Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Çıkmaz sokakların çıkış yolları...
Hayat bir sahnedir.Herkes yaşadığı hayatı oynayan bir artistir.Bu sahneyi yaratan, bizi bu sahneye getiren, bize bu rolü vermiş. Rolu beğenip beğenmemek bize düşmez. Verilen rolü en iyi şekilde oynamak, rejiyi memnun etmektir bize düşen.
Çıkmaz sokaklar insanın dünyasındada vardır. İçimizdeki inişler yokuşlar, coğrafyadan daha çoktur. Cevapsız kalan sorular, çıkmaz sokaktır. Dermansız sanılan dertler çıkmaz sokaktır. Halbuki insan, yol mühendisi gibi olmalıdır. Mühendisin karşısına bataklık çıkarsa etrafını dolaşır. Dağ çıkarsa tünel açar, yoluna devam eder. Nehir çıkarsa köprü yapar, Yol bitti diyen kendi ulaşımını durdurur.
Felçli bir çocuk vardır. Annesi şöyle diyor:
-Evladım felçli insanlarında yapacağı işler vardır. Ben inanaıyorumki çok iyi günler göreceğiz. Felçli olman demek, her şey bitti demek deildir.-
Annesi o çocuğa lisan öğretti.
Çocuk tercüman yaptı. Gerçektende hem kültürleri arttı hemde para kazandılar.
İki gözüde görmüyordu. Azmediyor okuyacağım diye. Böylece lise, üniversite bitiyor. Gözünün görmemesi bütün yolları çıkılmaz hale soktu. Fakat o şahıs üniversiteyi bitirerek kendi yolunu açtı.
Adam eşiyle kavga etmiş. Yollarda deste deste çiçek satıyor. Düşünüyorum, eşini üzmüş adam, akşam bir buket çiçeği eşine uzatınca ikisininde sevgi damarları kabarmaz mı? Bir çiçek, çıkmaz sokakları fethetti. İnsanı çıkmaz sokağa düşüren, kendi düşünceleridir. Ben bazen diyorum ki kendi kendime’ Yok, ben bu hastalıktan kurtulamam…’ İşte kendi kendimi çıkmaz sokaklara soktum. Sonra diyorum ki: ‘Niye iyileşmeyeyim ? Şifa Allah tan’ Şimdi çıkmaz sokaktan çıktım. Her çıkmaz sokak açılır. Hassas olmak, dengesizliğide beraberinde getirir. Hislerimiz, aklın kontrolünde olursa dengesizliklerin sayısı azalır.
Elbette çıkmaz sokaklar vardır. Çıkmaz sokaklar yolumuzu kesebilir. Fakat müsbet düşünmek lazım.Ben kitap bulunmayan bulunmayan evde büyüdüm; kırk tane kitap yazdım.
Her akşam, yatsı namazını kıldıktan sonra ,’ Bugünkü hayatım nasıl geçti?’ sorusuna cevap aramalıyız. Günahlarımızı, hatalarımızı tesbit etmeli, onlara tevbe etmeliyiz.
İnsanın, gayrete gelerek geçmişin yanlışlıklarından intikam alması lazım…
Hekimoğlu İsmail……..Zaman Gazetesi