Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Bir tutam haksızlık
BİR TUTAM HAKSIZLIK
Adaletiyle halkının sevgisini kazanmış bir hükümdar, adamlarıyla birlikde ülkesini dolaşıyormuş. Seyahati sırasında bir ara ıssız bir yere gelmişler.Görünürde küçük bir çobanın kulubesi bile yokmuş.Bu sırada hükümdarın aşçısı ,huzuruna gelerek üzüntüyle sızlanmış.
"Sultanım,size en güzel yemekleri yapmak için yanınızdayım,ama erzak yükümüzde bir tutam bile tuz kalmadı.Tuzsuz ne yemeğin nede ekmeğin tadı olur!Ben şimdi ne yapacağım?"
Sultan cevab vermiş :
"En yakın köye git. Orada tuz satan bir tüccar bul. Fakat sadece hakkı olan fiyatı öde: fazladan tek kuruş bile verme!"
Aşçı hayret içinde hükümdara bakmış ve şu sözüne engel olamamış:
"Sultanım!Siz ki bu dünyada herkesten fazla hazineye sahipsiniz. Tuza bir kaç kuruş ödeseniz ne çıkar? O fazlalık sizin hazinenizden ne eksiltir?"
Hükümdarın cevabı, tahta geçtiğinden beri ülkede hüküm süren adaletli yönetimin de özeti gibiymiş:
"Sen büyük haksızlıkların nasıl meydana geldiğini sanıyorsun? Dünyada herkezin şikayet ettiği büyük haksızlıklara, işte böyle küçük haksızlıklar yol açıyor. Küçük şeyler, sonuçta bir göl çukurunu dolduran su damlalarına benzer. Dünya ilk kurulduğunda haksızlık bir tutamdı. İnsanlar " Küçük haksızlıklardan ne çıkar? " diye diye onu bu kadar büyüttüler. O yüzden, insan küçük de olsa büyük de olsa, ne haksızlık etmeli, ne de haksızlığa razı olmalı. Şimdi git ve tuzu hakkı olan fiyattan al da gel! "