Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Borc vermek ve almanin hadis ve ayetlerle Islam'daki yeri
Borc vermek ve almanin hadis ve ayetlerle Islam'daki yeri
Insanlarin birbirleriyle yardimlasma yollarindan biri de borc alip vermedir.Borc verme Islâm'da sevaptir.Dinimiz bunu tesvik etmistir.Hatta bazi durumlarda sadaka vermekten de sevaptir. Cenâb-i Hakk soyle buyurur:
"Eger Allah'a icten gelen istekle odunc verirseniz,Allah onu sizin icin kat kat artirir ve sizi bagislar." (et-Tegâbun,64/17).
Bir hadis-i serif'te ise Peygamber Efendimiz(s.a.v.)soyle buyurmustur:
"Sadaka 10 misliyle,borc 18 misliyle mukâfatlandirilir."
(et-Tergîb ve't-Terhîb, II, 40).
Bir kimse borc verdigi para vs.'nin bir kismini veya tamamini bagislayabilir.Borclusu guc durumda ise ona kolaylik gosterilmesine, hatta mumkun ise alacagini bagislamasini tesvik etmistir. Kur'an-i Kerîm'de:
"Borclu darda ise eli genisleyinceye kadar ona muhlet verin. Bilmis olsaniz borcu bagislamaniz sizin icin daha hayirlidir"(el-Bakara,2/280)buyrulur.
Tebarânî'nin Ebu Umâme (r.a.)'den nakline gore Rasûlullah (s.a.s.)soyle buyurdu:
"Kendi golgesinden baska hicbir golgenin bulunmayacagi bir gunde Allah'in kendisini golgelendirmesini arzu eden bir kimse,zor durumda kalmis olana kolaylik saglasin veya onun borcunu indirsin."(Ibn Kesîr,Tefsiru'l-Kur'ani'l-Azim, Istanbul1984,I,491).
Buhâri Ebu Hureyre'den soyle rivayet etmektedir: Hz. Peygamber(s.a.s.)soyle buyurdu:
"Insanlara borc veren bir tuccar vardi.Zor durumda kalmis birisini gorunce cocuklarina, onun borcunu affedin,belki Allah bizi bagislar derdi.Nihayet Allah da onu bagisladi. " (Ibn Kesîr, ayni yer).
Borcun Yazilmasi:
Kur'an'daki her hukum ayetindeki aciklik gibi borclanma konusunda da oylesine pratik bir hukum ortaya konmustur ki, bu hukme uyanlar hic bir zaman oteki hukumleri kabul edenler gibi perisan olmazlar.Cunku Kur'an, muminler icin rahmet ve sifadir.Onun sifa olusu ona teslim olanlar tarafindan gorulmus ve yasanmaktadir.Hakikatte onu kabul eden ve fakat hukmune teslim olmayan icin Kur'an,ne rahmet, ne de sifadir.Bugun alisverislerini Kur'an'a gore yapmiyanlar,ekonomik bir takim prensiplerden medet ummaktadirlar.Oysa Allah Teâlâ'nin emri dikkate alinmis olsa ve bu emirle yasanmis olunsa butun ic ve dis borclanmalar kendiliginden ve Allah'in yardimiyla bir rahmet olarak karsimiza cikar.
Kur'an'da toplum icinde yerlestirilmek istenen prensip, malin yok olmamasi ve muayyen bir zaman icin alinan borclar hususunda borcun miktarinin yazilmasidir.Bunu yazmak istege bagli olarak degil,ayet-i kerîme ile farz kilinmis bir husustur.Ayet de hic bir yoruma tabi tutulmayacak kadar aciktir.
"Ey iman edenler,muayyen bir zaman vaadiyle borclandiginizda onu yazin.Aranizda bir kâtip de dogrulukla yazsin.Yazan Allah'in kendisine ogrettigi gibi yazmaktan cekinmesin.Yazsin.Hak kendi uzerinde olan da yazdirsin. Sayet,borclu,sefih, kucuk ve kendisi yazdiramiyacak durumda ise,velisi dosdogru yazdirsin.Erkeklerden iki de sahit yapin.Eger iki erkek bulunmazsa Sahitlerden razi olacaginiz bir erkek,biri unuttugunda digeri ona hatirlatacak iki kadin olabilir.Sahitler cagirildiklarinda cekinmesinler. Borc,kucuk veya buyuk olsun onu muddeti ile beraber yazmaktan usenmeyin.Bu Allah yaninda adalete daha uygun, sahitlik icin daha saglam,supheye dusmemenize de daha yakindir... "(el-Bakara, 2/282).
Bu sebeple aldigimiz ve verdigimiz borclari her zaman sahitler esliginde yazili bir dokumanda bulundurmamiz sarttir.Dikkat etmemiz gereken su noktadir: Bu bir tavsiye degil,Allah'in kutsal kitabimizda cok acik ve net sekilde kullari icin verdigi bir emirdir.
Bu sebeple bir arkadasimizdan borc alacagimiz veya ona borc verecegimiz zaman anlasmamizi kagida dokmemiz gerekmektedir.Bu sebeple kimsenin kimseden darilmamasi ve "bana guvenmiyor musun?" ifadesinin kullanilmasi durumunda yukaridaki ayeti soyleyerek karsimizdaki insani bilgilendirmemiz gerekiyor.Allah bu sekilde emretmisse; demek bu sekilde daha uygundur.Insan unutabilir, surcebilir.Borclar yazilmazsa ve bir taraf unutursa arada anlasmazlik cikabilir ufak maddi cikarlar yuzunden iki taraf da iyi niyetli olmasina ragmen araya seytan girebilir,yanlis anlasilmalardan oturu darginliklar meydana gelebilir.
Katâde der ki: "Bize anlatildigina gore,Ebu Suleyman el-Mar'asî Kâ'b'in arkadaslarindan birisiydi.Bir gun arkadaslarina soyle sordu: "Rabbina dua ettiginde duasina icabet edilmeyen mazlûmu biliyor musunuz?" ona "Bu nasil olur?" diye sorduklarinda:
"Bir adam belli bir vade ile satis yapar,sahit tutmaz ve yazmaz,malinin zamani gelince sahibi bunu inkâr eder,o da Rabbina dua eder,ama duasina icabet edilmez.Cunku o, Rabbina isyan etmistir." dedi.
Ayrica,birisine bir seneligine 2 milyon borc veren kimse, aradan bir sene de gecmis olsa,yine bu miktar alacaginin oldugunu bilmelidir.Fakat odeme esnasinda borclu, paranin yillik deger kaybini nazara alarak ona gore bir fazlalik verirse,aldigi borcun kiymetini vermis olacagindan borc aldigi kisinin hakkina girmez.
Ama bu durum bircok alim tarafindan farkli goruslerle tenkid edilmis ve borc ne ise aradan zaman gecse de ayni kalmasi gerektigi savunulmustur.Her iki durumda da sahih olan sudur ki; borc alindiginda geri verilmesi gereken iadenin ne kadar olacagini borc alimi sirasinda kararlastirmak faize girer.Bunun kararlastirmasini ancak borcu verirken yapmak veya borcu "degeri kaybolmayan seyler" uzerinden alip vermektir.
Bu meselede soyle bir yol da tercih edilebilir ki,bu en sâlimi ve en sihhatlisidir.Borc verme,doviz yoluyla olabilecegi gibi,altin uzerinden de yapilabilir.Boylece faiz suphesi de ortadan kalkmis olur.
Islam'da borc yoluyla kisa vadeli ve kucuk kredileri temin etmek mumkun olabilir.Bu,akrabalik,dostluk,kardeslik, karsilikli yardimlasma, karsiligini ahirette alma,ileride kendisi de benzer ekonomik sIkintiya duserse,destek hazirlama dusuncesiyle yapilabilir.Kisa vadeli ihtiyaclarin esnaf,tuccar ve komsularla hisim-akraba arasinda cozumlenmesi ve bundan bir cikar beklenmemesi en guzel ve kalici bir cozumdur.
Bu yolla fertler birbirine yakinlasir,iyilik duygulari guclenir,ayrica taraflar surekli olarak karz-i hasen sevabina nail olurlar.Islam'da, uzun vadeli ve buyuk krediler icin kâr ortakligi esasi getirilmistir.Cunku bir cikar olmaksizin,birinin digerinin sermayesi ile surekli tek tarafli kazanmasi hakkaniyete uygun degildir.Ozellikle kredinin miktari buyudukce bunu borc olculeri icinde cozmek mumkun olmaz.
Krediye ihtiyaci olan isadami durust calisir,ortaklarini gercek mal varligina hissedar yapar ve gercek kâri paylasmaya ya da ortaklarin anaparalarina eklemeye razi olursa rahat bir sekilde ek sermaye bulabilir.Âtil bir sekilde kasalarda,yastik altinda hapsedilmis buyuk sermaye de ekonomiye katilmis ve insanlar faiz belasindan kurtulmus olur.
Islam toplumunda asirlardir uygulanan bu sosyal yardimlasma zaafa ugradi.Ekonomik krizler,insanlarin dunyevîlesmesi, sevap ve Allah rizasi yerine,faiz ve menfaatcilik topluma hâkim oldu.Ayrica borc alan kimselerin bunu istismar etmesi,yalana basvurmasi,zamaninda odememesi borc vererek sevap uman iyi niyetli insanlari da daha tedbirli olmaya yonlendirdi.Birkac kotu niyetli sahtekar,Islam'in bu guzel gelenegini baltalamaktadir.Yine de,imkân sahibi muslumanlara secici olmak sartiyla, borc vermeye devam ederek,kat kat sevap almalarini tavsiye ediyoruz.
Bu konudaki ders alinabilecek hadis-i serif'ler
1- Amellerin Allah Teala'ya en sevimli olani,ac bir fakiri yediren,yahud onun borcunu odeyen veyahud da ondan bir sikintiyi gideren kimsenin amelidir.
Ravi: Hz. Hakem ibni Umeyr (r.a.)
2- Kefeni guzellestiriniz.Olulerinize,arkalarindan feryad etmekle,fena tezkiye ile,vasiyetlerini tehirle ve yakanlarini ve kabirlerini ziyareti terk ile eza vermeyiniz.Onlaran borclarini odemede acele ediniz. (Kabirde)kotu komsudan uzak tutunuz.Kabir kazdiginizda,onu derinlestirip guzellestiriniz.
Ravi: Hz. Ummu Seleme (r.a.)
3- Ne dusunursun? Senin annenin birisine bir borcu olsa, onun yerine o borcu oder misin? Dedi ki: "Evet".Buyurdu ki: "Allah'a olan borcun odenmesi daha evlâdir.(Abdullah Ibni Abbas'in ''Ya Resulallah,annem oldu.Uzerinde bir aylik oruc borcu vardir.''demesi uzerine yukaridaki hadis varid oldu.)
Ravi: Hz. bni Abbas(r.anhuma)
4- Bana soyler misin; babanin bir borcu olsa,sen de onu odesen bu kabul edilir degil mi? Ashab: "Evet" dedi.Allah senden daha merhametlidir.Babanin yerine hac et.
Ravi: Hz.Sevde binti Zem'a(r.a.)
5- Allah(z.c.hz.)borcunu odeyinceye kadar borclu ile beraberdir.Bu borc Allah'in hoslanmadigi bir borc olmadikca.
Ravi: Hz.Abdullah Ibni Cafer (r.a.)
6- Borc,o borcun sahibine odettirilir.Yalniz su uc hal haric: dusmanla mucadeleden geri kalmamak icin borc etmis ve odeyemeden olmus ise; Bir fakir adama garib bir misafir gelmis ve o evde olmus, cenazeyi kaldirmak icin o fakir adam borc etmis fakat odeyememis ise; Bekâr bir adam harama girmemek icin borcla evlenmis odeyememis ise,Bunlarin borcunu kiyamette Allah (z.c.hz. oder.
Ravi: Hz. Ibni Amr (r.a.)
7- Hangi adam ki,odememek niyetiyle borc ederse,bu adam Allah'in huzuruna hirsiz olarak cikar.
Ravi: Hz. Suheyb (r.a.)
8- Borc kelepcedir ve agir bir bagdir.Bu,kulun boynuna yukletilir.Bununla insan mesudda olur,bedbaht ta.Borc insani uzer ve gece ve gunduz saatlerinde huzunlendirir. (uzulmekle de insan mecur olur).Ve onu odeyinceye kadar, borclunun ecir almasi kesintisiz devam eder.Boylece borc, insanin saadet sebebi olur.Bir de var ki,ehemmiyet vermez ve boyle olur gider.Bununla da ahiret sekaveti olur.
Ravi: Hz.AmrIbni Hazim(r.a.)
9- Bir kimse bir borcu yuklenir ve Allah da bilir ki onu odemek niyetindedir.Muhakkak ki Allah,dunyada o borcu eda etmekte kendisine yardim eder.
Ravi: Hz. Meymune (r.anha)
10- Bir kimse bir fakire muhlet verse veya borcunu bagislasa,kendisinden baska golge bulunmayan gunde Allah onu kendi golgesinde golgelendirir.
Ravi: Hz. Ebû Yesr (r.a.)
11- Bir kimseyi Allah'in kendisinin musibetini def etmesi, dilegini vermesi ve kiyamette Arsi Âlânin golgesinde golgelendirmesi memnun ediyorsa, dardaki adamin borcunun gununu uzatsin veya o borcu bagislasin.
Ravi: Hz. Ebû Yusr (r.a.)
12- Bir kimse,bir borcu odeyecek veya bir ganimeti ihya edecek bir sefaatte (yardimda) bulunsa,ayaklarin kaydigi gunde (siratta)Allah(z.c.hz.)onun iki ayagini sabit kadem eder.
Ravi: Hz. Câbir (r.a.)
Sonuc olarak:
1-) Zaruri olmadikca borca girilmemeli,borc alindigi takdirde ise,hakka-hukuka riayet edilmelidir.Imkâni olan muslumanlar borc gelenegini surdurmeli,yukaridaki ayetlerde de ifade edildigi gibi Allahu Teala'nin bunu karsiliksiz birakmayacagina da kesin olarak inanmalidir.
2-) Borc verenleri tesvik etmeli,borcunu verirken dua ve tesekkurlerle ona psikolojik destek vermelidir.Hatta kucuk de olsa bir hediye takdim edilmelidir.
3-) Borcun Islamî, ahlakî ve insanî guzel bir davranis oldugu, hicbir cikar ve menfaat gozetilmeden yapilmasi gerektigi unutulmamalidir.
4-) Borc verilirken karsidaki insanin nefsini ezmemeli,ona moral vererek onun bu zor zamaninda ona destek olunmalidir.
5-) Borc verdiginiz kisiye vadesi uzatilmasini veya affedilmesine karar verseniz bile bu durumu ona gecerli bircok sebep belirterek onu ikna etmeli,onun gururunu incitmemek icin cok dikkatli davranilmalidir.
Allah borc alana da; verene de merhamet etsin.
Bizlere de borclarmizi odememizde kolayliklar nasip etsin.
AMIN
Alinti
Selam Sevgi ve Dua Ile