Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Bu haftaki hutbemiz Yardımlaşma hakkında

Muhterem Müminler!
Bu haftaki hutbemiz Yardımlaşma hakkında olacaktır.
Müslümanların birbirlerine karşı olan vazifeleri vardır. Bunların başında, müslüman kardeşini gözetmek, sıkıntısına çare aramak, muhtaç olduğunda yardımına koşmak gelir.
Cenab-ı Hak, kullarının, hangi hususlarda yardımlaşacaklarını şöyle beyan buyurur: “…İyilik etmek, fenâlıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın...” ,
Peygamber Efendimiz ise: “(Her) biriniz (din) kardeşinin aynasıdır. Onda ezâ (veren bir hal) görürse kardeşinden onu gidersin.” , buyurmaktadır.
Bütün Peygamberler iki vazife için gönderilmiştir. Hakka ibâdet, halka hizmet. Bir müslüman, şu dört şeyle meşgul olabilir: Menfaat veren ilmi öğrenmek ve öğretmek ile; zikir, tesbih, Kur’an-ı kerim okumak, namaz kılmak gibi ibadetler ile; Müslümanların yardımına koşmak, onların hayrına vesile olacak şeyleri yapmak ve onları sevindirmek ile; kendinin ve ehl-i iyâlinin nafakasını temine çalışmak ile,
Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: Mahlûkat Allah’ın ıyâli (mesâbesinde)dir. (Çünkü onların rızıklarını veren Hz. Allah’tır.) Allah’a karşı mahlûkâtın en sevimlisi, ıyâlüllah (olan halk)’a (veya kendi ıyâline) iyilik yapandır.
Allah yolunda mallarını, mülklerini bırakıp, Mekke-i Mükerremeden Medine-i Münevvereye yerleşen Eshâba “Muhacir”, Mekkeden gelen kardeşleriyle ellerindekini paylaşan, onlara kucak açan, bütün varlıklarıyla onlara yâr ve yardımcı olan Eshâba da “yardım edici manasına gelen” ‘Ensar” ismi verilmiştir. Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Keriminde, bu iki zümrenin imanda ulaştıkları kemal mertebeyi şöyle beyan buyurur:
“Onlar ki iman edip, hicret ettiler ve Allah yolunda mücahede ettiler. (Yine) Onlar ki (Rasülüllah’ı ve muhâcirini kendi hânelerinden ve yerlerinden meskenler tahsis ederek, iskân ettiler, yerleştirdiler ve nusret ettiler. (Onlar ile berâber olup, düşmanlarına karşı her vechile yardım ettiler. Ensar oldular) işte bu (muhacirin ve ensâr) hakkâ müminlerdir. Mağfiret ve kerîm bir rızık da onlarındır.”
İbn-i Ömer (R.A) hazretlirinden rivayet edildiğine göre, Eshab’dan bir zata bir koyun başı hediye edilmişti. O zât: “Falanca kardeşim ve çocukları, buna bizden daha muhtaçtır”, diyerek hediyeyi komşusuna gönderdi. Komşusuna verilince, ondan da aynı cevab geldi. Böylece koyun başı, yedi evi dolaşıp, ilk zâta geri geldi. İşte bu hadise üzerine: “Kendilerinde fakr-u ihtiyaç olsa bile, onları öz canlarından daha üstün tutarlar. Her kim nefsinin hırsından korunursa, işte onlardır felah bulanlar.” , kavl-i celili nazil oldu.

Arabistan yarımadasında müthiş bir kıtlık ve kuraklığın yaşandığı bir zamandı. Bizans ordusunun müslümanlırın üzerine doğru geldiği haberi alındı. Rasülüllah, orduyu techiz etmeye çağırıyordu. Eshabtan, zengini-fakiri elinde ne varsa birşeyler getiriyordu. Hz. Osman (R.A) zahîre yüklü 300 deve ile, nakden 1000 altın vermişti. Bunun üzerine Rasülüllah o kadar memnun oldular ki, Hz. Osman için: “Allah senin bu zamana kadar işlediğin ve bundan sonra işleyeceğin bütün günahlarını affetsin!” duasında bulundular.” Hz. Ömer (R.A) malının yarısını vermişti. Rasülüllah ona da bereket duasında bulundular. Hz. Ebu Bekir (R.A) ise, elinde olan nesi varsa, herşeyini bu yola vakfetmişti. Rasülüllah: “Ya Ebâ Bekir. Ev halkına ne bıraktın”, deyince: “Allah ve Rasülü’nü bıraktım”, cevabını verdi. Eshab-ı Kirâmın hanımları da imkanları nisbetinde Allah ve Rasülü için birşeyler veriyorlardı. Bazıları da kollarındaki bilezikleri, kulaklarındaki küpeleri, gerdanlıklarını çıkarıp, Peygamber Efendimizin önüne bırakmışlardı. Allah’ın Rasülü her birerine güzel dualar ettiler.
Muhterem Müminler!
Cömert; menfaati hiçbir karşılık beklemeden ulaştıran kimsedir. “Kerem ve cömertlik öyle bir meziyettir ki, sahibinin ayıplarını ve kusurlarını örter.” Abdülkâdir Ceylânî hazretliri: “Allah’a gecenin namazı, gündüzün orucu ile vasıl olmuş değilim. Allah’a ancak cömertlikle, tevâzu’ ile ve sadrımın selâmetiyle vâsıl oldum.” buyurmuşlardır. Bir de cömertlik edeceğimiz kimseler, Allah ve Rasülü ile onun sevdiklerinin, kendilerine bizzat kıymet verdikleri kimseler olur ise, gayretimiz daha da fazla olması icabeder. Cenab-ı Hak Peygamber Efendimizin talebeleri olan Eshâb-ı Suffe için:
“Verin o fakirlere ki, Allah yolunda kapanmışlar, şuraya buraya dolaşmazlar. İstemekten çekindirleri için, bilmeyen onları zengin zanneder. Onları sîmâlarından tanırsın, halkı bîzar etmezler.” , buyurmaktadır.
Peygamberimiz ise, kendisinden, el değirmeni ile buğday çekip, un öğütmekten elleri kabardığı için, hizmetçi isteyen kızı Fatıma’ya: “Kızım, Ashâb-ı Suffe’nin ihtiyaçlarını gideremediğim halde, ben sana nasıl yardımcı bulayım.”, demişti.
Amellerin en faziletlisi müminleri sevindirmektir. Kabre girene kadar herkes birbirine muhtaçtır. Bugün yardım edecek durumda olan, yarın yardıma muhtaç olabilir. Unutmayalım ki, Merhamet etmeyen, merhamet olunmaz.”

ADIGÜZEL

Allah razı olsun kardeşim. Çok güzel bir hutbe gerçekten. Yardımlaşmak çok önemli. Ama bunu kötüye kullananlar da yok değil. Ben yolda benden para isteen insanlara ilk başta vermeye çekiniyorum.Sonra "ALLAH RIZASI İÇİN" denildi mi içim el vermiyor. Ama haberlerdede duyuyor ve görüyoruz. Herkes menfaat peşinde. Allah ıslah etsin İnşallah. Yazın çok güzeldi emeğine sağlık.

hayırlı sabahlar

İNSANI TÜKETEN YOLLAR DEĞİL; ERİŞEMEĞİ MUTLULUKLARDIR:( sevgi ve muhabbetle güvercin

inanın hadisişerifte dilencilik mesleğini icra edenlerin lanetlendiğini öğrenince birdaha mı kesinlikle vermiyorum o günden beri 1 kuruşumu vermemişimdir. dilerse hozır a.s olsun o kılığa girip bizleri sına madığı ne malum peygamber efendimizin lanetlediği birisine ben bu mesleğe devam etdiyecem ona destek verecem hee yok arkadaş benden bunu bekleyin hızır a.s la karşılaşırsamda bu şekilde açıklama yaparım diye çok kere düşünmüşümdür.
biryanda ALLAHIN dini için gecesini gündüzüne karıştıran dini ,islamın yayılması için çaba gösteren kardeşlerim hocalarım 1 kuruşun hesabını yapım din adına peygamber aşkına üstazın sevgi ve muhabbeti adına gayter gösterecekler ben de yolda gördüğüm allahın rızasını alet olarak kullanıp her önüne gelen den ekmek parası isteyen (sanki günde 100 ekmek yiyiyormuş gibi) birisine çıkarıp para veya ekmek verecem kimse kusura bakmasın ben önce kardeşim kanayan yarasını dindiririm kanayan yarası yok siede bir tarafı kanamasın diye gayret gösteririm

evet Bütün Peygamberler iki vazife için gönderilmiştir. Hakka ibâdet, halka hizmet. Bir müslüman, şu dört şeyle meşgul olabilir: Menfaat veren ilmi öğrenmek ve öğretmek ile; zikir, tesbih, Kur’an-ı kerim okumak, namaz kılmak gibi ibadetler ile; Müslümanların yardımına koşmak, onların hayrına vesile olacak şeyleri yapmak ve onları sevindirmek ile; kendinin ve ehl-i iyâlinin nafakasını temine çalışmak ile, bizlerde onlar gibi olmaya çalıştığımıza göre onlar bize örnek olarak gönerildiğine göre...

ADIGÜZEL

allah razı olsun kardeşim.emeklerin zayi olmasıninşallah ama az çok kendilerini belli eden,dilenirken utanan insanlara ben veriyorum.

evet Bütün Peygamberler iki vazife için gönderilmiştir. Hakka ibâdet, halka hizmet. Bir müslüman, şu dört şeyle meşgul olabilir: Menfaat veren ilmi öğrenmek ve öğretmek ile; zikir, tesbih, Kur’an-ı kerim okumak, namaz kılmak gibi ibadetler ile; Müslümanların yardımına koşmak, onların hayrına vesile olacak şeyleri yapmak ve onları sevindirmek ile; kendinin ve ehl-i iyâlinin nafakasını temine çalışmak ile, bizlerde onlar gibi olmaya çalıştığımıza göre onlar bize örnek olarak gönerildiğine göre...

.....sonuna kadar haklısın kardeş...


Aşkta tıpkı ELİF gibidir, isminde gizlidir. Ama okunmaz, o olmadan da besmele sese gelmez, o herşeyin içindedir; hiç birşeyde görülmez


Hatim ve Dualar

MollaCami.Com