Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Evet şeytan oturum açtı
güzel ve anlamlı bir yazı ders verir nitelikte sanal alemdeki iki cinsin msn chat yakınlasmalarına bir bakış acısı...EVET ŞEYTAN OTURUMU ACTI...
Ama biz tenhalaşmıyoruzki dedi genç kız gözlerini yere indirirken...
Biz sadece sohbet ediyoruz... konuşuyoruz güncel mevzulardan, yazıdan ve kelimeden, gidişattan... zaman zaman havadan ve sudan bazen derinlemesine, bazen öylesine ama saatlerce...
Tenhalaşmıyoruz dedi genç kız ısrarla... oysa neydi tenhalaşmak; kötü karakteri şeytan olan üç kişilik bir film seti ya da iki kişinin şeytana yol haritası çizdiği bir yarışın en önde seyreden otomobili... bir yalnızın iki olabilmek adına nefsinde verdiği "kalbim temiz" brifingleri... kimine göre bir kapıyı kapatmak kadar basit bir eylem... kimine göre tüm kapalı kapıların üstüne kilitlendiği yarı karanlık bir sofa...
Bazen bir kadın ve bir erkeğin diğer tüm beşerin soluk alıp vermesi kadar çok bahaneyi "doğru düşünce ve prensip" duvarlarına vurması, çarpması, kırması ama yok edememesi...
Bazen de "biz iki olgun insanız, biliriz kendimizi" diyerek çiftlerin dağların zirvesinde, ya da ormanın gölgesinde, yahut ırmağın akışında, tenha adına en tenha neresi varsa orada bile tenhalaşamaması... yani yok edememesi o kesin hadis-i şerifi... sorumluluğunu buharlaştıramaması... o sorumluluk ki kadın ve erkeği saçından yada eteğinden kavrayıp kalabalıkların içine çekmeye muktedirdir...
Ama biz tenhalaşmıyoruz dedi kız üstüne basa basa... oysa ona göre sadece bir odada yalnız bırakılmışlık haliydi tenhalaşmak... bir bay-bir bayan; masa, koltuk ve sehpa, duvar, halı ve pencere...vs... oysa yaşanan neydi; bir bay-bir bayan; ekran, kablo ve teller, kodlar, 01 ler, adresler...vs...
Bu açıdan bakmayı sevmedi genç kız "seslerimizi duymuyoruz" mesela dedi... oysa ses, havanın ses tellerini titretmesi ve dilin beyinden aldığı emirle o çıkan tınılara hükmetmesi demekti; ya dilim elime inip, parmaklarıma yürürse... mesela tuşların her biri ses teli hükmüne geçip, parmaklar dil gibi ona hükmediyorsa... öyle ya dile hükmeden akıl, parmağı başıboş bırakmaz değil mi?
Ama bakışlar yok dedi kız... gözler, anlamın ruhtan süzülerek ışıldadığı tek yerdir dedi... "kaş ve göz yok!"dedi... oysa bakış; bir anlık iletinin yanıp sönen sarı lambasından sadece birkaç "an" daha fazla yaklaştırır günaha... camların önünde sevdiğinin bir bakışını yakalamak isteyen insanın duyduğu iştiyakın belki yüzde kaçını, muhabbet ve ünsiyet kurduğu bir kişinin "oturum açıldı" panosunu görünce de hissedebilir insan dediğin... söz bakıştan daha tehlikelidir bazen... aşık olduğu kişinin gözlerine yanıp yakılan bir insan iş muhabbete gelince dumura uğrar bazen... yine ve daha fazla sözleri kalbi güneş gibi saran bir insanın gözlerini görmez olur aşık... yani söz o bedenin gözü, saçı, eli, ayağı oluveririr...
Ama harama giden bir ayak, harama uzanan bir el yok ki dedi kız; oysa bazen tüm küçük adımları koca bir adıma sığdırıp tek adımda bulaşırız günaha... ve elin tek bir hareketi ve bazen masum bir "tık" sesi; bazen o kadar da masum ve yalın olmayabilir... illa günah sıcak ve akıcı mıdır... seni alıkoyan her günah ister millerce uzağında olsun, ister ışık hızı yakınında olsun senin ceza sebebindir...
Bir başka mütedeyyin bey ben eşimi aldatmam ki dedi özelindeki 12. bayanla konuşurken... biz nitelikli sohbet ediyoruz... sözüm ona beyin fırtınaları estirmektedirler... içeride yan odada çocuklarına laf anlatmaya çalışan hanımsa kendisine ne zaman sıra gelecek diye bekler durur... beklesin bey irşad etmektedir, cihad yazıları yazmaktadır...
Normal yaşantısında tek bir beyle bile kişisel muhabbete girmeyen dindar bayanların adres defterinde onlarca bey ve bilgisayar başında geçen onlarca saat... "kendin"leştirirsin yazıyı ve imgeleri.. komiksindir, cazipsindir, denksindir.. ama çoğu kez Allaha yalan söylersin... ben sadece din adına yazıyorum, öğrenip-öğretiyorum dersin... "kardeş" dersin ama bunun şimdilik olduğunu bilirsin...
Velhasıl; insan gittiği her yeri kendileştirir... sanalı da, hayali de... içindeki isyankar yanına bir rumuz takar, isyan eder sinirlendiği konu başlıklarına... içindeki saldırgan yanına bir isim takar sevmediği şahıslara saldırır... kalbine hapsettiği aşık yanına bir isim takar ve site site maşukunu arar... bazen gününde değildir mütevazı takılır... ama asla ve asla kendi ismini kullanmaz... kendi ismi mütevazi olamayacak kadar dik, saldırgan olamayacak kadar asildir...
Aman canım sanal ortamdayız dedi kız son koz olarak... unutmayalım ki; tüm yaratılmışların ve tüm buudların, bildiğimiz-bilmediğimiz tüm alemlerin ve dahi sanal alemin ilahı yine ALLAH (CC) tır. Ve şeytan kendini götürdüğün her yerde ya eline ya parmağına musallat olmaya devam edecektir...
(BU FORUM KONUSU SİTEMİZDE İŞLENDİMİ BİLEMİYORUM..ÇOK FAZLA TAKİP EDEMİYORUM.BENİM İÇİN BİR KİŞİ BİLE FAYDALANSA KAFİDİR...AMA İŞLENDİYSEDE AFFOLA...)
güzel yazmışsın ellerine sağlık .inşAllah ümmeti Muhammet bu hastaalıktan kurtulur.
GÜLÜCUK çok güzel konu temas etmışsın senıde bedıde bütün cumle imetı muhamedı budurumdan kurtarsın eline sağlık çok güzel yazı hazırlamısın E.F K. eline sağlik Allahamanet ol ESSELEMUALEYKUM.
Allah senden razı olsun. Çok faydalı bir yazı yazmışsın. Doğrusu böyle bir yazı yazmayı isterdim. Biraz daha farklı olurdu ama senin kadar güzel yazamazdım herhalde. Yalnız kendi ismini kullanmama meselesine tam katılmıyorum. Birde gözlerin yaptığını başka birşey yapamaz. gözün nazarı farklı bir şeydir. Deniliyorki kişinin kalbine açılan kapı gözleridir. Yani hiç bir aza kalbi göz kadar etkileyemez. Şunuda belirtmek isterimki insan gerçekten aşık olunca onda şehvet falan kalmaz. Kalırsa zaten bunun adı aşk olmaz. Aşkın ateşi öyle birşeydir ki kalpteki bütün heva ve hevesi yakar. Bu yüzden insan bazen mecazi aşk sayesinde hakiki(ilahi) aşka ulaşabiliyor. leyla ile mecnun örneğinde olduğu gibi. Allaha emanet olun. Vesselam.
saygıdeğer HERAT...
öncelikle iltifatlarınıza layık olmak isterdim ama... bu yazı bana ait değil..tamamen alıntıdır...bende sizin gibi bazı noktalarına katılmasamda bu bir gerçek...yazıda anlatılan zaten başlangıçtır...ve taviz tavizi doğurur...sonuç sizin temas ettiğiniz noktaya gelir...ilk önce fotoğtaflar....sonra kamera...hasılı kelam gözlerde görülür....ve sonuç hayra mı gider,şerre mi gider bilinmez , ama...!!!
herkeze doğru verilmiş kararlarla dolu bir ömür temenni ediyorum...
sonsuz saygılarımla...
HERAT KARDEŞİM Senın yazına öle karşilik vermişkı ben etıkiledım seni etkılemısı doğal bırşey bızım verdığimiz yanıtlar onun yanında vız sönük bır mum gıbı kalmiş bızım yazılarımzı görmesın höşgörü le karşiliyorum Herat kardeşime katılıyorum çünkı ınsan gerçek Aşik olunca onda şehvet falan kalmaz kalsada o AŞK OLMAZ Anlayacağin gıbı dredı çeken bılir aşikolan bilır biz bilemeyız. Peygaberimiz bır hadıs bıtırıyorum MUHAMED SALLAHÜ ALEYHI VESELEM. Buuyruyorlarki gözlerıne engel olamayan kalbınede engel olamaz .ALLAHAEmanet ol selemet kal ESSLEMUALEYKUM.
HERAT KARDEŞİM Senın yazına öle karşilik vermişkı ben etıkiledım seni etkılemısı doğal bırşey bızım verdığimiz yanıtlar onun yanında vız sönük bır mum gıbı kalmiş bızım yazılarımzı görmesın höşgörü le karşiliyorum Herat kardeşime katılıyorum çünkı ınsan gerçek Aşik olunca onda şehvet falan kalmaz kalsada o AŞK OLMAZ Anlayacağin gıbı dredı çeken bılir aşikolan bilır biz bilemeyız. Peygaberimiz bır hadıs bıtırıyorum MUHAMED SALLAHÜ ALEYHI VESELEM. Buuyruyorlarki gözlerıne engel olamayan kalbınede engel olamaz .ALLAHAEmanet ol selemet kal ESSLEMUALEYKUM.
gülücük yazıyı nerden alıntı yaptığını yazabilirmisin. yazmasakta böyle güzel şeyleri bulup ulaştırmakta güzeldir. devamını bekliyoruz vesselam..
bunu buradan yazmak ne kadar doğrudur bilemem ama...kardeş sitelerden çilewep...
selamette kalınız...
selam ve dua ile...
Utanırım yarab. yazındakı odamı Alintımıdı yoksa kedınıznız yazınizmıdimi yuce mevlanın sizeze verdıği güzel düşüncelerden bır Lutfumudu bu yazarsaniz benı memnun etmıiş olacaksınız. saygıdeğer .GÜLÜCUK. ALLHA emanet ol
selametle kal...
selam duaile...
Sevgili arkadaşlar, ne zamandır sitemizi takip ediyordum lakin herhangi bir yorum ya da yazı yazmıyordum.Bundaki maksadım ise sizleri tanımak, hangi seviyede sohbetler içinde bulunduğunuzu anlamaktı...Gülücük kardeşimizin yazısına Herat kardeşimiz bir yorum yazmış..Bunu gördüğümde bir-iki kelam etmenin vakti geldi dedim kendi kendime...Vakit buldukça ben de burada sizlerle hasb-ü hal etmeye gayret göstereceğim...Yorumuma gelince; elbette namahremlik kavramı hakkında hepimiz derin bilgiye sahibiz...Şurası muhakkaktır ki şeytan her devirde günaha davet edecek bir sürü yol bulur..Bunun farkına varamayabiliriz bile zaman zaman.Hatta bize en normal gelen şeylerin aslında dinen uygun olmadığını öğrendiğimizde nasıl olup da bu durumu kavrayamadığımıza hayıflanıp dururuz...Gülücük kardeşimiz işte böyle bir mevzuda dikkatlerimizi çekiyor.ALLAH razı olsun..Lakin Herat kardeşimizin bahsettiği konuyu da yabana atmamak lazım..Şahsen başımdan buna benzer olayların geçtiğini gizlemeye gerek duymuyorum.Kardeşimizin temas ettiği "insan gerçekten aşık olunca onda şehvet falan kalmaz. Kalırsa zaten bunun adı aşk olmaz. Aşkın ateşi öyle birşeydir ki kalpteki bütün heva ve hevesi yakar. Bu yüzden insan bazen mecazi aşk sayesinde hakiki(ilahi) aşka ulaşabiliyor. leyla ile mecnun örneğinde olduğu gibi." mevzuuna bizzat ben şahit oldum...Ama şüpheli şeylerden kaçmak gerekliliğine vakıf olduğumuz için böyle şeylerden uzak durmalıyız...HERŞEYE HÜKMETSENİZ, HERŞEY EMRİNİZ ALTINDA OLSA DA HÜKMEDEMEYECEĞİNİZ TEK ŞEY KALBİNİZDİR...Selam ve sevgilerimle..
essalamu aleykum kardeşlerim galiba bu aşk konusu benim gibi bazı kardeşlerimizide açtı :) madem öyle bu konudan devam edelim inşallah... aşkı mecaziden ne kadar uzak durmaya çalışsanda oldumu oluyor işte.. belli bir irade değil fıtratın meyli bu bence... bize düşen bu halde de dinimizin emir ve edeplerinden taviz vermemektir. örneğin aşık oldum nefsani olarak kötü birşey düşünmüyorum diye el ele tutuşup gezeyim veya kimsenin olmadığı yerde tek kalayım veya saatlerce telefonda internette görüşeyim ve görevlerimi aksatayım vs. vs. bunlar olmaz işte..böyle bir aşk bizi Allaha değil şeytana götürür. o yüzden insanın ilk vazifesi dinimizin emir ve yasaklarını iyice öğrenmesidir Allah Teala bizi hakiki aşka ulaşanlardan eylesin. bu konuda güzel bir hikaye yazayım faydalı olur inşallah;
''Mevlânâ CÂMİ k.s. ilim tahsilini terkettikten sonra güzel yüzlü bir kıza aşık olur gün gelmiş feyizle dolu ıtır kokulu gönlü ondan da soğur.. bu sebeble Herat'ı terkedip Semerkand'a gider. orada fazilet ve kemalat elde etmek için birkaç gün gayret eder, arayışa girer ama bir sonuç alamaz. sonunda yine yüreğinde aşk ateşi alevlenir ve ayrılığın acısı depreşir. Her gece aşk ve ıstırabından yanıp tutuşması artar, uyuyamaz olur. bir gece rüyasında Mevlana Sadeddini Kaşgariyi k.s. görür. Sa'deddini Kaşgari hz. leri ona derki:'' vargit kardeş! öyle bir yari sevki terkine çare olmasın.''
Mevlana Cami hazretleri bu rüyadan çok etkilenir ve gönlüne düşen sıkıntı nedeniyle aceleyle Horasan tarafına hareket eder. orada Mevlana Sa'deddini kaşgarinin (k.s.) sohbeti şerifi ve has iksir olan kabulüyle müşerref olur. Kısa zamanda onun yüce sohbetlerinden büyük bir şevk ve çoşku elde eder'' ( reşahat/semerkand yay. ) vesselam..
(bu arada gülücük forumundaki yorumları biraz konunun dışına çıkarttık umarım bize kızmazsın)
''bir kimse bir başka kimseyi sever, ama niçin sevdiğini bilmez. Bu tarz sevgi halk içinde çok görülür. Bir kimse Cenabı Hakkı böylesine severse, işte buna muhabbeti zat i denir Sevgi şekillerinin en yücesi budur. Eğer sevgi , lutuf görüldüğünde ortaya çıkar, bela görüldüğünde kaybolursa buna muhabbeti zati denmez''
vesselam...
Açiklamalarına teşekür ederıim herat kardeşim aslıda senın dediğin gıbı kunu iyice içınden çıkmaz halel gelmişti konuya iyıce açıklama getırmısın Allah razı olsun senden iyice detaylı şekılde açiklama yapmısın gerçek olanşeyleyle yolu aydınlatığin için sağoll .
işaaallah görüşmek imıdıyele
sağlicakla kal herat kardeşim
vesalam...
sevgili kardeşim mehmet galata her ne kadar bazıları senin kıymetini anlayamasada bu kardeşin seni Allah için seviyor kıymetini anlıyor ve dualarını bekliyor. Allaha emanet ol. vesselam
------------------------------------------------------------------------------------------------------
şeytan bir kimseyi büyüklerden koparırsa eğer;
yapayalnız kalır ortada ve onun başını yerler.
(Molla Cami k.s.)
Bu forum konusu net dünyasında bulunduğun sürece hiç bir zaman güncelliği bitmeyen bir konudur.ve herkezin tabiki kendince bir yorumu var.ben sadece saygı duyuyor ve büyük bir ilgiyle takip ediyorum.ama asla kızmıyorum...
bu dünya bir imtihan dünyası amaçta o imtihanı kazanmaksa ademoğlunun şeytanın hilelerine karşı uyanık olması gerekir diye düşünüyorum ve mecazi dediğiniz aşkı helal çizgilerdede yaşayabileceğinizi hatırlatmak istiyorum...
aşk ne tendir ,ne tende caan,
aşk ne yusuf ne züleyha,
aşk ne heves ne heyacan
aşk dediğin yüce mevla...
tekrar herkeze doğru verilmiş kararlarla dolu bir ömür temenni ediyorum...
(saygıdeğer mehmet galata diğer bir forum konusu olan"utanırım ya rabbi"oda bana ait olayan bir şiirdir..bilginize...)