetine mani olamayacak,Hak din ve onun samimi,ihlasli tabileri muhakkak galip gelecektir.
Bu zavallilar bilmiyorlar ki,bu yaptiklari ile ebedi hayatlarini mahvediyorlar.Cehennemi ve cehennem azabini hak ediyorlar.Ne büyük bir nasipsizlik,ne büyük bir hüsran ya Rabbi!..
Hadisi seriften çikaracagimiz bir çok hikmetler ve ibretler vardir:
1- Bir müslüman olarak Rabbimize kul olmak,inancimizin geregini yasamak yolunda Rabbe yürürken O'na kavusana kadar çesit çesit engeller ile karsilasacak, buna hazir olacak ve neticesine katlanacagiz.
2- Iman etmek,müslüman olmak ve müslümanca yasamak için bedel gerekmektedir.Bizden öncekiler, çesit çesit zulümlere, iskencelere ugrayarak,hatta bu ugurda canlarini vererek bir bedel ödemisler.Iman,ask,sevda bahçesinde sehadet gülleri dermisler ve Rab katinda yüce mertebelere ermislerdir.Bunu böyle bilecek,böyle inanacak ve ona göre davranacak, külfetsiz nimete konmak ham hayaliyle vakit öldürmeyecek, seyirci degil vakianin içinde olmak cesaretini gösterecegiz.
3- Bir kisi ve toplum neye inaniyor,hangi inanca hizmet ediyorsa,o inancin kurallarina göre hizmet etmek,o kurallara göre hareket etmek mecburiyetindedir.Bunun sonunda hosa gitmeyen,can sikici durumlar ve hatta hayat-nemat meselesi olsa bile kendi kurallarini terk edip baska kurallarla sahaya çikmak bir kisim geçici muvaffakiyetler elde edilse bile neticesi bozgundur,hezimettir.
4- Hakkin zaferi; din,dil,irk,farki gözetmeden bütün insanliga hizmettir,rahmettir.Insanin en tabii,vazgeçilmez hakki olan,din,can,mal,namus hak ve hürriyetinin korunmasi, inandigini inandigi sekilde yasama hakkinin muhafaza altina alinmasidir.
San'adan Hadramut'a kadar korkusuz yolculuk müjdesi Islam'in hakim oldugu bütün cografyalarda yasanilacak mutlulugun bir müjdesidir.
Bugün insanligin yasadigi mutsuzluklar,gerek çeteler marifetiyle ve gerekse devletler marifetiyle yapilan terörler,Islamsizliktan,ilahi düsturun,Kur'anî hakikatlerin, nebevi yasantinin fert,toplum ve devlet hayatindan uzaklastirilmasindan kaynaklanmaktadir.
5- Mazlum,magdur ve mustazaf durumda olanlarin,inançlari ugrunda iskenceye tabi tutulan,haklari ellerinden alinan, haklari gasbedilenlerin acele etmemeleri, ümitsizlige kapilmamalari gerekmektedir.
Imanlari ugrunda zulme ugrayanlar,zulüm çarklari arasinda lime lime parçalansalar da,tiksindirici iskencelere tabi tutulsalar da asla davalarindan vazgeçmemeli,düzenbazlarin çesit çesit dünyevi vaatlerine aldanmamali,birlik ve beraberliklerini bozmamalidirlar.Cünkü düsman güçler saflari dagitmak,iman birligini bozmak için onlarin içinden çesitli zaaflari olan insanlari isaretler,onlara göz kamastirici vaatlerde bulunurlar.Onlari iman safindan,dava safindan ayirdiktan sonra da kendi emelleri için kullanirlar. Istedikleri sekilde kullanamadiklari zaman da aleyhlerine geçip olmadik iftiralarla saf disi ederler.Böylece bir tasla iki kus vururlar.
Böyle durumlarda alemlerin efendisi Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin kendisine davasindan vazgeçmesine karsilik krallik,dünya mal ve mülkü,en güzel kadinlari teklif karsisinda müsriklere verdigi o göz kamastirici, o muhtesem cevabini hatirlamaliyiz.
"Vallahi sag elime Günes'i,sol elime Ay'i koysalar bu davamdan asla vazgeçmem."
7- Küfür yobazlarinin,ilkel zalimlerin en belirgin özelliklerinden biri de taskinliklar,haksizliklar,hak ve hukuk disiliklar yaparak sürekli olarak toplumu germek, karsi taskinliklar yaptirmaya çalismaktir.
Onun için ellerindeki bütün imkanlari,satilik medyayi kullanarak mazlumlari,magdurlari aykiri davranmak,toplumda huzursuzluk çikarmak ve toplumu germekle suçlarlar.Bunu hep yapa gelmisler ve halen yapmaktadirlar.Bunlarin oyunlarina gelmemek, yersiz,gereksiz ve zamansiz tepkilerden hazer etmek gerekir.Bu küfür yobazlarina,bu ilkel zalimlere verilecek en etkin cevap iman,Islam davasindan asla taviz vermeden ashabcasina sabit kadem olmaktir.
Her sartta,her durumda inancimizin geregini yasamak, yilginlik ve bikkinlik göstermemektir.
8- Insan acelecidir.Kastettigi bir seyi,niyet ettigi bir isi hemen basarmak,elde etmek,hedefine en kisa zamanda, hiçbir engele takilmadan ulasmak ister.
Halbuki dava adamlari asla acele etmemeli,teenni ile hareket etmeli.Yürüdügü yolda karsilastigi olumsuzluklar karsisinda sabir göstermeli,asla tehevvüre kapilmamalidir.
Sabreden,her durumda haline sükreden, yorgunluk,bikkinlik, yilginlik göstermeden hizmete devam edenler,kulluk vazifesini yapmasi gerektigi sekilde yapanlar neticede hedefe ulasirlar.
Cünkü ihlas mayasiyla yogruldugu takdirde böyle bir hareketin,böyle bir sahsin,böyle bir toplumun hedefe ulasmamasi için hiçbir sebep yoktur.
Bu gibi kisiler,toplumlar yani mazlum, magdur ve mustazaf durumda olanlar,tarihi,bilhassa Islam tarihini çok okumali,çok iyi anlayip yorumlamalidirlar.
Zeki SOYAK
Selam Sevgi ve Dua ile