Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Molla Câmî hazretlerinden Fâtih Sultan MehmedHâna hitaben
Molla Câmî, dîvânında, Türk hâkânı Fâtih Sultan MehmedHâna hitâben, onu övücü şiirler yazdı.
Fâtih için söylediği kasîdelerden bâzılarının Türkçeye tercümeleri şöyledir:
Ey kuzeyden esen rüzgâr! Ne hoş kokular getiriyorsun. Haydi arzuların kıblesi olan semte doğru es!
Ilık nefesine samîmiyet kokularını karıştır.Ve hep ihlâs yolundan giderek hedefe ulaş.
Ricâ ve duâ denkleriniHorasan'da bağladıktan sonra, Rum diyârına doğru yürü.
Yolda bu yolun usûl ve erkânını öğren. Büyüklerin yetiştiği dergâhın nerede olduğunu sor.
Oraya varınca yüzünü hizmetçilerin ayak tozlarına sür. İzin isteyip, yeri öperek huzûra gir.
O cihâd eri, gâzî pâdişâhın önünde hikmetler saçarak söze gir ve;
"Ey mertebesi yüksek pâdişâh! Sana dünyâ mülkü, atalarından kalma bir mîrâstır." de.
Dünyâda pek az kimse, böyle büyüklük ve ihtişam tahtında senin gibi feyz verme olgunluğuna sâhib olabilmiştir.
Sünnet-i seniyyenin her tarafa yayılması senin gayretinle oldu.
Küfür yuvaları, kiliseler, yine senin himmetinle câmiye çevrildi.
Harplerdeki isâbetli tedbirlerinle, küfür ve sapıklık kal'alarını kökünden yıktın.
Dâimâ şefkat ve merhamet tarafına yönelmiş, kötü huylardan temizlenmiş bir pâdişâhsın.
Seni kıskananların aksine, her türlü hikmet, şeref, yiğitlik ve cömertlik sıfatları sende toplanmış...
Cömertlikte deryâ gibisin, sanki altın mâdenisin. Hattâ deryâdan da, altın ocağından da cömertsin.
Şu gök kubbenin zirvesi var oldukça ve dünyâ yerinde durdukça,
Allahü teâlâ, gönlüne uygun ihsânlarda bulunsun, dünyânın şerefi ayaklarının altına serilsin, dilerim."
Ey etrâfa amber kokuları saçan seher rüzgârı! Mâdemki duâ ve senâ demetleri diziyorsun,
Bu garip şiirlerden birkaçı o selîm akıllı edîb pâdişâha lâyık ola.
Sana emânet ettiğimiz bu garip armağanları sultânın meclisine götür.
Bu kıymetsiz hediyemi onun yüce ve şerefli huzuruna sunarken, de ki:
"Karınca, muhabbet ve sadâkat yönünden, Süleymân aleyhisselâmın katına yarım çekirge ayağı gönderdi.
Nitekim, "Armağanlar, gönderenin değeriyle ölçülür" diyerek sözü bitirmeye bak.
Fazla ısrâr etme, lütfen selâm ve hürmetimi söyleyerek kelâma son ver".