Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Gurbette İslâm'ı Bulanlar
Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. Yazıma dilediğini doğru yola ileten, dilediğini saptıran ve her hususta kendisinden yardım ve rehberlik istediğimiz/beklediğimiz Allah'ın adıyla başlamak istiyorum
Adım, Nesrin Yaman Mughrabi. Amerika'da; İslâm'ın artık tanınmaya başlandığı Folsa, Oklahoma'da yaşayan bir Arap-Amerikan genciyim. Amerika'da bir genç için İslâm'ı seçmiş olmak -pek çok sebepten dolayı- avucunda köz/kor taşımak gibi bir şey. Bu zorluğun belli başlı sebepleri şunlardır:
1- İslâm'a düşman olan pek çok insanın bulunduğu bir şehirde yaşamak. Amerika'da müslümanların sayısı ve toplum üzerindeki ağırlığı; hristiyan ve yahudîlerle kıyaslandığında çok az. Muharref bu iki büyük dinin mensupları, İslâm'ı, özellikle medyada kötü aksettirmek sûretiyle insanlardan uzak tutmaya çalışıyor.
2- İslâm'ı insanlara doğru olarak tanıtmak, benim için en zor şeylerden biri!.. Çünkü başörtülü olarak insanların içinde bulunmam, herkesten farklı görünmeme sebep oluyor. Nereye gitsem, insanlar başörtüm hakkında sorular soruyorlar. Özellikle de okulda. Herkes "Başındaki ne?" veya "Niçin bunu başına örtüyorsun?" tarzında sorular soruyor.
Bu durum, aynı ortam içinde, müslüman oldukları hâlde başını örtmeyen öğrenciler bulunduğunda daha da zorlaşıyor. Amerikalılar "Sen başını örtüyorsun da onlar niçin örtmüyor?" veya "Sen etek giyiyorsun, o niçin pantolon giyiyor?" gibi sorular soruyorlar. Müslümanları birbiriyle kıyaslıyorlar.
3- Özellikle 11 Eylül hadisesinden sonra, Amerika'daki müslümanlara terörist gözüyle bakılıyor. O zamandan sonra müslümanlara olan kin büyümeye başladı. Bu da İslâm'ın kabul edilmesini zorlaştırıyor. İnsanlar her yerde gözlerini dikip bana bakıyorlar ve eğer kıyafetim hakkında yorum yapmazlarsa kendimi şanslı hissediyorum.
Fakat diğer yandan Allah'a hamdolsun ki, Amerika'da yaşıyor olmanın bazı avantajları da var. En önemli olanı, okulda ve üniversitede başörtümü örtebiliyor olmam.
Amerikan yasalarında Konuşma ve din özgürlüğü var. Bu demek oluyor ki dinimi özgürce yaşayabilirim.
Okulda, ibadetlerimi yapabilmem için bana bir oda tahsis edildi ve istediğim zaman namazımı kılma iznim var.
Bu yasalar hazırlanırken ileride müslümanların yararına olacağı düşünülmeksizin konmuştu. Sübhânallâh, her zaman onlar, Müslümanların yüzlerine bir kapı kapıyorlar (kapamaya çalışıyorlar) fakat Allah bize 10 kapı birden açıyor.
Müslüman olmanın gururu ve kendim gibi olmak, Amerika'da başörtümü takarken korkmamamı sağlıyor. Başörtüm, İslâm'ı temsil ediyor ve beni müslüman olmayan kızlardan farklı kılan en belirgin özellik!
Müslüman kardeşime son sözüm:
Müslümanlığınıza dönün, inancınıza (îmânınıza) sahip çıkın ve sabırlı olun, çünkü Allah sabırlı olanları unutmaz