Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


HASTAYÜREKLILER

HASTAYÜREKLILER

8- insanlardan öyleleri de var ki,inanmadiklari halde "Allah'a ve âhiret gününe inandik" derler.9-Allah'i ve mü'minleri aldatmaga çalisirlar,halbuki yalniz kendilerini aldatirlar da farkinda olmazlar.10-Onlarin kablerinde hastalik vardir.Allah da hastaliklarini artirmistir.Yalan söylemelerinden ötürü onlara aci bir azâb vardir.

11- Onlara:"Yeryüzünde bozgunculuk yapmayin," dendigi zaman:"Biz sadece düzelticileriz," derler.12-Iyi bilin ki, onlar bozgunculardir; fakat anlamazlar.13- Onlara: "Insanlarin inandiklari gibi siz de inanin" dense,"O beyinsizlerin inandigi gibi inanir miyiz?" derler.

Iyi bilin ki,asil beyinsizler kendileridir; fakat bilmezler.14- Inanmis olanlara rastladiklari zaman; "Inandik," derler.Fakat seytânlariylayalniz kaldiklari zaman;"Biz sizinle beraberiz,biz sadece (onlarla) alay edi­yoruz," derler.15-Allah da kendileriyle alay eder ve onlari birakir;taskinliklari içinde bocalayip dururlar. (Bakara:92/8-15)

Bu âyetlerde bazi insanlarin,Allah'a ve âhiret gününe inanmadiklari halde inandiklarini söyleyip Allah'i ve mü'minleri aldatmaga çalistiklari,oysa kendilerinden baska kimseyi aldatamayacaklari,gönüllerinde hastalik bulunan o kimselerin,aci bir azaba ugrayacaklari belirtilmektedir. Onlar kendilerinin iyi kimseler olduklarini,iyi isler yaptiklarini sanirlar ama gerçekte ortaligi karistirdiklarinin farkinda degiller.

"Biz,su akli ermez,beyinsiz kimseler gibi inanir miyiz hiç?" diyerek gerçek mü'minleri küçüm­seyen,aslinda kendileri beyinsiz olan,inananlara karsi mü'min görünen, fakat kendilerini bu tür davranislara yönelten seytânlariyla yalniz kaldiklari

zaman da:"Biz sizdeniz,'Inandik'demekle onlarla alay ediyoruz"diyen bu adamlar,Allah'in çetin cezasina ugrayacaklardir.Davranislarina uygun ceza olarak Allah da onlarla alay eder.Yani davranislariyla,hiç farkinda olmadan kendi canlarina azâblar hazirlayan o adamlarin üstüne güler ve onlara bir süre firsat verir; azginliklari içinde bocalayip dururlar.

Kur'ân'in,"hastayüreklilikle" nitelendirdigi bu kimseler, tam hâlis münafik degil,fakat münafiklarin ve inkarcilarin aldatmalarina,düsünce­lerine çabuk kanan, kisiliksiz kimselerdir."Onlarin durumu, tipki suna benzer ki, (aydinlanmak için)bir ates yakmak istedi.(Ates) Cevresini aydinlatir aydinlatmaz, Allah onlarin nurunu giderdi ve onlari karanliklar içinde birakti,artik görmezler.

"[1]âyetinde belirtildigi üzere bunlarin içinde zaman zaman iman isigi yaniyordu,fakat kisiliksiz insanlar olduklari için insan seytânlarinin etkisinde kalarak küfür rüzgârlarina kapiliyorlar,inkâra sapiyorlardi.Imân ile inkâr arasinda bocaliyorlardi."Arada yalpalayip duruyorlardi.Ne tam inananlara baglaniyorlar,ne de tam kâfir oluyorlar­di."[2]

Âyetlerden, gerek mü'minlerin, gerek kâfirlerin,gerek münafiklarin ikiser grupa ayrildiklari anlasilmaktadir: Mü'minler mukarrebûn(Allah'a çok yakin olanlar)ve ebrâr (iyiler,sâlihler)gruplarina;kâfirler: du'ât(küfür liderleri,küfre çagiranlar)ve taklîdciler gruplarina; ikiyüzlüler de hâlis münâfik ve hastayürekliler gruplarina ayrilirlar.

Hz. Peygamber hâlis münâfiki söyle tanimlamistir: "Dört huy vardir ki bunlarin kendisinde bulundugu adam,hâlis münafiktir.Ama bunlardan sadece biri bulunan kimse ise o huydan vazgeçinceye kadar kendisinde biraz münafiklik bulunan insandir.Bu huylar sunlardir: Kendisine güve-nildigi,bir emânet verildigi zaman hiyânet etmek; konusunca yalan söy­lemek; söz verip sözünde durmamak; tartistigi,çekistigi zaman asiri git­mek."[3]

60- Andolsun,iki yüzlüler, kalblerinde hastalik bulunanlar, sehirde kötü haberler yayanlar(bu yaptiklarindan) vazgeçmezlerse seni onlarin üstüne süreriz(onlarla savas­mani ve onlari sehirden sürüp çikarmani sana emrederiz);sonra orada,senin yaninda ancak az bir zaman kalabilirler.61- La'netlenirler; nerede rastlamalar yakalanir;öldürülürler.62- Allah'in önceden geçen (millet)ler arasinda(uygulanan)yasasi budur.(Peygamberlere karsi iki yüzlülük edenler öldürülürler).Allah'in yasasini degistirme(ge imkan) bulamazsin.(Ahzâb: 97/60-62)

Bu âyetlerde, münafiklar, kalblerinde hastalik bulunanlar ve kentte kötü haber yayip karisiklik çikarmaga çalisanlar; bu davranislarindan vaz­geçmedikleri takdirde Allah\'in, peygamberini onlarin üstüne salacagi ve artik Medine\'de tutunamayacaklari , her yerde la\'netlenecekleri ve nerede bulunsalar yakalanip öldürülecekleri; bunun, ötedenberi uygulanan Ilâhî bir yasa oldugu, Allah\'in yasasinin degismeyecegi belirtilmektedir.

Bu âyetler,Peygamber'e,yaydiklari dedikodu haberlerle toplumun huzurunu bozan edepsiz kisileri cezalandirma yetkisi vermektedir.Toplu­mun selâmeti için gerektiginde toplumun birlik ve dirligini bozan bozgun­cular siddetle cezalandirilir,hattâ öldürülebilir.Bu,Peygambere verilen bir yetkidir.Bu tür bozguncu haberleri yayanlar münafiklar ve onlarin etkisinde kalan hastayürekli kisilerdi. Bunlar, fütursuzca sunun bunun nâmûs ve serefini lekeleyecek asilsiz haberleri yaymaktan çekinmi-yor ve bu suretle toplumda büyük huzursuzluklara neden oluyorlardi.

Âyette,Peygamber'e bu tür bozgunculari siddetle cezalandirma yetkisi verilmekle beraber,Peygamber'in, bu insanlari cezalandirip öldürdügüne dair bir rivayet yoktur. Tersine,bunlardan sonra inen âyetlerden,Hz.Peygamber'in, bu ikiyüzlü, hastayürekli kisilere yumusak,hosgörülü davrandigini ögren­mekteyiz.Onlarin bütün olumsuz davranislarina ragmen Peygamber(s.a.v.)onlara karsi yumusak davranmis,tevbe kapisini daima açik tutmusturCünkü onlar da insandirlar. Insan hatâ edebilir.Bir gün gelir,yaptigina pisman olur,döner.

Kaldi ki bunlarin içinde hâlis münafiklar oldugu gibi, onlarin etkisinde kalan hastayürekli,kisiligi zayif insanlar da vardi.Bu hastayürekliler, uslanabilirlerdi. Onun için Peygamber Aleyhisselâm,bu hastayürekli insan­lara tevbe kapisini açik tutmus,onlarin üstüne siddetle gitmemis,onlara sefkatle muamele etmistir.Gerçekten de münafik diye bilinen birçok kimse sonra tevbe etmis, samîmi Müslüman olmustur.Cünkü nifak da insandan hiç ayrilmayacak bir huy degildir.Egitimle bu hastalik da her ruh hastaligi gibi tedâvî edilebilir

[1] Bakara: 92/18

[2] Nisa: 98/143

[3] Buhârî, Imân: 24; Müslim, Imân: b. 25, h. 106

Prof. Dr. Süleyman Ates Kuran Ansiklopedisi, Kuba Yayinlari


Selam Sevgi ve Dua Ile


Hayatin Icinden Islam

MollaCami.Com