Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


organ bağışı doğrumu sizce?

bir tarafta ölmek üzere olan birisi ve sizin yapıcağınız bir bağışla belki yaşayabilecek,birtarfta ise Allahın bize emnet verdiği bu vücuttan bir parçayı başkasına verip nasıl kullanacağını bilmemek.kardeşlerim bu konu benim kafama çok takılıyo hocalara soruyorum tam cevap veremiyolar.birde burda bu konuyu açim dedim hem arkadaşlarımın bilgilerinden faydalanırım hemde öğrenmiş olurum.yanlış bir cümlem olduysa affola.şimdiden teşekkürler,hakkınızı helal edin.

KAN VE ORGAN NAKLİ


Mısır Câmiü'I-Ezher Fetva komisyonunun kan ve organ nakliyle ilgili Mecelletü'l-Ezher'de 1949 tarihinde vermiş olduk­ları fetvanın tercemesini aşağıya naklediyorum.

Konu: Kan verme ve göz nakli.

Soru: Müslüman olmayan birinin kanını hasta bir müslü-mana vermek caiz olur mu? Ölmüş bir kimsenin herhangi bir uzvunu, meselâ gözünü diri bir kimseye naklen takmak caiz midir?

Cevap: Cenâb-ı Hak Kitâb-ı Kerîminde buyuruyor ki:

«O size ölüyü (murdar hayvanı), kanı, domuz etini, bir de Allah'dan başkası için kesileni kat'iyyen haram kıldı. Fakat kim bunlardan yemiye muztar kalırsa (kimseye) saldırmamak ve haddi (ölmiyecek miktarı) geçmemek şartiyle onun üze­rine günah yoktur. Şüphesiz ki Allah çok yarhğayandır, hakkıy-Ie esirgeyendir [1]

Diğer iki yerde de:[2] [3]

Bu âyet-i kerîmeler şunu ifâde etmektedir: Hastanın veya yaralının sağlık ve şifâsı ve hayatının kurtarılması başkasının kanını almaya bağlıysa, şöyle ki, hastaya veya yaralıya kanın yerini tutacak mubah bir ilâç yoksa, o takdirde gayr-i müslim-den bile olsa, kan alıp vermek caizdir. Ama şifânın aslı değil de ta'cili kan nakline bağlıysa, Şâfiîlerin kesin beyânına göre, kanı ta'cil-i şifâ için de nakletmek caizdir. Fetevâ-i Hindiyye'de Kerahiyat bahsinde deniliyor ki: «Hastayı tedavi edecek, ona şifâ olacak, aşağıda belirtilen haram nesnelerden başka mubah bir ilâç bulunmadığı müslüman mütehassıs bir doktor tara­fından beyân edilirse, hasta bir kimsenin kan ve idrar (deve sidiği) içmesi, ölü hayvan etinden yemesi caizdir. Ama doktor, «Acele şifâ bulman bunlara bağlıdır» derse, bunda iki vecih vardır: Özet olarak, hastanın veyahut yaralının hayatının kur­tarılması kan nakline dayanıyorsa, Kur'ân'm kesin beyâniyle başkasının kanını ona nakletmek keza caizdir- Acele şifâ bul­ma buna dayanıyorsa, Hanefîlere göre mes'ele ihtilaflıdır. Şâ-fiîlere göre, caizdir.

Ancak şurada hatıra gelen, bu hususlarda gayr-i müslim bir doktorun sözüne îtimad edilir mi? sorusudur.

Hanefî, Şafiî ve Hanbelî mezheplerinin zahirine göre, dok­torun müslüman olması şart koşulmuştur. Mâlikî mezhebinde ise müslüman doktor bulunmadığında gayr-i müslim doktora îtimad edilmesi uygun görülmüştür.

Diğer bâzı âlimler doktorun mutlaka müslüman olması gerekliliğini savunmamışlardır. Şeyhülislâm İbnü Kayyim, Be-dâyiü'l-Fevâid'de diyor ki; «Cenâb-ı Peygamber (S A.V.) hic­ret ederken küffardan Abdullah bin Uraykit'ı ücretli rehber olarak tutmuştu. Demek ki ihtiyaç hâsıl olduğunda tıpta, mu­hasebe ve tedavide ve benzeri şeylerde yetkili kimseleri isti'car etmek caizdir.

Hanbelî mezhebinden îbnü Müflih. Adâbü'l-Şer'iyye adlı eserinin 462. sahifesinde diyor ki: «Yahudî veya hıristiyanlar-dan tıpta mütehassıs olup halk nazarında güvenilir sayılan bi­ri bulunursa, tedavi için ona gitmek caizdir. Nitekim bir malı ona emaneten bırakmak ve onunla muamelede bulunmak hak­kında cumhur fetva vermiştir.

Cenâb-ı Peygamber (S.A.V.1 küfür üzerinde bulunan tabib Haris bin Kelde'den istifade edilmesini emretmiştir. Ama müslüman doktor bulunursa, tabiatiyle ona gitmek daha uygundur.

İkinci suâlin cevâbı ise:

Şafiî fukahasmm hicrî beşinci asırdan sonra gelenlerinden bir çoğu, diri bir insanın kırık kemiğini ölü insan kemiğiyle düzeltmeyi veya tamamen kırık olanı çıkarıp yerine ölü bir in­sanın kemiğini koymayı, eklemeyi caiz görmüşlerdir. Ancak bu cevaz, başka bir şeyle tedavi mümkün olmadığına bağlıdır. Bu­na kıyasla dirinin gözünü ıslâh için ölü gözünü nakletmek ca­izdir. [4]
---------------------------------------------

[1] Bakare sûresi, âyet: 1"Î3

[2] Mâide sûresi, âyet: 3.

[3] En'am sûresi, âyet: 119.

[4] Celal Yıldırım, Kur’an Ahkamı Ve Mezhep İmamlarının Görüş Farkları, Bahar Yayınları: 2/367-369.

sğolasın

sağolasın ellerine ve dillerine sağlık çok güzel bir açıklama ile uzun uzun yazmıssın.ALLAH razi ve memnun olsun. böyle güzel açıklamalı yazılarını başka konulardada bigilerini bizimle paylaşmanız dileğiyle hoşca kalın.


Soru ve Cevap

MollaCami.Com