Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
YAŞAMIN TOPLARI !!
Hayatı, bir oyun kabul edin...
Hani, hokkabazların beş topu,
iki elleri ile havaya atarak oynadıkları oyun...
***
Bu topları; iş, aile, sağlık, dostlar
ve sevgi diye adlandırın ve
beşini birden havada tutmaya çalışın.
***
Kısa zamanda, iş topunun,
lastik olduğunu göreceksiniz.
Yere düştüğünde yine sıçrayacaktır.
***
Ama... Öteki dört top; aile, sağlık,
dostlar ve sevgi, kristalden yapılmıştır.
Bunlardan birini düşürürseniz, çizilebilir,
aşınabilir, çentiklenebilir, çatlayabilir,
kırılabilir hatta, tuzla buz olabilir..
***
Bunlardan biri düşerse,
bir daha asla eskisi gibi olmaz.
Bunu iyi bilin ve...
Hayatınızın dengesini asla bozmamaya çalışın..
***
Vücut ve ruh dengesini koruyabilmemiz için günlük hayatımızı, şu şekilde düzenlemeliyiz:
Günlük hayatımızın merkezine, “Allah ile görüşme”yi yerleştirmeliyiz. Bu görüşmenin asgari ölçüsü yani olmazsa olmaz ölçüsü, beş vakit farz namazdır. Hem bu görüşme talebi, bizzat Allah tarafından gelmiştir. İnsanın, hoşlanılmayacak şeyleri yaparak kötülüklere düşmemesi için bunu istemiştir. Çünkü, “Kesinlikle namaz, hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar.” (Ankebut 29/45) Bu görüşmeyi yapmadığı takdirde insanın, kötülüklere düşerek, tabiatının hoşlanmayacağı işleri yaparak bozulacağını ve zarara uğrayacağını bildirmiştir.
Allah ile olan bu beş vakitteki görüşmeyi, -meşru mazeretimiz olmadığı sürece- diğer inananlarla birlikte aynı mekanda yapmalıyız. Böylece aynı yaratıcının huzurunda birlik şuuru ile secdelere kapanıp diğer insanlarla dayanışmanın ve paylaşmanın hazzını yaşamalıyız. Günde beş kere bir araya gelen, aynı duygularla omuz omuza veren, bütün hücrelerine kadar huzurunda durdukları Allah’a ait olduklarını hisseden veya hissetmeye çalışan başka bir toplum var mı dünyada? Böyle bir topluluğun, günden güne ne yaptığının farkında vararak kendini geliştirdiğini, bilgisini-kültürünü artırdığını düşününüz; bu topluluk dünyanın örnek toplumu olmaz mı?
Sünnet namazları, oruçları, sadakaları, edindiğimiz tesbihleri ve zikirleri, beş vakit namazın etrafına ağır gelmeyecek şekilde yerleştirmeliyiz.
Beslenmemizi zamanında ve ölçülü bir şekilde yapmalıyız.
Uyku ve dinlenme ihtiyacımızı, zamanında ve yeteri ölçüde gerçekleştirmeliyiz.
Aile fertlerimize, eşimize, anne babamıza, çocuklarımıza… zaman ayırmalıyız. Onlarla ilgilenmenin de bir ibadet olduğunu ve öncelikli görevlerimizden olduğunu unutmamalıyız. Çünkü kiminle daha yakın ilişkileriniz varsa, ona haksızlık etme ihtimali daha fazladır. Bunun için kişinin, ilişkilerinden en çok dikkat etmesi gerekenler, en çok yakın olduğu kişilerdir.
Yukarıdaki ölçülere riayet ettiğimiz takdirde yememiz, uyumamız, eğlenmemiz, çalışmamız… birer ibadet olacaktır. Hem hayattan zevk alacağız, hem de Allah’ın mülkünde O’na kulluğun huzurunu bulacağız.
(Kemal Yıldız, Fıkhın Aydınlığında İbadet ve Hayat)
GÜVERCİN
inanın ki o top hiç patlamayacak
Teşekkürler...