Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Dileğim o ki beni onun atının ayağına bağlayıp sürüklet.
Sevgili için can isteyenin hikâyesi
Vaktiyle bir padişahın çok güzel bir kızı vardı. Uzun saçlı bir delikanlı ona âşık oldu. Geceleri hasretiyle ah ediyor, gündüzleri sarayın kapısını gözlüyor, o nereye giderse atının ardından sürüklenip gidiyor, koşuyor, gözlerinden yağmur gibi yaşlar akıtıyordu.
Bu yüzden sultanın çavuşlarından durmadan eziyet görüyor, dayak yiyor, ama bir kerecik olsun feryad etmiyor, ah demiyordu.
Halk bu olup biteni gördükçe kah delikanlıyı
ayıplıyorlar, kah sultanın insafsızlığına söyleniyorlardı. İçlerinden bir tanesi bile delikanlıyı kıza layık görmüş değildi.
Nihayet kız, babasına,
-Bu bela niceye dek sürecek, dedi; beni bu halden kurtar, artık utanıyorum.
Sultan bunun üzerine o delikanlının tutulup derhal şehir meydanına getirilmesini, orada saçlarından bir atın ayağına bağlanıp bedeni paramparça olana dek sürükletilmesini ferman etti.
Halk, yürekleri parçalanarak meydana toplandılar, göz yaşları toprağı kızıl güllere benzetmekteydi.
Ve nihayet sultan da kızı uğrunda can feda edecek olanın halini görmek istiyordu.
Herkes hazır olunca bir asker, delikanlının saçlarından tutup hazırlanan atın ayağına bağlamak üzere sürüklerken aniden kurtuldu ve padişahın huzuruna koşup eteğine yapıştı:
-Ey âleme adalet veren sultan, dedi; senden bir dileğim var, bir parçacık beni dinle!...
Sultan hışımla karşılık gösterdi:
-
Canını bağışlamamı istiyorsan, nafile; şu anda seni öldürtmekten daha önemli bir arzum yok. Saçımdan sürükletme, bir anda öldürecek bir yol tut diyeceksen, ahdettim, senin kanını at nallarına çiğneteceğim.
Bir zaman için bana aman ver diyeceksen, bu da mümkün değil, çünkü toplanan halka karşı küçük düşmüş olurum.
Yok kızımla birkaç dakika olsun yalnız kalayım diyeceksen, onun bir tek tel saçını bile sana reva görmem, artık onun yüzünü göremeyeceksin.
-Hayır, ey her yaptığını güzel yapan sultan, dedi delikanlı, canımı bağışlamanızı istemiyorum sizden.
Hiçbir an mühlet de dilenmiyorum hatta. Kızınızı bana göstermeyeceklerini de artık biliyorum. Atların ayağı
altında sürüklenme konusuna gelince, buna da itirazım yok. Benim sizden isteğim tamamen başka.
-Söyle o vakit nedir dileğin?
-Elbette bugün beni öldürecek, at nalları altında hor ve hakir bir halde kanımı toprağa karıştıracaksın.
Dileğim o ki beni onun atının ayağına bağlayıp sürüklet.
Çünkü ben o ay yüzlünün yolunda ölünce ancak diri
olabilirim.
Sultan, onu bağışladı ve kızıyla evlendirip ölü gönlüne can verdi .
iskender Pala
Dileğim o ki beni onun atının ayağına bağlayıp sürüklet.
Çünkü ben o ay yüzlünün yolunda ölünce ancak diri
olabilirim.
sevgili kardeşim okurken çok duygulandım alt-üst oldum zamanında böyesine derin aşklar yaşanmış..zamanımızdaysa aşkın mukaddes bir sıfat olduğu unutulmuş,bunu şehvete takanların altın taç giydirilmiş kel,kör bir başa benzediğini düşünüyorum.....
Aşkta tıpkı ELİF gibidir, isminde gizlidir. Ama okunmaz, o olmadan da besmele sese gelmez, o herşeyin içindedir; hiç birşeyde görülmez
harikulade bir paylaşımdı eline emeğine sağlık kardeş
sizlerinde yüreğine sağlık iskender palanın o muhteşem yazılarından bir tanesi