Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Gerçek Din Büyüklerine Hürmet Din Baronlarını Tenkit

HİÇBİR din âlimine, tarikat şeyhine, cemaat başına saygıda kusur etmem. Onların birini isim vererek tenkit etmem. Tenkit edilecek hususlar varsa bunları isim vermeden, genel ve anonim şekilde yaparım.

Filanca din baronunu göklere çıkartacakmışım, onun hakkında medhiyeler (övgüler) düzecekmişim. Durup dinlenmeden o çok büyüktür diyecekmişim...Böyle sıkıntılarım ve manyaklıklarım yoktur.

Niçin?

Çünkü gerçek büyüklerin övgüye ihtiyaçları yoktur.

Bir adam düşünün, Müslümanlardan şu iki şeyi istiyor:

(1)Övgü ve aşırı bağlılık.

(2) Para para para...

Bu iki husus, onun İslâm büyüğü olmadığına delil olarak yeter de artar.

Bendeniz Kadirî dervişi değilim.Böyle bir şeref bana nasib olmadı. Lakin bir Müslüman olarak Abdülkadir Geylanî hazretlerini çok severim, ona çok hürmet ederim.

Rufaî dervişi de değilim, lakin Seyyid Ahmed er-Rufaî hazretlerine çok muhabbet ederim.

Bu devirde ne kadar gerçek din âlimi varsa, ne kadar gerçek tarikat şeyhi varsa, ne kadar gerçek ve ihlâslı mücahid varsa hepsini severim, hepsine hürmet ederim.

Lakin ehliyet ve liyakati olmadığı halde tefsir yazmaya yeltenmiş, telif ettiği kitaba, dine aykırı bir yığın şahsî fikir ve görüş doldurmuş. Böyle bir adamı sevmem, insafsız ve adaletsiz olmamak şartıyla tenkit ederim.

Din büyüğü, tarikat şeyhi, cemaat ulusu diye ortaya çıkmış ve ha babam para topluyor. Fitne ve fesat çıkmaması için isim vererek tenkit etmem ama böyle bir kişiyi de sevmem ve ona hürmet etmem. Adam para saymaktan tesbih çekmeye vakit bulamıyor, onu sevmek bir vebal olmaz mı?

Müridleri uçurdukça uçuruyorlar. Semanın yedinci katına çıkartmışlar ve oradan altıncı kata bile indirmiyorlar. Şeriata, tarikata, tasavvufa, din esaslarına aykırı bir sürü hurafe ve mübalağa... Peygamberimiz bir kere mi’raca çıkmış, bu adam gökten aşağı inmiyor. Benim bir Müslüman olarak onu tutmam mevzuubahis olabilir mi? Elbette olmaz.

Adam hoca kılığında bir şeytan. İşi gücü dinde reform, dinde yenilik, dinde değişim... Hazret-i İsa Allah’ın oğludur, Allah üçtür, Hazret-i Muhammed (hâşâ) yalancı peygamberdir, Kur’ân düzmecedir, İslâm bozuk bir dindir diyenleri cennete sokuyor, onların muharref dinini ibrahimî din olarak vasıflandırıyor. Ben bir Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanı olarak bu zatı tutup destekleyebilir miyim?

Velhasıl netice olarak şunu söylemek istiyorum:

Gerçek, icazetli, Şeriata bağlı, benliğini kontrol altına almış, ihlâslı bütün din âlimlerine, bütün tarikat büyüklerine, bütün mücahidlere alabildiğine sevgi, saygı, bağlılık. Bulaşık ve karışık adamlardan da uzak durmak.

Din Adına Toplanan Paralar

PARA toplanırken, “Muhterem Müslümanlar camiye yardım...Allah için veriniz, İslâm için veriniz... Bu toplanan paralarla hayır yapılacaktır...” gibi sözler ediliyor. Sonra, binlerce lojmana doğalgaz tesisatı kuruluyor, kombi sobaları alınıyor. Bir lojmanın tesisat ve soba masrafı binlerce liradır. İmdi, cemaatten, Müslümanlardan cami için, İslâm için, hayır hasenat için diyerek para toplayıp da bu paralarla doğalgaz tesisatı yapmak, kombi soba almak doğru mudur?

Elli yılı aşan bir müddetten beri camilere giderim. Bu yarım asırlık zaman zarfında sadece bir kere, Sultanahmet’teki İshak Paşa Camii’nde imam Recep efendinin cemaate, “Muhterem cemaat, caminin helâlarını ve şadırvanlarını temizleyen ihtiyar, fakir ve kimsesiz teyzenin yıllık ev kirası ödenecek, kışlık kömürü ve odunu alınacaktır, yardımınızı bekleriz” şeklinde bir konuşmasına şâhid olmuşumdur.

Camiler, islâmî hayatın odak noktaları değil midir? Her semtin camii, o bölgenin bir islâmî, dârü’ş-şûrası değil midir? Semtte, mahallede kaç çok fakir aile var? Kaç kimsesiz ve gelirsiz ihtiyar var? Kaç, doktor ve tedavi masrafı bulamayan hasta var? Başına felâket ve darlık gelmiş kaç kimse var? Camiler bu gibi kimselerin araştırılıp zekât, fitre, sadaka toplanarak bu muhtaç olan kişilere yardım edilme merkezleri değil midir?

Maalesef zamanımızda camiler birçok fonksiyonunu yitirmiştir. Ezan okununca mâbetlere ancak gariban, yaşlı, marjinal birkaç kişi geliyor. Tuzu kuru, geliri bol, kostümleri şık, ayakkabıları lüks, diplomaları yüksek, makam mevki sahibi yüksek tabaka İslâmcılarını camilerde görmek mümkün değildir. Onların bin tarakta bezleri vardır, camiye, cemaate katılacak vakitleri yoktur.

Maddî menfaat, para, ün ve alkış, şan şeref oldu mu dağları devirecek güce ve himmete sahip İslâmcılar camileri dışlamış ve boşlamıştır.

İslâm tarihi boyunca camilerin iki büyük desteği, payandası vardı: Biri medâris-i islâmiye (medreseler), diğeri tasavvuf tekkeleri. Bunlar kapatıldı ve camiler desteksiz ve kaynaksız kaldı.

Zamanımızda en kolay, en sakıncasız, en zahmetsiz islâmî eylem, Ezan-ı Muhammedî okununca camiye gidip cemaatle namaz kılmaktır. Bundan daha kolay bir aksiyon yoktur. Aciz, şuursuz, gayretsiz, hamiyetsiz Müslümanlar bunu bile yapamıyorlar. Ezan okununca camiye gidecek kadar iradesi, azmi, şuuru, idraki, basireti, firâseti olmayan Müslümanlarla ne köy olur, ne kasaba.

“Benim şeyhim veya önderim uçuyor...” Uçuyorsa bana ne! Kargalar da uçuyor, uçurtmalar da uçuyor, balonlar da uçuyor...

“Benim şeyhim en büyük, öteki şeyhler en küçük...” Aklı başında bir Müslüman böyle konuşur mu?

“Benim cemaatim en hak, öteki cemaatler berbat...” Eşekçe bir lâftır bu!

Filan imam kötüymüş, arkasında namaz kılınmazmış.O kötüyse git başka imamın arkasında namaz kıl.

Yarın dinsizler camilerin bir kısmını kapatırlarsa kabahatin büyüğü camiye gitmeyen, cemaate katılmayan Müslümanlarda olacaktır.

Beş altı yıl önce bir kış günü Kadırga’daki Aynülhayat Camii’ne yatsı namazına gitmiştim. İçeri girdim ki, hiç cemaat yok, imam camekânlı odasında tek başına farzı kılıyor. O civardaki Müslümanlar utanmıyorlar mı, Allah’tan korkmuyorlar mı?

“Biz islâmî nizamı kuracağız, biz Asr-ı Saadet’i geri getireceğiz...” gibi büyük lâflar edenlere gülesim geliyor. Siz bu kafayla İslâm nizamı değil, İslâm büfesi bile kuramazsınız.
Mehmet Şevket Eygi

Kim olursa olsun,Kur'an ve Hadise zıt olan bir fiil,bir söz ve bir fikir ortaya atar ve bunlarla dine hizmet adına, müslümanlara çağrı yaparsa;bu kabul edilmez.Ümmetin, bundan kurtulması için ise;her türlü iletişim vasıtaları ile bilgilendirmeler yapılır.
Bu bilgilendirmeler,o şahsın güzel olan sıfatlarına da bir saldırı anlamına gelebileceğinden;zatı, nazara verilmemelidir.(yazıda belirtildiği gibi)
Cenab-ı Hak,ehliyetsiz din baronlarından bizi uzak eylesin!!!!!!!!!Ayrıca;bu baronların etkisinde olanları da, Allah(cc) kurtarsın!!!!!!!!!!!!Amin..........................................
____________________________________________________________________
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.

ÇOK YERİNDE BİR TESBİT .ALLAH bizi bu gaflet uykusundan uyandırır inşaALLAH.
selam ve dua ile kardeşim.Allah 'a hakiki kul peygamber efendimiz Muhammed Mustafa (S.a.v) 'e hakiki ümmet olmayı Cenab'ı MEVLA'DAN NİYAZ EDERİZ. AMİN


Serbest Kürsü

MollaCami.Com