Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
İnsan Yaratılışına Uygun Hareket Etmelidir
Ahsen-i Tekvim olarak belirtilen ,maddi ve manevi en güzel bir tarzda yaratılan insan,bu özelliği ile Cenab-ı Hakkın en eşref mahlukudur.Kur’an‘ın ezeli ve ebedi hitabına mazhar olup,semaların,arz ve dağların yüklenmekten çekindiği emaneti yüklenmiştir.
La ilahe illallah ,Muhammedun Rasulullah diyen her ferdi- mümin ve mümine cenneti dava etmektedir.Bu davada sadık olup olmadığımızın açığa çıkması için, imtihan yeri olan şu dünya misafirhanesine geçici olarak gönderilmiştir.İnsanın dört düşmanı ki;
nefs-i insaniye,şeytan,kötü arkadaş ve dünyanın çirkin yüzü(sefahati,günahları,gafletli hayatı) ittifak halinde hücum edip,insanı dava ettiği bu hakikattan ayırmak için her an çalışmaktadır.
İşte; Kur’an ,Hadis ve Kur’an hakikatlarının bu davamızı kazandıracak düsturlarını beyan edip,mucibi ile amel ederek, iman ile kabre girip,haşirden,sırattan geçip cennete ulaşabilmemizin vesileleri:
Meseleyi esasından halleden şu hakikatlere kulak verip,işittik ve itaat ettik diyelim!Kainatta hükmünü icra eden İrade-i İlahiyeye teslim olalım.
‘İyice bilmediğin bir şeyi söyleme,arkasına düşme!Çünkü kulak,göz,kalb bunların hepsi yaptıklarından mes’uldür.’(İsra,36)
‘İnsan;iyi,fena hiçbir söz söylemez ki,yanında onu zapt ve tesbit için amade bir murakıb bulunmasın.’(Kaf,1)
‘(Rasulüm) Müminlere,gözlerini (harama)dikmemelerini,ırzlarını da korumalarını söyle.Çünkü bu,kendileri için daha temiz bir davranıştır.Şüphesiz Allah onların yapmakda olduklarından haberdardır.(Nur,30)
‘Allah gözlerin hain bakışlarını ve sinelerde gizlenenleri bilir.(Mümin,19)
‘Şu günde ki a’da- u Allah(Allah’ın düşmanları) olan müşrik ve munafıklar cem’ olunur(toplanır) cümlesi birden cehenneme sevk olunur.Onlar nara(ateş) geldiklerinde kulakları işittiklerine ve gözleri gördüklerine ve derileri ya fercleri işlediklerine şehadet edeler Küffar o azalarına niçin bizim üzerimize şehadet ettiniz, biz sizin için günah edip,sizin azabınızı ref’(kaldırmak) için ketmeylemiştik(gizlemiştik) diyeler,o azalar diyeler ki;her şeye lisan-ı halle nutkettiren(konuşturan) Allah Teala bizi söyletti ki;O sizi ademden halk etmişti ve mücazat için rucu’nuz(dönüşünüz) O’na idi.Siz ma’siyeti(günah) irtikap(işlemek) ederken halkdan rezalet havfı(korku) ile setrederdiniz,azanızın şehadet edeceğini mülahaza etmezdiniz ki;onlardan setredesiniz.Lakin Allah-u Teala o işlediğiniz ma’siyetlerin çoğunu bilmez zannederdiniz.Sizin o zannınız ki;dünyada gizli işlediğiniz ma’siyeti Rabbiniz bilmez zannederdiniz,o sebepden ahirette azap ve hüsranda oldunuz.(Fussilet,19-23)
Kur’anın hakiki tefsiri olan Hadis-i Şeriflerde ise bu konu şöyle ifade edilmektedir:
‘Ebu Hüreyre (r.a)’den rivayete göre,Nebiyy-i Muhterem(a.s.m) şöyle buyurmuştur:
Allah’u Teala’ya ve ahiret gününe iman eden kimse,ya hayır söylesin veyahud sussun(Buhari ve Muslim)
‘Sehl b.Sa’d (r.a) ‘den Rasul-i Ekrem(a.s.m) Efendimiz:Her kim dilini ve tenasül uzvunu(şerden) korumayı bana te’min ederse,ben de ona cenneti tekeffül ederim.buyurmuştur.(Buhari ve Muslim)
‘Ebu Hüreyre (r.a.)’den Rasul-i Ekrem Efendimizden şöyle buyurduğunu işittim,dediği rivayet edilmiştir:
‘ Bir insan ma’nasını düşünmeden bir söz söyleyiverir ki,o yüzden Cehennem’in -şark ile garp arasındaki mesafeden daha uzak- bir yerine düşer.(Buhari ve Muslim)
‘Enes(r.a)’den Rasul-i Ekrem(a.s.m)’ın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:’Ben Mi’rac’a çıkarıldığımda bir kavmin yanından geçtim.Bunlar bakırdan tırnaklarıyle yüzlerini ve göğüslerini tırmalıyorlardı.Bunun üzerine:- Ya Cibril,bunlar kimlerdir? Dedim.’Bunlar insanların etini yiyen(gıybet eden)ler,onların şeref ve namuslarına dokunanlardır.cevabını verdi.(Ebu Davud)