Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Mehmetçik İnsanlık Dersi Veriyor

Gelibolu Yarımadası,İngiliz ve Fransız zırhlıları tarafından hallaç pamuğu gibi atılmaktadır. Taş,toprak,ağaç yığınlarıyla birlikte,Mehmetçiklerin cansız bedenleri de paramparça yerden göğe,gökten yere yağmaktadır.

İşte bu kan ve can pazarında,acımasız düşmanın bir zırhlısı olan Bouvet sür'atle suya gömülmektedir. Bu arada birçok Fransız denizci de kendilerini denize atmakta ve can havliyle suyun üstünde kalmaya çalışmaktadır.

İşte onlardan biri,bir düşman subayı anlatıyor:

"Top başında bekliyordum. Her an bir merminin başıma düşmesi mümkündü. Derken birdenbire müthiş bir patlama oldu. Yere kapaklandım. sonra dehşetli bir sarsıntıyla havaya fırladım ve kendimi boğazın buz gibi sularında buldum.

Mayına çarpmıştık. Gemimiz batıyordu. Artık hiçbir şey yapılamazdı. Yüüzerek kurtulmaktan başka çare yoktu. Sahil yakındı. Fakat sağ bacağımdan yaralanmış olduğumu ve bu yaranın müthiş bir ıstırap verdiğini hissetmeye başlamıştım. Buna rağmen sahile doğru yüzmeye çalıştım.

Karaya ayak atmak üzere iken pantolonum kan içindeydi. Halsiz ve bitkindim. Tam o esnada tüfeğine süngüsünü takmış bir Türk askerinin bana doğru koşarak geldiğini gördüm. Güçlükle yüzerek sahile çıkabildim. Kurtulmuştum;ama bana doğru gelen askerin süngüsünden nasıl kurtulacaktım? Bu süngüden kurtulamayacağımı ve biraz sonra göğsüme saplanan süngünün sırtımdan çıkacağını peşinen kabul ettim. Gözümü yumdum ve akibetimi beklemeye başladım.

Türk askeri yanıma yaklaştı. Yere diz çöktü. Cebinden çıkardığı sargı beziyle yaramı sardı. Sonra da sırtından kaputunu çıkardı,titreyen ıslak vücuduma sardı. Üzerimize yağan mermi yağmuruna hiç aldırış etmeden koluma girdi. Yavaş yavaş geriye doğru yürüdük.

Türk siperlerine gelmiştik. beni orada çok iyi karşıladılar. Türkler,siperlerinde bana sıcak bir çay ikram ettiler. Kısa bir zaman içinde kendime geldim."


Serbest Kürsü

MollaCami.Com