Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Uyumsuz hanım eşinin sevap yumağını büyütüyor


Yazımıza başlık olarak aldığımız söz, sıradan birine ait olsa üzerinde durulmayabilir. Ancak bu sözün sahibi, Sultan Mahmud Gaznevi'nin de hocası olan kutb-u zaman, kutb-u ârifân ve gavs-ı devren.. gibi seçkin sıfatlara layık görülen tasavvuf büyüğü Hasan-ı Harakani Hazretleri olunca üzerinde durmak gerekiyor.
Bakalım bu sözü nasıl bir uyumsuz hanımla yaşarken söylemiş, verdiği mesajla bizim aile hayatımıza nasıl bir hoşgörü anlayışıyla bakmamızı işaretlemiş?
Timaş Yayınları arasında çıkan 'Seyr ü Süluk Risalesi'ndeki bilgilere göre, miladi 936 yılında Buhara'nın Rey kasabasının Harakan köyünde dünyaya gelen Hasan-ı Harakani Hazretleri, yetmiş senelik tasavvuf derinlikli hizmet dolu hayatını, Kars'taki kale içinde şehit olarak noktalamıştır.
Bayezid-i Bistami'nin izinden giderken uyguladığı kesin tasavvuf kaidelerinden de anlıyoruz ki, Hasan-ı Harakani, benzeri az görülen bir züht ve takva hayatı yaşamış, hizmetiyle birçok maneviyat büyüğü yetiştirerek gönülleri fethetmiştir. Bu yüzden Harakan'daki misafirhanesi ziyaretçi akınına uğramış, gelip gidenlerin sayısı sınırlanamaz olmuştur.
Ancak onu ziyarete layık görmeyen tek insan vardır. O da hanımından başkası değildir. Hatta ziyaretçilere ters cevaplar vermesiyle meşhur olan hanımı:
- Ne var bu boş adamda ki, akın akın ziyaretine geliyorsunuz, anlaşılan siz de onun gibi boş adamlarsınız.. diyecek kadar beyini de, ziyaretçilerini de hafife almakta; fakat büyük veli, hanımın bu uyumsuzluğundan şikâyetçi de görünmemektedir...
Mahmut Gaznevi'nin dahi 'mürşidim' diyerek ziyaretine geldiği kocasını, gösterilen ilgiye layık görmeyen hanımın kaba saba tavrı, artık herkes tarafından bilinir hale geldiğinden, ziyaretçiler çekinerek gelmeye başlarlar. Bu yüzden bir ara ziyaretine gelen bir grup, kapıdan ürkek bir tavırla seslenir:
- Valide! Efendi Hazretleri evdeler mi acaba?
Korku içinde tepkili bir cevap beklerken tam aksi olur, hürmetli bir karşılık gelir:
- Efendi Hazretleri şu anda evde yoklar. Siz yan taraftaki misafirhaneye buyurun, ben hemen haber göndereyim, duyunca gelir, sizin gibi kıymetli misafirleri çok sever, bekletmez...
Şaşırırlar hanımın bu saygılı mukabelesine. 'Efendi Hazretleri hanımını irşat etmiş anlaşılan' diyerek misafirhanede konuşurken Harakani Hazretleri de içeriye girer. Biri beklemeden sorar:
- Efendim der, artık validemizi irşat etmişsiniz ki, bize çok saygılı bir üslupla cevap verdi. Demek hizmetinize o da sahip çıkıyor artık.
Maneviyat büyüğü:
- Beni ziyaretçilerime karşı mahcup eden o uyumsuz hanım gitti, şimdi yerine bu uyumlu hanım geldi, der. Sevinirler.
- Öyle ise derler, kurtulmuşsunuz o uyumsuz hanımdan.
İşte Harakani Hazretleri'nin cevabı:
- O uyumsuz hanım benim sevap yumağımı büyütüyordu. Bu uyumlu hanım ise kendi sevap yumağını büyütüyor!
Benim de dikkatinize vermek istediğim söz bu sözdü.
Hizmet sırasında çıkardığı zorluklarla kendisini çevresine mahcup eden uyumsuz hanıma bakışını böyle ifade ediyor büyük veli:
- Hizmetimde bana zorluk çıkaran o hanım, benim sevap yumağımı hep büyütüyordu. Bu hanım ise hizmete destek veriyor, o da hep kendi sevap yumağını büyütüyor, diyor.
Burada size sormak istediğim sorum da şudur:
- Siz de zaman zaman eşinizle olan uyumsuzluğunuza, benim sevap yumağımı büyütüyor, diye hoşgörü ile bakabiliyor musunuz?.. Evet, birinci sorum bu.
- Yoksa sizin eşiniz de hizmetinize zorluk çıkarmıyor destek veriyor da, o da kendi sevap yumağını mı büyütüyor? İkinci sorum da budur.
Bence, maneviyat büyüğünün bu sevap yumağını büyütme olayını, bugün her aile kendi içinde düşünmeli, kendini bu anlayış içinde değerlendirmeye tabi tutmalıdır.
- Kim, kimin sevap yumağını büyütüyor? Hanım, beyin sevap yumağını mı, yoksa bey, hanımın sevap yumağını mı büyütüyor?
- Yoksa ikisinde de uyum var da, herkes kendi sevap yumağını mı büyütüyor?
Eğer kimse ötekinin hizmetine zorluk çıkamıyor da destek veriyorsa, herkes kendi sevap yumağını büyütüyor demektir. Aslında ideal olanı da budur. Herkesin kendi sevap yumağını büyüten bir uyumluluk içinde muhatap bulmasıdır. Böyle iseniz tebriğe layık bir uyumunuz var demektir...
Rabb'imiz herkesi, sizin gibi kendi sevap yumağını büyüten uyumlulardan eylesin...

alıntıdır

Teşekkür ederiz değerli kardeşim, elinize sağlık.

EMEĞİNE SAĞLIK,-MÜKEMMEL PAYLAŞIMLAR ECYAD




Aşk da tıpkı ELİF gibidir, isminde gizlidir. Ama okunmaz, o olmadan da besmele sese gelmez, o herşeyin içindedir,hiçbirşeyde görülmez..


Serbest Kürsü

MollaCami.Com