Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Biz nerdeyiz
***************** Rahman ve Rahim olan Allah 'in adiyla *****************
Sisli bir gece, donuk bir ay ışığı; tıpkı hayat ve hayaller gibi donuk.
Günlerden ne? Saat kaçı gösteriyor? kimsenin umrunda değil.
Genç kızların çeyizimde şuda olsun çabası kalmamış,anneler çocuğum okusunda büyük adam olsun diye umutlara kapılmıyor,yarınlar için umutlar ve hayaller kaybolmuş bu şehirde.
Savaşın izleri pardon pardon bu işgalin bu kalleşliğin izleri uzunca bir süre silineceğe benzemiyor.
Üçüncü senesinide geride bırakıyor işgal.Destanlara konu olan şehirden geriye; enkaz yığınları, ağlama, feryat, figan sesleri ağıtlar ve beddualar kalıyor.
Sora sora bulunmuyor Bağdat.Zaten soranda yok.Ne ana gibi yar var ortada nede Bağdat diye bir diyar.Şöyle kaldırıp kafamı bakıyorum şehre; gündüz atılan bir bombanın sebeb olduğu bir yıkıntı.Bir kaç kişi can vermiş, devrik bir minare, minareyi düzeltmeye çalışan bir kaç ihtiyar.Devam ediyorum yürümeye; ağıtlar yakan bir ana. son evladınıda teslim etmiş toprağın bağrına.Az ilerde üç genç kız.Onlarında yüzündeki ifade diğerlerininkinden.Birinin yeni evlendiği eşi diğerlerininde nişanlıları şehit olmuş.Çok üzgün bir halleri yok acının tarifi mi yansımamış yüzlerine diye geçiriyorum aklımdan.Elinde bilyelerle dolaşan bir yetim.ne olduğundan habersiz bir şekilde dolaşmakta ortalıkta. annası ve babası ölünce geride kalanlar sahiplenmiş yavrucağı.Meydanda toplanmış bir kalabalık var aralarında konuşuyorlar bu daha ne kadar devam edicek böyle.her gün evleri basılan ve sorgu için götürülüp bir daha eve dönmeyen yakınlarından haber gelmeyen kaçıncı gün.Haber yok sağ mı değil mi.Ölülerine cenaze töreni bile hazırlayamayan bir halk.:Cesedi musalla taşına koyamadan ve cenaze namazını kılamadan kaybedenlerle dolu.Çok nadir burda ölenin arkasından kılınan namaz! ve namaz kılacak mekan 'Yeryüzü mesciddir'Çünkü sağlam cami kalmadı şehirde!
Devam ediyorum yürümeye; kalabalıktan ayrıştırmış kendini bir ihtiyar, yanında bastonu, şehre sırtını dönmüş, ay ışığına ise yüzünü; cigara sarmakta.Selam verip oturuyorum yanına.Sardığı cigaradan uzatıyor.Teşekkür edip 'bıraktım' diyorum sert bir ifade ile yüzüme bakıp 'neden' diyor 'neden' 'öldürür mü? sigara adamı diyor' hiç cevap vermeden alıp yakıyorum sigarayı.Bakmadan yüzüme devam ediyor kendi cigarasını sarmaya.Ailesinin son ferdinide bu gün kaybetmiş.Eşini.Evlendiğimizden bu yana ilk defa O'nsuz bir gece geçireceğim.Çok uzun bir gece olacak umarım çok fazla gece geçirmem diyor.Çocuklar, torunlar ve en sonunda da O diyor.Şükrediyorum halime diyor.Ya giden ben, kalan O olsaydı! yok yok böylesi daha iyi O hiç dayanamazdı diyor. gözlerinden akan, toprağı ıslatan yaşla.Bense hiç konuşmuyor kalkıyorum yanından sessizce.ilerde bir kalabalık kalabalığın arasında beyazlar giyinmiş, sarıklı elinde bir sopayla babayiğit bir adam.Sanırım hoca.Birisi hocam diye sesleniyor O'na 'Ama hocam diyor ama'belliki çaresizliğinden bahsediyor.:Hoca 'sabredenleri müjdeliyor'Allah kitabında böyle buyurmuş 'Vebeşşirissabirin'
Ve bizler bizler ne yapıyoruz bu konuda? bir cuma namazı çıkışı imamın telkiniyle birlikte Irak için cebimizden çıkan 3,4 ytl yada ağızlardan zorla dökülen bir kaç satırlık bir dua mı? bunlar rahatlatıyor mu vicdanlarımızı? yoksa bu da mı yok
Onlar için buda mı fazla televizyonumuzda çıktığında kanalı mı değiştiriyoruz Irak hakkında haberler duyduğumuzda kafamızı diğer yöne mi çeviriyoruz.Gazetelerdeki yazıları mı okumaktan kaçınıyoruz düşünmekten mi korkuyoruz görmekten mi kafasını yere sokan bir deve kuşu gibi biz görmeyince bunlar yok dimi?
Telefon çalıyor arayan annem annemle konuşuyorum beni özlediğini söylüyor
özlem.......özlem ne anne?
neyi, niçin özler insan? yanındakini mi uzağındakini mi
özle beni anne özleki daha iyi anlayayım yavrularını özleyen anaları
artık eve gel diyor susuyorum anne diyorum anne ya evladını eve çağıramayan analar
çağıracakları bir evi olmayan, eve çağıracak evlatları kalmayan analar
elleriyle evlatlarını toprağa koyup gelen analar ya eve çağıracak anaları olmayan evlatlar diyorum.
O da susuyor.Sanki konuyla çok alakalıymışçasına yağmur yağıyor diyor yağmur bardaktan boşalırcasına yağmur.
Rahmetmiş yağmur, bereketmiş; temizlermiş herşeyi
peki ya acıyı acıyıda temizler mi yağmur?
Acının bir sınırı var mı? Bundan dahada acısı var mı?
Acıdan artakalan şey mi öfke?
Kolumdan aşşağı doğru süzülen ve ayaklarıma damlayan katran karası kin...
öfkemi ve kinimide temizler mi yamur?
Sonra dağın doruklarında bir tutam kar görüyorum ve karı delip çıkmaya çalışan bir çiçek.Kardelen.
Açıyorya kara ve kışa rağmen diyorum.hayatıma anlam katan çiçek bana zorluklarla mücadeleyi anlatan çiçek.
Temizlemesin herşeyi yağmur anne
Temizlemesin
Öfkem ve kinim kalsın bana
İçimdeki umut için.......
Ünal Karabulut
Cennet