Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
ÇANAKKALE DESTANINI ANLATABİLMEK MÜMKÜN MÜ ?
ÇANAKKALE DESTANI
Şanlı tarihimizdeki kahramanlık destanlarından biri de Çanakkale Zaferidir. Bu zaferin milletimizin tarihinde ayrı bir yeri ve önemi vardır. Bu büyük olay, âdetâ bu gün meydana gelmiş gibi hafızamızda taze ve canlıdır.
Çanakkale Zaferi, Birinci Dünya Savaşında kahraman askerlerimizin, cihanı hayrete düşüren bir îman ve kahramanlık destanıdır. Bu zafer, milletimizin, iman ve azminin, metanet ve gücünün açık bir göstergesidir.
Çanakkale Zaferi; ırkları, renkleri ve dilleri değişik çeşitli milletlerden oluşan; haçlı ordularının Müslüman milletimizi yok etmek amacıyla karadan, denizden ve havadan üzerimize saldıran bir iman-küfür mücadelesidir.
Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,
Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,
Cehennem olsa gelen bağrımızda söndürürüz,
Bu yol ki hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz.
Diyerek bütün gücüyle düşmana karşı koyan milletimizin destanıdır.
Çanakkale savaşı, Yüce Rabbimizin "Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın" (Bakara, 190) hitabı-ı celilisine uyarak cepheye atılan kahraman ordumuzun destanıdır.
Çanakkale Zaferi, vatanı , bayrağı, milleti, dini ve devleti için canını Allah yolunda feda eden, böylece Allah rızasına eren şehitlerin destanıdır.
Çanakkale Zaferi, anaların biricik evladını, şefkat ve muhabbetle bağrına basıp;
-Oğul, seni yetiştirdim, hizmet eyle vatana
Ak sütümü helal etmem saldırmazsan düşmana
Diyerek alini kınalayıp cepheye uğurladığı; oğulun da anasının elini öperek;
-Hakkını helal et şefkatli ana
Canım feda olsun kutsal vatana
Diyerek karşılık verdiği, cefakâr analar ile yiğit ve kahraman Mehmetçiklerin destanıdır
Can ve malın Allâh yolunda, vatan ve millet uğrunda fedâ edilebilmesi, kulun Rabb'ine karşı muhabbetinin en güzel bir ifadesidir. Bunun içindir ki Allâh Rasûlü -sallâllâhü aleyhi ve sellem-: “ Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, Allah yolunda savaşıp şehit olmayı, diriltilip yine şehit olmayı, tekrar diriltilip şehit olmayı isterim” buyurmuştur. Çanakkale'de yaşananlar, her yönüyle müstesnâ bir vatan sevgisinin örneğidir.
Milli şairimiz Mehmet Akif in, Çanakkale şehitleri için yazdığı destansı şiir
Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor!
Bir hilal uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker,
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı, değer,
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhîdi,
Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi,
Ey şehit oğlu şehit! İsteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış, duruyor Peygamber.
Kendilerini bir avuç toprağa adayan aziz şehitlerimiz. Kabirlerinizde rahat uyuyun, Dünya durdukça bu topraklara hain emeller sokulmayacaktır
Bu duygu ve düşüncelerle bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize de sağlık ve sıhhat diliyorum.
emeklerin zayi olmasın allah razı olsun.çanakkale deyince tüylerim diken diken oluyor hepimiz,yada büyük çoğunluğumuzun ataları orada şehit olmadımı?Allah gani gani rahmet eylesin,bizlerede onlara layık torunlar olabilmeyi nasip eylesin...
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Aşkta tıpkı ELİF gibidir, isminde gizlidir. Ama okunmaz, o olmadan da besmele sese gelmez, o herşeyin içindedir; hiç birşeyde görülme
O mübareklerden allahımız bin kere yüzbinkere razı olsun mekanları cenetin en güzel yerinde olsun onlar olmasa biz belkide bugünlerde belki buralarda belkide müslüman olmayacaktık allahımıza çoooook şükürler olsun ki o büyük ejdatlarımız bizler için kendi canlarını hiçe sayarak bu vatanı bizlere emanet etmiş
biz bir fatiha okumaktan aciz milletiz yetmiyor öyle haydi gençler çanakkaleye demek oraya götürüyorsan gerçekleri anlatarak götür bir fatiha üç ihlası okumayı onlara borcumuzda oldugunu öğret eğer biz vatanımızda şuna yaşaya biliyorsak nice şehitlerimiz sayesinde oldugunu öğretrmek lazım yoksa bir kardeşimizden duymuştum beni hayli üzmüştü çanakkale ziyareti sırasında bir kaç kendini bilmez diye ifade kullanıyorumki hakikaten kendini bilmez olduklarından kardeşlerimiz baş örtülü oldugundan o hanımcıklar bunların ne işi var burda evlerinde oturamamaışlarmı diye söylemişler acaba bu halle iken kendilerini nasıl onlara layık görüpde haklarını ödeyecekler mevla onlara layıkı ile arkalarından okuyarak yad eden evlad olmayı nasip etsin bizlere
--------------------------------------------------------------------------------------------------
...::Hiç bi edeb vasılı hüda olamaz::...
92 yıl önce bize bu güneşli günü en güzel bir şekilde yaşatmak için öldü onlar.Pardon ölmediler onlar yaşıyorlar ayet ile sabit.Onlar canlarını bizim bu güneşli günü özgür ve huzurlu bir şelilde yaşamamız için verdiler.Namusumuz şuan emin ellerdeyse veya soyumuz bozulmamışsa bu şehitlerimizin eseridir.Onlar canlarını bizim yaşamamız için verdiler.Bizde bizi daha doğmadan düşünen bu aziz şehitlerimizi unutmayıp ruhları için Kur'an-ı Kerim okuyalım.Fatihalar yollayalım bu aziz ruhlara.
Selam ve dua ile.
Çanakkale Savaşları’nın ve elde edilen muhteşem zaferin tarihimizde çok özel bir yeri ve önemi vardır. Bu zafer, kahraman askerlerimizin, dünyaya parmak ısırtan bir îman ve kahramanlık destanıdır. Müslüman milletimizin, iman ve azminin, metanet ve gücünün açık bir göstergesidir. Hep söylendiği gibi düşmanlarımız Çanakkale’den “askeri” olarak geçememiştir. Ancak, onlar öğrendiler ki, içeriden yıkmak daha kolay. Bugün bizi biz yapan ve Çanakkale’de şahlanan değerler her geçen gün erozyona uğruyor. Özellikle tüm İslamî değerlerle birlikte, vatan sevgisi, namus ve ahlak gibi hassasiyetler öylesine zayıfladı ki, artık genç kitle içinde “bunlar can vermeye değmez” duygusu yerleştirilmeye çalışılıyor. Bazı ilahiyatçılarımız planlı yollarla “nasıl oruç tutulmaz”, “nasıl namaz kılınmaz”, “niçin örtü takılmaz”, “nasıl kurban kesilmez” fetvalarıyla geniş kitlelerin zihinlerini bulandırıyor. Aynı isimler, “hıdırellez, aşure günü” gibi toplumsal birlik günlerini hurafe deyip küçümserken, büyük reklamlarla lanse edilen ve her biri bir dini gün ya da bizdeki kandile denk gelen Aziz Valentin Günü (Sevgililer Günü), Noel/Christmas ve Hallowen Day (Cadılar Bayramı) kutlamayı normal görebiliyor. Bunun özellikle ana sınıflarından itibaren ne kadar etkili olduğu ise ayrı bir konu. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Bardakoğlu’nun bu süreçle ilgili değerlendirmesi şöyleydi: “Bu bayramların ve bunlarla ilgili olarak yapılan adet ve törenlerin Müslümanlarca benimsenip uygulanması dinsel ve kültürel bir yozlaşma olarak görülmeli; böylesi bir tutumun, kendi değerlerimizden uzaklaşma ve başkalaşma sürecini hızlandırdığı gözden uzak tutulmamalıdır.”
Mustafa Aydın
Çanakkaleyi anlatabilmek elbette mümkün değil....
anaları tarafından evladım;
"-ya şehit ol ya gazi ol" diye uğurlanan va savaş meydanlarında
"-ya istiklal ya ölüm" fermanıyla coşan bu serdengeçtiler şu gerçeklere inanıyorlardı
Allah kendi dinine yardım edenlere elbette yardım eder.(muhammed. ayet 7)
Geçenlerde büyük bir kitapçıda dolaşırken ezan okunmaya başladı.Yanımdan geçen bir bayan da "Bu ezanları niye okuyorlar ki anlamıyorum.Namaz kılacak olan namaz saatini bilir zaten." dedi.Bir zamanlar ataları dinini milletini korumak için canını vermiş olan bir Türk evladı....
Tamam o zaman o Ruhsuzun cenazesinde de sela vermesinler nasıl olsa öldügünü duyacaklar.. Hatta hiç dokunmasınlar nasıl olsa biri onu bulup defneder..:Q
Rabim şuur versin...
" Ruhunu Kaybeden Cihanı Kazansa Ne Çıkar!!! "