Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
HERİŞİN BAŞİ, DİN, GAYRETTİR
Ya rabbi tuttuğumuz oruçları kabul eyle. Ramazan-ı Şerifi hakkımızda hayırlı eyle. Ramazan-ı Şerifte affettiğin, mağfiret ettiğin kulların arasına bizi de dahil eyle. Bizi dünyada buluşturduğun gibi cennette de buluştur ya rabbi. Günahlarımızı avfeyle, ölmüşlerimize rahmet eyle, hizmetlerimizin kıyamete kadar artarak devam etmesini nasip eyle. Dinimize hizmet edenlere ve hizmet etmek isteyenlere, rahmet eyle, merhamet eyle, avf eyle.
Her işin başı, din gayretidir. Bu gayret varsa kaya bile erir.
Bir mecusi din gayreti için bir memlekete köprü yaptırmış. Sultan Mahmud Gaznevî hazretleri bu köprüyü görünce, yaptıran kişi için dua ederken, demişler ki, bunu yapan müslüman değil, ona dua etme. Sultan Mahmud han masrafının iki katını vererek köprüyü satın almak istemiş. Mucusi demişki padişahım ben bunu satmak için yapmadım, dinim için yaptım, satmam demiş. Batıl dini için bile yaptığını para ile değişmemiş, canını feda etmiş. Ferideddîn-i Genc-i Şeker hazretleri bunu anlatırken buyuruyor ki: "Ey müslüman sen din gayretini mecusiden mi öğreneceksin, senin gayretin nerede?" Ahirete giden herkes bir pişmanlık duyacaktır, dünya için kanaat olur, ahiret için kanaat olmaz. Dünya için tevekkül olur, ahiret için tevekkül olmaz. (Dünyada pişmanlık nimettir, fakat ahiretde pişmanlık felakettir.) Kabirden birisi çıkıp dünyaya gelse nasıl yaşar, herhalde bir an boş geçirmez, hep ahireti için çalışırdı, günah işlemezdi, kalb kırmazdı. Peki biz oraya gitmeyecek miyiz, gidince başımıza neler geleceğini, nelerle karşılaşacağımızı dinimiz bildiriyor. Allah’a iman etmeyenler, Onu Allah kabul etmeyenler, Cenabı Peygambere iman etmeyenler, din-i islamı kabul etmeyenler, cehennemde feryat edecektir. Yarabbi bizi tekrar dünyaya gönder, hiç günah işlemeyeceğiz, hep ibadet edeceğiz diyecekler. Onlara, "zaten oradan geldin ya" denilecek. Bu dinin temeli öğrenmek ve öğretmekdir. Allahü teala hiçbir şeyi gayesiz ve hikmetsiz yaratmamıştır. Herşeyin bir hikmeti, gayesi vardır. İnsanın bile yaşarken bir gayesi, maksadı vardır. Rabbimizin her yarattığında bir hikmet vardır. Allahü teala insanı maksadsız, gayesiz yaratmış olamaz. Sizi bir gaye için yarattım buyuruyor. "Ben sizi ibadet için yaraddım" buyuruyor. İbadet, Onu tanımak, Onun büyüklüğünü anlamak, kendisininde çok kötü bir nefsinin olduğunun farkına varmaktır. Kendini tanımak ne kadar artarsa Allahü tealanın büyüklüğü o kadar anlaşılır. İnsan kendini beğenirse müslümanları beğenmez, islamiyeti beğenmez, sonunda şirke kadar gider. Dîni öğrenmek ve öğretmek herkese farzdır. Bizden evvelkiler bize öğretmek için uğraşmasalardı, bu gayreti göstermeselerdi, bugün biz müslüman olamazdık. Bizde bizden sonrakilere temiz bir şekilde ulaştırmalıyız, üzerimizdeki emanet çok büyüktür.
Allahü teala müminlere çok kıymet vermiş, muhatab kabul etmiş, kulum demiş. Bundan daha büyük şeref olur mu? Kim dine sahip çıkarsa, Din ona sahip çıkar. Hadisi kudside buyuruluyor ki: "Ey dünya dine hizmet edene hizmetci ol, sana hizmet edenlere zorluk çıkar."
Abdülhakim efendi hazretleri buyuruyorlar ki: "Bütün peygamberler Allaha aşıktır, Allahü teala da peygamberine aşıktır." Onun için cenab-ı peygambere dokunan, sataşan mahvolur. Çünkü Allahü tealanın sevgilisi... Günde en az on defa salavat-ı şerife okumak lazımki, müjdeler çok var. Cebrail aleyhisselam buyuruyor ki: Cenab-ı peygambere günde on defa salavat-ı şerife getiren için başımı secdeye koyarım, o avf olmadıkça başımı secdeden kaldırmam buyuruyor. Azrail aleyhisselam, buyuruyor ki: "Kim ki Cenab-ı peygambere günde on salavat-ı şerife getirirse, onun ruhunu peygamberlerin ruhunu aldığım gibi alırım, acıtmam" buyuruyor. Bu bize içinde bulunduğumuz ramazan-ı şerifin son günlerinde, bayrama yaklaşırken bayram müjdesidir.
Resulullah efendimiz (aleyhisselatü vesselam), buyurdular ki: "Dünya, uykudaki bir kimsenin rüyasıdır. İnsanlar uykudadır, ölünce uyanırlar. Ahiret ebedî hayattır. Cennet dünyanın karşılığıdır." Dünyayı terk edene, bırakana oranın ebedi nimeti verilecektir. Yani dünyayı sahiplenmeyen, dünya malını sahiplenmeyen, onun bir karanlık olduğuna, emanet olduğuna iman eden için Allahü teala kalıcı olanı verecektir. Cehennemde dünyanın karşılığıdır dünyayı isteyip, ahireti unutana verilir, oradan ebediyen ayrılamaz. Bu bir tercih meselesidir, ahireti tercih edene Allah-ü teala cenneti verecektir, dünyayı tercih edene cehennemi verecektir. Resullullah efendimize, bugünün en hayırlısı kimdir denildiğinde; "Dünyada Allaha itaat eden ve ömrünü o yönde bitirendir" buyurdu. Yine buyuruluyor ki, "Eğer bir şey mutlaka olacaksa siz onu olmuş bilin."
Bize kadar tertemiz bir şekilde gelen emaneti, bizden sonrakilere, aslına uygun şekilde ulaştırabilmek temennisiyle...
Huzurpınarı ailesinin muhterem üyelerinin, Cuma gününü tebrik ederiz, müstecâb dualarınızı istirham ederiz efendim.
Allahü teala hepimizi bu mübarek cumanın, ramazan-ı şerifin bereketine ve şefaatine nail eylesin inşallah. Ramazan-ı şerifde afv ve mağfiret edilen ve cehennemden azad olunan kulları arasına dahil eylesin, bütün dualarınızın neticesini, hazîne-i gaybiyyesinden ihsan eylesin inşallah.
Allahü tealaya emanet olun efendim.