Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
OSMANLI ve AVRUPA
SUSAN NECÂT BULMUŞTUR
Söz dört kısımdır;
1- Sırf zararı olan
2- Sırf faydası olan
3- Zararı da faydası da olan
4- Faydası da zararı da olmayan
Zararı muhakkak olan sözü konuşmak câiz değildir. Çünkü zarar vereceği hakkında hiç şüphe yoktur. Zararı da faydası da olan söz de bunun gibidir. Çünkü zararı faydasına değmez. Zararı ve faydası olmayan sözü de söylemek câiz değildir. Zîra bu abestir, boşuna vakit kaybetmektir, pişmanlıktan başka bir şeye sebep olmaz.
Geriye sadece "sırf faydası olan söz" kaldı. O halde, münâsip olam, sözün sadece birini yani "sırf faydalı olanı" söylemektir. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.V.) de; "Susan necât bulmuştur." buyurmaktadır.
OSMANLI ve AVRUPA
* Hiçbir Osmanlı (sultanı), belli bir yerden kız almazdı. Mutlaka çok uzaktan, bilinmez bir yerden kız alırdı. Akrabalığa dayalı istismarın olmamasına âzami dikkat gösterilirdi. Onun için Osmanlı'da bir saray aristokrasisi teşekkül etmemiştir.
*İmparatorluk; sömürgeye ve tahakküme dayanır. Osmanlı, Devlet-i Aliyye'dir. Batı'nın anladığı sömürgeci değil.
*Avrupa, İslâmiyet kelimesini telaffuz etmekten büyük bir titizlikle kaçar. Avrupalı için, İslâm yoktur, Muhammedîler vardır. Kur'an Allah'ın kelâmı değil, Muhammed'in eseridir. Meselâ Osmanlı tarihini kendisinden öğrendğimiz Hammer, "Muhammedîler Kur'an'ın Kelâmullâh olduğuna inanır. Biz de aynı kesinlikle Muhammed'in kelâmı olduğuna" der.
*Evet, Hıristiyan dünyânın İslâmiyete bakışı düşmanca olmuştur hep. Avrupalının ilmî ve cihânşümûl tecessüsü, İslâmiyetin sınırlarında durur. Haçlılardan bu yana Avrupalının amacı, İslâmiyeti tanımak değil İslâmiyeti yıkmaktır. (Cemil Meriç'ten)
"Mâlâyâniyi (dünya ve âhiretine faydası olmayan şeyi) terk etmesi, kişinin müslümanlığının güzelliğindendir." (H.Ş, Tirmizî , Sünen)