Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Sen Doğdun Ya Resulullah
SEN DOĞDUN YA RESULULLAH
I
“Ve ma erselnake illa rahmeten lil alemin”
Seni anlayabilmek,
Seni anlatabilmek, Seni yaşayabilmek,
Seni canından çok sevebilmek,
Anam babam Sana feda olsun diyebilmek,
Canımı yoluna serebilmek,
Getirdiklerini benimsemek,
Ayaklarının altına aldıklarını terk edebilmek,
Seni yazabilmek,
Yürekler güç yetirdiğince,
Kalemler yazabildiğince,
Denizler mürekkep olup yettiğince,
Senden kat reler yazabilmek,
Yoksa Seni yazabilmek MÜMKÜN MÜ?
Mümkün değil YA RESULULLAH !..
II
Sen doğmadan kararmıştı dünya !
Huzur şahdamarından kesilmiş,
Mutluluk kayıp adreslere gizlenmiş,
İnsanlar, insanlıktan vazgeçmişti...
Emniyet denen olay yok olmuştu.
Güven ve itimat öldürülmüştü.
Asayiş keenlemyekün...
Kızlar diri diri toprağa gömülüyor.
Analıklar miras diye alınıyor.
İnsanlar putlara tapıyor.
Kendi yaptıkları taştan putlara tapıyorlar...
Güçlü zayıfı eziyor, Hak, hak sahibine değil,
Güçlü olana veriliyor...
İnsanlar, İnsanlar vahşete birbirleriyle yarışıyor !..
III
Fil yılıydı,
Rebiyülevvel ayının on ikinci günü,
Pazartesi sabahı,
Miladi 571...
Dünya siyahlarını yırtıp atıyor,
Dağ taş bayram ediyor,
Kuşlar bir başka kanat çırpıyor,
Arş-u alada melekler Salat ve Selam getiriyor...
Kisra’ nın 14 sütunu yıkılıyor !
Mecusilerin sönmez denilen ateşi sönüyor !
Sava gölü kuruyor !
Mazlumların yüreğinde isimsiz bir sevinç !
Zalimlerin gönlü sıkışık...
İblis ve aveneleri tarumar !
Çünkü Sen doğuyorsun YA RESULULLAH !
Nur yağıyor nurlu Mekke’ nin üstüne !
Sama vat-u arz Salat ve Selam’ la coşuyor !
Sen olmazsaydın dünya hiç yaratılır mıydı ?..
Baban vefat etmişti,
Yetim olarak doğdun,
Adın önceden söylenmişti,
Zira Sen Tevrat’ta “Ahyed”,
İncil’ de “Ahmed”,
Kur’an’da “M..........’din” ...
Abdulmuttalib, Seni himayesine alıyor,
Mekke kurak,
Mekke’ de çocuklara iyi bakılamıyor,
Civar yerlerden süt anneler gelecek,
Abdulmuttalib, Sana süt anne bulacak...
Beni Sa’d yurdundan süt anneler gelmiş,
Beni Sa’d yurdu da kurumuş
Süt anneler zengin çocuklar arıyor,
Sen’ se yetimsin,
Yetim olduğunu duyan Sen’ den yüz çeviriyor,
Oysa bir bilseler !
Bir bilseler Seni almak ne büyük bir şeref,
Seni barındırmak ne büyük onur...
IV
Beni Sa’d b.Bekir Kabilesinden,
Halime binti Ebi Züeyb Seni alıyor,
Sana süt annelik yapacak,
Halime korkuyor,
Beni Sa’d yurdu kıtlık kıran,
Beni Sa’d yurdu perişan,
Korkma ya Halime !
Korkma ya Halime !
Ya Resulullah, beni Sa’d yurduna geliyorsun,
Beni Sa’d Seni Selamlıyor
Ben Sa’d yeşilleniyor,
Koyunların karnı doyuyor,
Koyunların memeleri süt doluyor,
Halime’ nin evi bereketleniyor !
Beni Sa’d bereketleniyor !
Dünya bereketleniyor !..
V
Hazreti Cebrail (a.s.) Beni Sa’d’ a geliyor,
Ya Resulullah, Sen çocuklarla oynuyorsun
Cebrail (a.s.) Seni çocukların içinden alıyor,
Usulca, İncitmeden yere uzatıyor,
Ya Resulullah, Sende ses yok,
Bedenin Cebrail’ e teslim,
Cebrail göğsünü yarıyor,
Kalbini dışarı çıkarıyor,
Şeytanın, Sen de olan nasibini alıyor,
Kalbini altın bir tasa koyup,
Zemzem suyuyla yıkıyor,
Ve kalbini yerine koyuyor...
Çocuklar Halime2 ye koşmuş,
Halime bin bir telaşla Sana koşuyor,
Çocuklarından ayırmadığı, çocuk güzeline,
Yaratılmışların en özeline koşuyor,
Kucağına alıyor,
Sarılıyor,
Öpüyor,
Kokluyor...
VI
Ya Resulullah 5 yaşındasın artık,
Süt annelik süresi doldu.
Beni Sa’d’ dan ayrılma vakti,
Halime üzgün,
Süt kardeşin Şeyma üzgün,
Beni Sa’d üzgün
Sen istenmeye istenmeye,
Abdulmuttalib’ e teslim ediliyorsun.
Annene teslim ediliyorsun.
Annen Sana doymadan,
Sen annene doymadan,
Anneni kaybediyorsun...
Oysa henüz 6 yaşındasın,
Oysa henüz mini minnacıksın,
Oysa henüz küçücüksün,
Ama kadere rıza gösterecek kadar büyüksün...
İnna Lillahi ve inna ileyhi raciun...
VII
Sen, artık Abdulmuttalib’ in yanındasın,
Abdulmuttalib’ in himayesinde, kollarındasın...
Abdulmuttalib, Senin üstüne titriyor,
Yemiyor, yediriyor...
Giymiyor, giydiriyor...
Abdulmuttalib Seninle çocuk oluyor,
Seninle gülüyor...
Sen, Abdulmuttalib’ in en çok sevdiği,
Üstüne titrediği oğlu Abdullah’ ın oğlusun...
Ama Abdulmuttalib yaşlı,
Ölüm meleğinin geldiğini hissediyor,
Çağırıyor oğullarını,
Bu yavruya kim bakacak diyor ?
Ya Resulullah kimi kucaklayacak ?
Ya Resulullah, Ebu Talib’ i kucaklıyorsun...
Yeni adresin Ebu Talib’ in evi.
Artık Ebu Talib’ in evi rahmetle dolacak,
Rahmetle taşacak...
Ebu Talib ana gözü gibi bakıyor.
Ebu Talib Seni kendi çocuklarından çok seviyor,
Ebu Talib Seninle gülüyor,
Eğleniyor...
Gittiği yerlere Seni de götürüyor,
Yediğinden Sana da yediriyor...
Bir saniye olsun Sensiz duramıyor,
Geceleri yatağına bakıyor,
Şefkatle Seni izliyor,
Sevgiyle Seni gözlüyor,
Sen de, Ebu Talib’ i çok seviyorsun,
Sayıyorsun,
Amcandan ayrılmıyorsun,
Amcana yardım ediyorsun,
Evin geçimine katkıda bulunuyorsun...
Ya Resulullah, Sen hiç kimseyi üzmüyorsun,
Sen hiç kimseyi inciltmiyorsun,
Sen hiç kimseyi aldatmıyorsun...
Sen; insanları, hayvanları, dağları, taşları, çölleri...
Sen; tüm yaratılanları seviyorsun.
YA RESULULLAH SENİ ANLAYANLAR DA
SENİ ÇOK SEVİYORLAR !..
VIII
Ya Resulullah, 25 yaşındasın,
Mekke’ nin en temiz genci,
Mekke’ nin EMİN’ isin...
Gençler Sana gıpta ediyor,
Yaşlılar gıbta ediyor,
Mekke Sana saygı gösteriyor...
Sen, ticaret kervanıyla,
Şam yolculuğuna çıkıyorsun.
Ticaret yapıp para kazanacaksın
Amcana yardımcı olacaksın...
Basra’ da ticaretini tamamlıyorsun.
Ve vakarca geri dönüyorsun
Seni bir bekleyen var ki;
Heyhat !
Mü’min’lerin annesi,
Kadınların en temizi,
Ehl-i Beyt’ in direği,
Müslümanların ilki,
Ya Resulullah, seni bekleyen;
Annemiz Hazreti Hatice...
Ya Resulullah, Sen 25 yaşında;
Mekke’ nin en şerefli kadınıyla,
Hazreti Hatice’ yle evleniyorsun...
Sana, Ebu’l Kasım diyorlar,
Çünkü sen, Kasım’ ın babasısın
Sen, Zeyneb’ in
Rukiyye’ nin,
Fatıma’tül Zehra’ül Betül’ ün,
Abdullah’ ın babasısın,
Hazreti Hatice’ de anneleridir...
Ve bir de İbrahim’ in vardır...
Ya Resulullah, Sen tertemiz bir nesildensin,
Ya Resulullah, Senden tertemiz bir nesil gelmiştir,
Ehl-i Beyt gelmiştir,
Hasan’lar, Hüseyin’ler, Cafer’ler
Zeynelabidin’ler, Zeyneb’ler, Ali’ler...
Dünya Seninle şereflenmiştir...
Dünya Ehl-i Beyt’le güzelleşmiştir...
Ya Resulullah...
Sen bizim de babamızsın;
Çünkü Sen bütün Müslümanların babasısın,
Çünkü hanımların annelerimizdir. YA RESULULLAH !..
IX
Ya Resulullah, Sen 40 yaşındasın,
Alnında Peygamberlik,
Yüzünde nur,
Gönlünde şefkat,
Gözlerin mahmur...
Yüreğin merhamet dolu...
Sen ki Karanlık dünyanın GÜNEŞİ,
Çöle düşmüş insanlığın PINARI.
Kimsesizlerin KİMSESİ.
Sesi kesiklerin SESİ !
Yorgun solukların TAZE NEFESİ.
Barışa aç kalanların HEVESİ.
İyiliklerin BABASI.
Kötülüklerin CELLADI,
Mazlumların ARKADAŞI,
Yalnızların SIRDAŞI,
Sen kicanımız, ciğerimiz, ciğerparemiz...
Sen ki goncamız, gülümüz, gülistanımız...
Sen ki günümüz, gündüzümüz, aydınlığımız...
Sana canlar feda YA RESULULLAH !..
Analar, babalar, yarlar feda YA RESULULLAH !..
Sen ki, Cenab-ı Allah’ın (cc) habibi,
Sen ki nübüvvet mührünün sahibi,
Ya Resulullah,
Sen tüm insanlara,
Ve cinlere gönderilmiş son Peygamber. Senin için yeryüzü mescid kılındı.
Sana büyük şefaat verildi.
Lafzı az manası çok sözleri Sen söyledin.
Sen de emanete sadakat.
Sen de ah de vefa.
Sen de şaşmaz adalet.
Sen de bitmez uhuvvet.
Sen de taşan iffet.
Sen de coşan ismet.
Sen ki arşın nuru,
Sen ki Resuller Resulü.
Sen ki Kur’an tercümanı.
Sen ki canların cananı...
Sen olmasaydın dünya yaratılmazdı.
Sen olmasaydın sır açığa vurulmazdı !
Sen yaratılanların ilkisin.
Kabir ilk Senin için yarılır.
Mahşere ilk Sen gidersin.
Bineğinle gidersin...
Mahşer Divanının büyüğü Sensin.
Sancağı altına geçilen adressin.
Cennete ilk girensin.
Vesile’ nin sahibisin...
Sen ki, Cenab-ı Allah (cc) tarafından övülensin,
Cenab-ı Allah (cc), Senin için;
“Ve ma erselnake illa rahmeten lil alemin”
“Biz, Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik”
Diyor...
Evet Ya Resulullah, bizlerde şahidiz
Sen Rahmet olarak geldin,
Rahmetle içimizdesin...
- O (s.a.v.) görevini yaptı / yapıyor Ya Rabbi !!!
- Sen şahidsin ! Biz de şahidiz...
- Bize de bizden razı olacağın amelleri yaptır
- Şübhesiz ki Sen, her şeye kadirsin...
X
Senin yaratılman ne güzel
Senin ümmetinden olmak ne güzel
Senin sancağının altında toplanmayı umud etmek
Seninle Havz-u Kevser’ de buluşmayı umud etmek ne güzel
Seninle sohbet etmeyi umud etmek
Seni sevmek ne güzel
İyi ki doğdun en sevilen sevgili
İyi ki doğdun başların tacı
İyi ki doğdun gözlerin feri
İyi ki doğdun güzeller güzeli
Bizler, Senden sonra geldik
Bizler, Seni görmek için
Ehlimizi ve malımızı vermeye can atıyoruz
Bizler, Seninle uyuyor
Seninle uyanıyoruz
Bizler, Seni canımızdan çok daha fazla seviyoruz
Sen bizlere kardeşlerim dedin
Bu bize yetiyor... Artıyor...
Bu sözün bizden taşıyor Ya Resulullah...
Lokman Hamitoğlu
Yer ve gökler devam ettikçe salavatın en üstünü onun üzerine olsun.
_____________________________________________________________________
Yaz güze ve kışa yer vermesi ve gündüz akşama ve geceye değişmesi kat'iyetinde,gençlik dahi ihtiyarlığa ve ölüme değişecektir.