Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Mezarlık Ağacı
Mezarlık Ağacı...
Yeni taşındığı Apartmanın bahçesine, birkaç tane de mezarlık ağacı olarak bilinen selvi ağaçlarından dikmişti Ahmet Bey. Niyeti ağaca baktığında ölümü hatırlamaktı. Dünyasını kazanmaya çalışırken ahiretin varlığını da unutmamaktı. Daire komşuları da onun bu düşüncesinden memnun olmuşlardı.
Bir gün, bu ağaçları sularken, yoldan geçen bir grup hanımdan biri, Ahmet Bey'e yaklaşıp sordu:
- Apartmanın üst kalında perdesiz camlar var, acaba bu apartmanda
kiralık daire var mı?
Ahmet Bey, soruyu soran hanıma, "sahibi taşınacak" demeye fırsat bulamadan, gruptaki hanımlardan birisi sinirli şekilde bağırdı:
- Ne yapıyorsun Türkan?
- Daire kiralık mı? diye soruyorum.
- Deli misin sen Allah aşkına?
- Niye deli olayım? Sen, kiralık ev aramıyor musun? Sana yardımcı olmaya çalışıyorum.
- Ev arıyorum da, bu binadan daire kiralanır mı hiç, görmüyor musun?
Kadın etrafına bakındı, bir şey göremeyince sordu:
- Ben bir şey göremiyorum. Sen ne görüyorsun söyle.
- Ne göreceğim Türkancığım! Baksana bahçeye mezarlık ağaçları dikmişler. Her gün mezarlık ağaçları seyredilerek bu binada yaşanır mı?
Ve selvi ağaçlarından rahatsız olan kadın, son sözünü söyledi:
-Yürü Allah aşkına! Memlekette kiralık daire mi kalmadı. Bahçesinde mezarlığı hatırlatan ağaçlar dikili bir apartmanda oturulur mu hiç?
Onlar hızla uzaklaşırken, Ahmet Bey de, selvi ağacının altında, şaşkın halde kalmıştı. Gülmek mi gerek, ağlamak mı, bir türlü karar veremiyordu.
Ahmet Bey bu olayı, yakın dostlarına ibret vesilesi olsun diye zaman zaman anlattı. Hatta dostları arasında, o kadını tanıyanlar bile çıktı.
Yıllar yılları kovaladı. Bir gün öğle namazını kıldığı semt camiinde, Ahmet Beyin kulağına, cenaze imamının gür sesi geldi:
- Hatun kişi niyetine!
Ahmet Bey de, cenaze namazına iştirak etti. Namazdan sonra cemaatten biri, Ahmet Bey'in kulağına eğilerek şu sözleri fısıldadı:
- Namazını kıldığın bu kadının kim olduğunu biliyor musun?
Ahmet Bey nerden bilsin?
- Kim olduğunu bilmiyorum, dedi. Kulağına fısıldayan adam, derin bir nefes alarak, şu şaşırtıcı açıklamayı yaptı:
- Vaktiyle bize anlattığın, bahçede mezarlık ağacı görmeye dayanamayan bir kadın vardı ya? Bu cenaze işte o kadının cenazesidir.
Ve şöyle tamamladı sözünü:
- Şimdi onu, bir selvi ağacının dibine kazılan mezarına, gömmeye götürüyorlar.
Fatih Demir
okurken içimi ürpetti ibret alınması gereken bir yazı bizlerle paylaştıgınız icin emeginiz icin teşekkür ederim
ölümü unutturma ya rabbii!!!
paylaşım için Teşekkürler Mevlam hayırlı ölüm nasib etsin,son nefeste dahî İmanımızdan ayırmasın bizleri...
İbret verici bir hikaye. Kardeşim Allah razı olsun ellerinize sağlık. Rabbim ölümü unutup dünya sevdasına kapılanlardan eylemesin..
sevgi ve muhabbetle
güvercin
Huzur ve güven içinde yenen kuru bir ekmek, endişe içinde yenen baldan daha tatlıdır.Namus içinde yaşanan bir çadır, ahlaksızlığın hüküm sürdüğü bir köşkte yaşamaktan daha sevimlidir.
Allah (cc) razı olsun kardeşim. Ellerinize sağlık Ona (cc) kavuşmak, ölmek ne güzeldir. Rabbim dünyaya değil ahirete sarılan kullarından olmayı ve son nefeste imanla çene kapamayı nasib etsin bizlere. AMİN
Çok çok güzel paylaşım o uzak gördüğümüz kimseye yakıştıramadığımız ölüm insanı aniden yakalıyı veriyor...
Kardeşim zamanımızda sela verildiği vakit Allah rahmet eylesin deyib daha sonrasında ölümü hatırlamayanlar için ibret verici bir yazı .Cenabı hak bizlere o ebedi yolculuğu unutturmasın.
Teşekkürler kardeşim. Ders alınacak bi hikaye.
Ellerine saglık Faruk kardeşim. Ayrıca ilk defa ögreniyorum Selvinin mezarlık agacı oldugunu.:) Demek ki mezarlıga has agaçlarda varmış.
İşte böyle hep kaçıyorlar ama nereye kadar. Kendilerini uyuşturarark unutmaya çalışıyorlar bu korkuyu , Ölüm aklınıza geldiginde başka işlerle ugraşıp unutmaya çalışın diyor psikologlar. Halbuki her sene gözlerinin önünde ölüyor tabiat ve tekrar canlandırılıyor. Bunlardan ibret almayıpta hala Dünyalıga baglanmanın açıklaması ne olabilir ki.
Rabbim ölümünde hayırlısını nasip etsin.
Allah (c.c.) razı olsun Faruk.
------------------------------------------------------------
"Ey gönül gidenden ümidini kes
Kaçan bir hayale benziyor herkes
Sanki kulagıma gaipten bir ses
Buluşmalar kaldı mahşere diyor.."
herşeyde vardır bir neden ölüm neden
yarada kavuşmadır mümin için bir tren
kardşim eline sağlık dua edelim ki bizimde bir selvi ağcımız topraktan evimiz olsun oda nasip değil mi