Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Mü'minlerarasi Kardeslik Haklari Talimatnâmesi
Mü'minlerarasi Kardeslik Haklari Talimatnâmesi
(1) Kur'ân'da "Mü'minler kesinlikle kardestir" buyurulmaktadir.
(2) Kiside müminlik sifati bulundugu müddetçe HICBIR BAHANE VE SEBEPLE bu kardeslik bozulamaz.
(3) Bir mü'min maazallah irtidat eder ve bu irtidat keyfiyeti müftü ve kadi tarafindan tesbit ve ilan edilirse, kardeslik ortadan kalkar.
(4) Müftü ve kadi olmayan hiç kimse bir mü'minin mürted olduguna dair fetva ve ilam veremez.
(5) Mü'mini tekfir eden kâfir olur.
(6) Bid'atlere ve günahlara batmis bir mü'min,sayet o bid'at ve günahlar kendisini küfre götürmüyorsa,imani baki ise kardeslikten atilamaz.
(7) Mü'minler,kendilerinden yasça ve rütbece(ilim,irfan, makam,mevki...) büyük olan mü'minlere hürmet ederler.
(8) Yasça ve rütbece küçük olanlara merhamet ve sefkat ile muamele ederler.
(9) Hadîs-i serifte "Büyüklerimize saygi göstermeyen, küçüklerimize sefkat etmeyen bizden degildir" buyurulmustur.
(10) Mü'min o kisidir ki,kendi kusur,ayip ve günahlarina bakmaktan ve onlar için üzülmekten dolayi baskalarinin noksanlarini,günah ve ayiplarini göremez.
(11) Bir mü'min, baska bir mü'mindeki(onda gerçekten mevcut olan)bir kusuru ayiplar, onu teshir ve terzil ederse,Allah ayni ayibi ona vermeden canini almaz.(Hadîs meali)
(12) Islâm'da tecessüs yoktur.Mü'minler,din kardeslerinin gizli kapali ayip,kusur ve günahlarini arastirmazlar,bu konuda merakli olmazlar,casusluk yapmazlar.
(13) Mü'minler mezhep,tarikat mesreb,cemaat farkliliklari yüzünden birbirlerine soguk durmazlar,hele iman kardesligi baglarini kesmezler veya gevsetmezler.
(14) Mü'minler futbol kulübü tutar gibi firka, hizip,cemaat tutmazlar,bu gibi asabiyetlerden ve huliganliklardan uzak dururlar.
(15) Kur'ân'in kesin açiklamasina göre "Allah katinda derecesi en yüksek mü'min, en takvali olan,yani Allah'tan en fazla korkan,Allah'in emir ve yasaklarina en fazla uyan mü'mindir."
(16) Dinimiz irk, kabile,lisan, kültüre dayanan (yasama biçimi)asabiyetleri yasaklamistir.Türkçülük,Arapçilik, Kürtçülük,Cerkezcilik yapmak dogru degildir.Ben bir Türk olarak sâlih bir Kürd'ü,fâsik bir Türk'e tercih ederim.Kürt de sâlih bir Türk'ü fâsik bir Kürd'e tercih etmelidir.(Bir Müslümanin mensup oldugu kavmi ve toplumu sevmesinde bir sakinca yoktur.Yeter ki,Türkçülük,Kürtçülük,Arapçilik yapilmasin.)
(17) Mü'minler normal ve genel olarak kardestir.Iki mü'min arasinda ihtilaf,farklilik, anlasmazlik varsa onlar DAHA FAZLA KARDEÞTIR. Ta ki seytan onlari birbirine düsman etmesin.
(18) Bir mü'minin bir hocayi,bir seyhi, muhterem bir zati sevmemesi,onu tenkit etmesi,iman kardesligini bozmaz ve ona düsman olmak için geçerli ve yeterli bir sebep teskil etmez.
(19) Mü'minler kötülügü iyilikle uzaklastirirlar.
(20) Mü'min kardesin seni aramazsa sen onu ara,seni ziyaret etmezse sen onu ziyaret et,senin düskün zamaninda sana yardim etmemis olsa bile düserse sen onun yardimina kos.
(21) Mü'min mü'minin giybetini yapmaz.Seriat ancak fâsik-i mütecâhir olanlarin giybetinin yapilmasina izin vermistir. (Fâsik-i mütecâhir: Günahlari,haram olan isleri açikça, küstahça halka göstererek yapmak...)
(22) "O adam benim seyhimi ve tarikatimi sevmiyor,onlari tenkit ediyor..." diyerek bir mü'mine düsman olmak hiçbir tarikatliya yakismaz.Sadece "Onun nasibi yok..."diyebilir ve asla düsman olmaz.Aksi taktirde tarikatini,dininden yukarida görmek sapikligina düsmüs olur.
(23) Mü'min kardeslerine düsmanlik ederken,kâfirlerle dost olan,onlari veli ittihaz edenler kesinlikle olgun Müslüman degildir.
(24) Bir haksizliga ve zulme ugrayan mü'min,yüzde yüz hakli oldugu halde,fitne ve fesat çikmamasi için susar, kendini savunmaz ve hakkini aramazsa,Allah'a havale ederse ona iftira ve zulm eden (veya edenler) cezasiz kalmaz.Cünkü mazlum, isini Allah'a havale etmistir.Kâfir bile olsa mazlumun zulme ugramisin)duasini kabul eden Cenab-i Hak, mazlum mü'minin duasini kabul etmez mi?
(25) Her grup ve mesrebten mü'minler günde bes kez vakit farz namazlarda camilerde cemaat olurlarsa iman ve Islâm kardesligini pekistirmis olurlar.
(26) Dünyanin öbür ucundaki bir Müslüman haksizliga veya saldiriya ugrasa,bütün Müslümanlarin ona elden geldigi kadar yardim etmeleri,destek vermeleri gerekir.Bir mü'minin ayagina diken batinca,bütün mü'minler onun acisini kalplerinde hissetmelidir.
(27) Fiski, fücuru,günahi kendisini dinden çikartmayan bir Müslümanin arkasinda namaz kilinabilir.Yeter ki,namazin sihhatine mâni bir hal bulunmasin.
(28) Hadîste buyuruluyor: "Mazlum olsun,zâlim olsun kardesine yardim et." Ashab soruyor: "Mazluma yardimi anladik,zâlime nasil yardim edecegiz?" Efendimiz söyle cevap veriyor: "Elini onun elin üzerine koyarsin,yani zulmüne mani olursun."
(29) Din sömürüsü,mukaddesat bezirgânligi yapanlarin Müslümanligi süphelidir.Onlarda münafiklik alametleri vardir.Rüsvet alanlar,ihalelere fesat karistiranlar, devletin ve belediyelerin bütçelerini hortumlayanlar,haram yiyenler,saçi bitmedik yetimlerin haklarini gasbedenler ugursuz kimselerdir,onlarin serlerine ve fitnelerine karsi uyanik olmak gerekir.Onlar desteklenmez.
(30) Bir mü'mindeki günahlara,isyanlara,açikça görülen bozukluklara karsi olunabilir.Mü'minin bütün sahsiyetine düsmanlik edilmez,çünkü o sahsiyet içinde iman da vardir.
(31) Peygambere saldirilinca sesini çikartmiyor,tepki göstermiyor; kendi seyhine saldirilinca havalara çikiyor, ortaligi velveleye veriyor...Bu gibi adamlar kesinlikle olgun ve vasifli Müslüman degildir.
(32) Mü'min, Allah için yardim eder.Yardima muhtaç ve layik, ona tabiatiyla yardim eder.Yardima muhtaç,fakat layik degil, ona da yardim eder.Bu ikinci sinifa yardim edenler,onlarin serlerine karsi tedbir almalidir.(Itteku men ahsente ileyh...)
(33) Nasihat etmeye ehil olan kimseler,nasihata muhtaç mü'minlere güzel,uygun,yumusak,müjdeleyici ve uyarici,onun aklinin derecesine göre nasihat edip ögüt verirler.Kaba, kirici,kas yaparken göz çikartici,dinden sogutucu ögüt verilmez.Bu gibi ögütler anti-ögüttür.
(34) Tenkit etmeye ehliyet ve liyakati olan mü'minler, tenkit edilmesi gereken mü'minleri seriat hükümleri,edeb, ahlâk,adalet,vicdan,insaf sinirlari içinde tenkit edebilirler.Ancak tenkitlere kesinlikle hakaret ve iftira karistirilmamalidir.Böyle yapanlar alçak,seviyesiz, rezil kisilerdir.
(35) Mü'minler kötülemelere karsi, Islâm büyüklerinden Süleyman Darimî hazretlerinin su prensibine göre hareket etmelidir: "Bütün dünya halki beni kötülemek hususunda bir araya gelse,benim kendimi kötüledigim kadar kötüleyemezler..." buyurmustur.
(36) Mü'minler arasinda fitne fesat,nifak sikak,çekisme tepisme,tefrika çikarsa Ümmet birligi bozulur,Müslümanlarin gücü ve kuvveti elden gider,sonunda esir,zelil ve sefil olurlar,düsmanlari onlara galebe çalar.Kur'ân bunu haber veriyor,Peygamber bunu haber veriyor,Sâlih Selefler bunu haber veriyor.
(37) Bir Müslümanhakli veya haksiz bir sebepten dolayi din kardesine darilsa,küsse(üç günden fazla olmaz),kirilsa bile ona kesinlikle düsman olmamalidir.
Mehmet Sevket Eygi
Osmanlinin Yeni Torunu
Selam Sevgi ve Dua Ile
niteç namso
osmanlıyı severim.