Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
“Kalpler ancak Allahin zikriyle tatmin olur.”
Kur'an-i Kerimde “Kalpler ancak Allahin zikriyle tatmin olur.” buyrulmaktadir. Zikirden kasdedilen nedir? Kalbi nasil tatmin eder ?
Kur'an-i Kerimde “Kalpler ancak Allahin zikriyle tatmin olur.” buyrulmaktadir. Zikirden kasdedilen nedir? Kalbi nasil tatmin eder ? (68)
Günlük hayatimizda, yer yer,“falanin kalbi bozuk” yahut,“filânca kalp ameliyati geçirmis” gibi sözler ederiz. Bu konusmalarimizda, kalbi, iki ayri mânâsiyla kullaniriz.Bunlardan biri maddî, digeri ise mânevîdir.Bir baska ifadeyle,biri zâhirî,digeri bâtinî...
Her ikisinin de ayni isimle yâd edilmesine degisik açiklamalar getirilmis.Bunlardan birisine göre,insan ruhunun bedenle ilk alâkasi kalpte basliyor.Bir digerine göre,kalbe bu ismin verilmesi mecazdir: “Maddî kalbin bedendeki rolü ne kadar önemli ise,mânevî kalbin de insanin ruhî hayatinda öyle büyük bir vazifesi vardir.” Bazi zâtlar da,kalbi,ruh mânâsinda kullanmislardir.
Maddî kalp,bedenin her yanina kan ulastiran ve dakikada ortalama bes kilo kadar kan pompalayan harika bir cihaz.Bu kalp bütün bir kâinata muhtaçtir.Kâinat fabrikasinda kan üretilecek ki kalp de o kani bedenin her kösesine pompalasin.Kâinattan insani süzen ve insan fabrikasinda gidalari ete,kemige, kana,ilige çeviren bir kudret,o kalbi çalistirmakta ve o kani bedenin her kösesine sevk etmektedir.
Evet, kalbin zâhiri bütün kâinata muhtaç.Ve kalp bu hâliyle Allahin Samed ismine âyine. Maddî kalbin kâinata ve içindeki esyaya olan ihtiyacini,ancak her muhtacin ihtiyacini gören ve hiçbir seye muhtaç olmayan Allah yerine getiriyor,Samed isminin tecellisiyle. .. Kalp bu yönüyle bir agaçtan,bir çiçekten pek fazla ileri degil.Onlar da kâinatin her seyine muhtaç. Onlar da bu ihtiyaçlarinin görülmesiyle Samed ismine ayna oluyorlar.
Kalbin bâtinina gelince,samediyete asil âyine o...“Bâtin-i kalp âyine-i sameddir.”
Bu hakikati: “Kalpler ancak Allahin zikriyle mutmain olur.” âyet-i kerimesi ders verir.
Bedendeki her organin kendine göre bir çesit tatmini söz konusudur.Göz görmekle, kulak isitmekle tatmin oluyor.Dilin tatmini tat ile, mideninki gida ile. Kalbin ise en büyük ihtiyaci, iman.
Ben kimin mahlûkuyum? Su âlem kimin mülkü? Bu dünyada kimin misafiriyim? Daha sonra nereye gidecegim? Beni misafir eden zât,benden ne istiyor? Iste kalbin bâtini, bu gibi sorularin cevaplariyla tatmin oluyor.Onun talebi marifetullah (Allahi tanima) olunca, elbette, samediyete en büyük âyine o olacaktir.Diger mahlûklar bu kâinatin maddesine muhtaç.O ise,bu âlemin sahibini tanimaya, bilmeye, Ona iman ve itaat etmeye muhtaç.
Bunu anlamayan ve kalplerinin gidasini ihmal eden insanlarda, bu ihmâlin pesin cezasi olarak,hemen huzursuzluk,sikinti, tatminsizlik, korku, endise gibi hastaliklar kalbi sarar.
Midenin açligini elbisenin güzelligi,yahut gömlegin kalitesi gideremiyor; o ancak rizik istiyor. Kalbin boslugunu da hiçbir rütbe,hiçbir içtimaî makam,hiçbir beserî teveccüh ve hiçbir fâni hedef doyuramiyor.
Kalbin Rabbi, onun ancak zikirle tatmin olacagini bildiriyor bize.
Nedir zikir?
Kelime mânâsiyla hatirlama.Allahi hatirlatan her hâdise,her levha, her ilmî eser birer zikir vesilesi.Kalp,bir fabrika,bir saray,bir misafirhane olan su muhtesem kâinatin ancak Allahin emir ve iradesiyle var oldugunu bilmekle tatmin olur.
Beden ruhun hanesi ise, kâinat da onun sehridir.Kalp hem bu haneyi sever,hem de o sehri.Ikisini de Allahin mülkü bilir.Onun kutsi sifatlarinin bütün esyayi ihata ettigine inanmakla hem bedende rahat yasar,hem kâinatta.Bedeni de huzurla terk eder,kâinati da.Cok iyi bilir ki,bunlarin ikisi de kendi mülkü degildir.Böylece ikisinden de geçer, onlarin hakiki sahibine iltica eder.Dileyecegini Ondan diler.Hiçbir hâdiseden sarsilmaz, hiçbir musibetten korkmaz.Cok iyi bilir ki,mutlak kudret ve irade ancak Allahindir.Onun izni olmadan ne karinca bir adim atabilir,ne hava deprenebilir,ne kan deveran edebilir, ne günes isik saçabilir.
Iste kalp bu iman ve bu marifet ile tatmin olur.
Yedigimiz bir meyvenin ne rengi,ne güzelligi,ne kokusu,ne tadi kalbe ulasir Ve kalp bunlarin hiçbiriyle tatmin olmaz.Ama, insan o renge hayran kaldi mi,o nimete minnettarlik hissetti mi,o tada meftun oldu mu,iste o zaman bu mânâlar kalbe yerlesir. Bu hayret, sükrü getirirse kalp gidasini almaya baslamis demektir.
Kalp, bu kâinatin özüyle beslenir,mânâsiyla ilgilenir.Onun isi bu âlemle degil, onda tecelli eden ilâhî isimlerledir.Göz elmaya bakarken,kalp onda tecelli eden Allahin isimlerine nazar eder ve ancak böyle bir nazarla tatmin olur.
Okunma Sayisi : 1249
Alaaddin Basar (Prof.Dr.)
Selam Sevgi ve Dua Ile