Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
GÖNÜL HASTALIKLARI VE TEDAVİ YOLLARI
İnsan oğlunun vücudundaki azaların her birisi hususi bir vazife için yaratılmışlardır. Bunların vazifelerini hiç yapmamaları veya zorlukla yapmaları, onların hastalıklarına işarettir. Mesela elin dokunma, elleme duygusunun normal olarak faaliyet göstermemesi sinir sisteminin bozukluğuna, gözün normal olarak görmemesi veya zorlukla görmesi onun sakatlığına alamettir. Aynen böyle de kalbin özel olarak yapmak için yaratılmış olduğu vazifesini yapamaması onun hastalığına alamettir. Halbuki kalbin vazifesi diğer uzuvlara nazaran çok zordur. Kalp : İlim, hikmet, marifet, Allah'a ibadet etmek, devamlı onu zikretmek, onun sevgisini diğer maddi arzuların üstünde tutmak gibi vazifeler için yaratılmıştır.
Ekmek yemekten, su içmekten, taş ve toprak yemeyi daha fazla seven kimse nasıl hastaysa, öyle de gönlünü Allah'dan başka şeylerin sevgiyle dolduran kimse hastadır. Bu duruma göre zamanımızda hasta olmayan gönül pek azdır. Fakat bu hastalığın tehlikeli tarafı, hastalığa tutulan kimseler tarafından kendilerinin hasta olduklarının bilinmemesidir. Bilenlere de tedavi edilmek için sunulan ilaçları tatbik etmenin zor gelmesidir. Zira şehevi arzulardan doğan hastalıkların ameliyatı ölüm gibi çetindir. Herkes acısına dayanamaz. Dayanacak kimse bulunsa da ameliyat yapabilecek kudrette doktorlar pek az bulunur.
Bizi tedavi ettiklerini sandığımız doktorların bir çoğu manen hastadır. Kendileri hasta olan doktrolar başka hastaları pek nadir olarak tedavi edebilirler. Hatta bazen vermiş oldukları ilaçlar hastayı iyi edecek yerde daha kritik duruma sokar.
Bu hastalıklar nelerdir?
1.Şahsi kusurları görmemek veya kabullenmemek
2.Şehevi arzular
3.Çok ve boş yere konuşmak
4.Alay etmek
5.Mizah ve şaka
6.Fuhuş, küfür, dil bozukluğu
7.Husumet(düşmanlık)
8.Sır açıklamak
9.Yalan vaad
10. Yalan
11.Riya ve nifak
12.İki yüzlülük
12.Cimrilik
13.Hırs ve tama
14.Şöhret
15.Makam ve mevki ihtirası
16.Gıybet
17.Nemime(Koğuculuk)
18.Hased
Bu hastalıkların tedavisi
Nasıl diğer uzuvlar için doktorlara başvuruyorsak kalbimiz için de şifalar aramalıyız. Şifa ararken de kaynakları ve kişileri iyi seçmemiz gerekir. Unutmamalıyız ki gönlümüzün gıdası Hikmet, Marifet ve Allah Sevgisidir. Tedaviye başlarken ilk önce hastalık incelenmelidir. Mesela Tedavi edilmek istenen hastalık cimrilikse o hastaya ruhundaki cimrilik mikroplarını öldürecek cömertlik ilaçları içirilmelidir. Gönül hastalıklarının esası nefse uymak olduğundan nefis ve onun yoldaşı şeytana sırt çevirmeliyiz. Şahsi kusurlarımız için arkadaşlarımızdan yardım almalı onların bizi uyarmaları karşısında kızmamalı bilahare teşekkür etemliyiz. Tevbe ederek bir daha yapmamalıyız. En büyük istiğfar olan Tesbih Namazını ihmal etmeyerek Allahü Teala'dan yardım dilemeliyiz. Çünkü en büyük şifa kaynağı Yüce Yaratandır.
Allah razi olsun kardeşim mevlam hasta kalblerimize tedaviyi nasip etsin