Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Dünya üzerindeki islam hizmeti
Laf değil hizmetse, işte bu...
Herkesin, kendi inanç ve düşüncesi uğrunda mücadele vermesi tabiidir.
İnanç ve düşünceler değişik olduğu için, dünyadaki insanlar var olduğu müddetçe dünyadaki kavga da bitmeyecektir.
Bu kavga, bazan mal–mülk için, bazan iktidar için, bazan da iman ve inanç uğrunda olur.
Hadis–i şeriften öğrendiğimize göre, dünyada kıyamet sabahına kadar imanlı insanlar bulunacaktır. Demek ki iman uğrundaki mücâdele de kıyamet sabahına kadar devam edecektir.
Nitekim Peygamberimiz (as)
“Cihad kıyamete kadar devam edecektir” buyuruyorlar.
Cihad nedir?
İmanın yok edilmesi için uğraşanlara karşı verilen mücâdeledir.
***
Uydurma inanç olmaz. İnancın nasıl olması gerektiğini, yaratıcı kudret semâvî kitaplarda açıklamıştır.
İman ve inanca düşman olanlar, onun kaynağı olan Zebur, Tevrat ve İncil’i bozup kendi kafalarına göre değişik bir şekil vermişlerdir.
Arkasından, Allah’ın koruması altında Kur’an–ı Kerim indirilmiştir.
Kur’an, manevî koruma altında bulunduğu için yeryüzünden kaldırılması mümkün değildir.
Bazı memleketlerde rahat rahat okunup tatbik edilirken, zaman zaman bazı memleketlerde unutulur gibi olmuşsa da hiç bir zaman unutulmamış ve unutturulamamıştır.
Memleketimizde de Kur’an okunmasının iyice azaldığı zamanlar olmuştur.
Toroslar üzerinde yaşayan bir amca, şöyle diyordu:
– Bir neler gördük evlat... Bir cenazemiz olurdu da onu kaldırmak için köy köy imam arardık. Bir defasında tam 9 köy gezdik. 9. köyde bulduğumuz hocayı getirdik de cenazemizi kaldırdı.
Bunu konuşan kişiye amca dediğime göre, bahsettiği devirler uzak değildi.
Şükürler olsun ki, kısa zamanda o hallerden bu vaziyete geldik.
Ne var ki, o zaman bir imam bulmak için 9 köy gezilirken, bugün “12 yaşından küçüklere niçin Kur’an okumak yasak!” diyenler 9 köyden kovulmak istenmektedir.
***
Olsun... Buna rağmen bugün daha ümitvarız.
Bir taraftan TV kanalında yıl boyu Kur’an dersleri verilirken, diğer taraftan da okulların yaz tatilleri elden geldiğince değerlendirilmekte, küçücük eller Kur’an Elifbâsı tutmaktadırlar.
Bugün Elifbâ tutan eller, öbür âlemde de ana–babalarının ellerinden tutup onları cennete götüreceklerdir.
O ana–babalar öyle bir saltanata kavuşacaklar ki, bütün mahşer halkı onlara imrenecek, keşke biz de evlatlarımıza Kur’an okutsaydık diyecekler.
Bize bu müjdeyi veren zât, söylediklerinin hiç biri yalan olmayan muhbir–i sâdık/doğru haberci olan Hz. Muhammed Mustafa’dır (sav).
İnsanı Allah’a yaklaştıran nâfile ibâdetlerin en üstünü Kur’an okumaktır.
Öyleyse, buyrun Kur’an okuma ve okutma seferberliğine...
Genciyle–yaşlısıyla, kadınıyla–erkeğiyle... haydi Kur’an öğrenmeye...
Bilmeyenler öğrensin; bilenler daha da ilerletsin...
***
Düne kadar komünizmin esareti altında olanlar, Kur’an’a sahip çıkmakta bugün bizden daha gayretliler.
Hatırlarsınız; daha yakın zamana kadar “Komünistler Moskova’ya!” sloganını duyardık.
Moskova’ya artık komünistler değil, imamlar gidiyor çok şükür.
Moskova müftüsü, “Aman bize imam gönderin” diyor.
Ve ilave ediyor:
– Buralara önce Arabistan’dan geldiler. Vehhâbîlik diye bir şey getirmek istediler. Devlet onları kovdu. Sonra Türkiye’den gelenler oldu. Onlar da dünyaya daldılar. Bazı şeyler öğretiyorlar; ama Kur’an öğretmiyorlar. Bize Kur’an öğretecek kimseler lâzım.
Değerli okuyucular,
Dün komünizmle idare edilenler, bugün dinlerini öğrenmek isterlerken, kalkıp da onlara İslam yerine başka bilgiler öğretmeye kalkışmanın bir manası olur mu?
Susuzluktan dudakları çatlamış olanlara bal bile versen neye yarar?...
Yurtdışında şu kadar müessese açtık diye reklam yapanlar, İslam’a susayanlara besmele bile çektirmediklerini açıkça söylemelidirler.
Lütfen dikkat!
Bu gerçeği, ağzı kapalı bir mektupta değil, herkese açık bir gazetede yazıyorum. Diyorum ki;
– Yurtdışında, şu şu memleketlerde şu kadar okul açtık diyenler, elleri altındaki talebelere Kur’an öğretmek, İslamî bir şeyler anlatmak şöyle dursun, bir besmele bile çektirmemektedirler.
Bu bir iftira mıdır?
Hayır! Aslâ!
İftiradır diyorlarsa, buyursunlar cevap versinler...
Desinler ki, biz falan yerlerde şöyle şöyle İslami hizmetler veriyoruz.
Evet... O memleketlerde verilen İslâmî hizmetler var. Ama bunu gerçekleştirenler, bilmem şu kadar okul açtık diyenler değil, başkaları...
Meselâ Kazakistan’da, 40–50 dereceye kadar çıkan sıcaklık altında, 7 kilometre yolu hergün yaya gidip gelerek, küçüklere Kur’an dersi veren cefâkarlar var. Var ama, bunu yapanlar yine o övünenler değil...
Peki onlar ne yapıyorlar?
Ne yapacaklar, aman bizi mimlerler diye namaz bile kılmıyorlar.
Evet, evet... Namaz bile kılmıyorlar, namaz!
Kendileri bilirler... Hesabını âhirette kendileri verecekler...
Ali Eren.
Allah razı olsun ecyad kardeşim güzel bir paylaşım olmuş....
-----------------------------------------------------------------------------------------------------
"Ne kadar âlim olsan, herkes gibi beşersin,
Örnek insana uy ki, gönül bahçen yeşersin."
Allah razi olsun kardeşim çok güzel konu hizmetlerde daim olanlardan kılsın mevla bizleri
mevlam cümlemizi rizasina uygun, hakiki hizmet ehli olanlardan eylesin...
Allah cümlemizden razi olsun dualarınıza binlerce kerre amin
Hizmet muvaffak olsunda varsın bizim yerimiz caminin papuçluğu olsun ....
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu dava saldırgan küfre ve onun zehirli oklarına karşı zırhlı ve tulgalı erlerden kurulu ordu yetiştirme davasıdır...
Ecyad Kardeşim,
Yukarıda yazılan yazıda genellikle doğru şeyler yazıyor. Bahsedilen yerlerdeki insanların Kur'an hizmetini talep etmesi çok sevinilecek bir durum. Sanırım Kur'an'a hizmet eden insanlara oralarda fazlası ile ihtiyaç var. Bu boşluk acilen doldurulmalı ve bunun icin gayret sarfedilmelidir.
Yurt dışında ve Yurt içinde açılan hizmet okulları malumunuz din eğitimi için açılmamıştır. O okulların misyonu oradaki insanların müslümanlara ve Türkiye'li insanlara muhabbetlerinin tahsisi içindir. Bu muhabbet olduktan sonra insaallah İslam dinine'de muhabbet olmaktadır ve semereler alınmaktadır.
Oradaki hizmet maksadı ile giden vatan evlatlarının tedbir olsun diye namaz kılmadığını söylemek büyük bir iftiradır.
Oradaki okullarda besmele öğretilmez. Hizmet insanı her işine başlarken besmele çeker. Muhatabı ise acaba bu söylediğiniz şey nedir der! Muhatap o soruyu sorduktan sonra hangi vijdan besmeleyi ve kur'anı öğretmez. Böyle birşey olabilir mi?
Yani kısaca hizmet metodu tebliğden ziyade temsildir.
Bunun nasıl old. aşağıdaki misalden ve haber linkinden anlaşılabilir.
Vesselam!
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=77978
"KAMBOÇYALI VELİNİN EVİNDE
Aynı gece çocuğu Zaman Koleji’nde okuyan bir velinin evine misafir oluyoruz. Ly Savut ve eşi Min Supipy bizi kapıda karşılıyorlar. Evin yaşam alanı olan salonda üzerleri mindersiz ahşap, geniş koltuk ve kanepeden oluşan oturma grubunda ağırlanıyoruz.
Ly Savut Finans Bakanlığı’na bağlı bir dairenin genel müdür yardımcısı olarak görev yapıyor. Eşi de Kültür Bakanlığı’nda çalışıyor.
Zaman Koleji ilk açıldığında çocuğunu göndermek konusunda karasız olduğunu söylüyor:
“Çünkü burada açılan bütün yabancı okullar din öğretmek için faaliyet gösteriyorlar. Ben de bu yüzden çekimserdim. Fakat akrabalarımın çocukları oraya gidiyordu. Onların deneyiminden sonra ikna oldum. Zaman Koleji’nde din öğretmediklerini gördüm. Ben çocuğumun iyi eğitim almasını istiyorum. Kamboçya’da eğitime iyi hizmet edeceklerini gördüm. Türkiye’nin desteğini gördüm.”
Kamboçyalılar, yabancı okullara karşı mesafeli. Bunun nedeni bir çok okulun dini eğitim yapması. Zaman Kolejine bu yüzden ilk başta mesafeli yaklaşmışlar...
Okulun yeni binasının açılışı sırasında TBMM’den milletvekilleri gelmiş. Kamboçya Başbakan Yardımcısı Sok An, Zaman Koleji’nin açılış kurdelesini kesmiş. "
Yani yukardaki arkadaslar da zaten bunu söyluyorlar.Anlattiginiz gibi yapilmak istenen satafatli bir acilis hukumette agirliginiz oldugundan milletvekili cagirarak yapilan seyi dolayli yoldan satafatli gösterip kabul ettirmek. buda dogru deyildir. Orda simdi ilk etapta lazim gelen sey yetmis kusur yildir soyutlandiklarini Islam dininin ahkamini onlara tekrar geri vermektir daha sonrada okulmu acilacak ne acilacaksa o acilir.
Bilirsiniz ilim uc turludur. Ilmel yakin,Aynel yakin,hakkel yakin.Bu mevzuyu elhamdulillah hakkel yakin yasamaya calisan bir kardesiniz olarak,Ali Eren Beyin yazisina acizane imzami atarim.Baskalari ile alakli mevzuya gelince,bize Buyukkerimizden tarafindan su ogretildi. Onlar hakkinda fazla konusmaya gerek yok,biiznillah onlardan bir cogu gercegi goreceklerdir.
O kardeslerimiz arasinda da Allah rizasi icin samimi gayret gosterenler var. Bu arada Hemre kardesim sizde bu usteki cumleye dahil bir kardesimizsiniz.Yalniz, benim bulundugum yerde(bir cok yerde), "hizmet icin para lazim" cumlesinin mesruluguna inanan bazi abiler(in) , hedef in mesruluguna inandiklari icin hedefe goturecek herseyin mesru oldugunu sanirlar ve bunun icin, icki satarlar,kumar oynatirlar, yapilan dugunlerde muzik ve dans ile (Kanuni Sultan Suleyman Hanin kemiklerini sizlatircasina ve bircok Evliyanin) sarmas dolas olurlar,dil okullarina bagis toplayarak ve ayni zamanda okul icin fahis ucretler alarak para hizmeti yaparlar. Bunlar realite(hakikat) tir. Ve maalesef Hizmet edenlere de engel olmaya calisiyorlar.
Bir dugune davetsiz musafir olarak katilmistim, konumumdan dolayi mecburen konusturmak zorunda kaldilar, baslangicta 5 dakikalik buyurun konusun(bari:))) dediler. Tabi biz de firsati ganimet bilerek biraz sonra dans etmek icin hazirlanacak olan bir topluluga 5 dakika hakkim olmasina ragmen bunun 3 kati bir konusma ile Rasulullah(SAV) Efendimiz zamanindaki dugunler den ve kadin erkek iliskilerin bahsettik. Hazirligini yapmis olan bu topluluk icin cok sok edici bir konusma oldu ve butun dinleyenler can kulagi ile dinledi(Piranin Himmeti ile) ,konusmadan sonraki 10 dakikaya kadar bir sey yapilmadi beklediler,herkes saskindi ,bu da nerden cikti der gibi, tabi sohbetin etkisi bittikten sonra herkes hanimini da aldi ve dans muzikleri ile beraber danslara baslandi.Mecburen ciktik tabi.(Kibarca kovulmus olduk:)))
Hemre kardesim daha neler neler...Ama ben inaniyorum ki samimi kalb ile bu yolda hizmet edenlerde var...Sizde onlardansiniz eminim.Cenab i Hak ,Hak Dava yolunda bol bol hizmet ettirsin.Vesselam
Ali EREN Hocamız'a yazısından, ECYAD Kardeşime de paylaşımından dolayı teşekkürler. Reklam ve şovlarla hizmet ettiklerini sananlar manevi yönden nerdeyse bir hiç verirken, İstiklal Marşı ve şarkılarla sadece Türk dilini sevdiriyorlar. Türkçemiz'i sevdirmeleri tabii güzel bir olay. Ama Türkiye'de yaşayanları bu kadar da İstiklal Marşı Sevdalısı değilller, buna da şaşırıyorum!
_____________________________________________________________
DENILMISTIR : -CAN SAGKEN YURT VERILMEZ DÜSMANA...
anlayamadığm bir hususta hizmet okulu???
kardeşim hizmeet, Allahın kitabına yapılan hertürlü maddi ve menevi çileye denir o bahsettiğiniz okul ve kolj bu Allah yolunun neresinde oluyor anlayamadım bir türlü..
türklüğü sevdirmek dine bir hizmetmi?
bizim milliyetcilikle işimiz olmaz 'türküz türklüğümüzle gurur duyuyoruz o ayrı bir konu. '
hizmet renk, ırk, menfeat gözetmeden Allah için yapılan gayretlerdir...lütfen Allah için olmayan şeylere hizmet yapıyoruz demiyelim vebale gireriz....
eğer o eğitilen kişilerücretlerini ödemeseler kendilerinden fedakarlık yapıp kaç kişiyi okutabiliyorlar biri bana bunu anlatsın benimde yanlışım varsa düzelteyim... doğruyu bielelim...
değerli yorumlarınızdan dolayı ben hepinize teşekkur eder laf gemisi ile değil hakiki hizmeti hepimiz adına mevladan niyaz ederim
sevban kardeşim ne yanlışı tam herşeyi mükemmel şekilde izah etmişsiniz azınıza sağlık
Bu dava saldırgan küfre ve onun zehirli oklarına karşı zırhlı ve tulgalı erlerden kurulu ordu yetiştirme davasıdır...
ALLAH razı olsun paylaşımın için kardeşim.selametle
Ecyad kardeşim Hz.Allah razı olsun paylaşımın için, gurbet elde Hz.Kur'anı Kerimi okutmak için gayret sarfeden tüm kardeşlerimizin Cenabı-ı Hak yardımcıları olsun.Bizleride bu mübarek davanın, hakikat hizmet ehli olabilmeyi nasip eylesin..
selametle..