Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Boşuna Şehit Oluyorsunuz
Süleyman Özışık
Boşuna şehit oluyorsunuz!!
10 Ekim 2007 Çarşamba 05:08
Ocağında bulunduğunuz peygamber adına.. İnandığınız Allah adına..Bir çakıl taşı için canınızı ortaya koyduğunuz bu ülkenin, hissizleşmeyen insanları adına yalvarıyoruz size..
Biliyoruz..
”Allah bize de nasip eder inşallah” diyerek şahadet şerbeti içmeye gittiğinize Allah’a iman eder gibi iman ettik ve inandık..
Ama ne olur artık şehit düşmeyin....
Haşa..
”Bu ülke için değmez” demiyorum..
Ama bilin ki; eskiden naaşlarınız geldiğinde damarlarında kezzap dolaşıyormuş gibi içi cayır cayır yananlar bile artık şehit düşmenizi kanıksadı..
Bilin ki, siz orada kan akıtırken, birileri burada resepsiyonlarda, kokteyllerde su gibi içki akıtıyor..
Bilin ki sizin orada hainlerin sıktığı kurşunlarla ensenizden vurulmanız, burada televizyonlardaki eğlence programlarının yayınını sekteye uğratmıyor..
Bilin ki sizin şehit düşmeniz taş çatlasa 5 dakika, Kezman’ın kalecinin ayağına basıp basmadığı tartışmaları 1 saat sürüyor..
Bilin ki sizin gövdenizde mermi delikleri açılması, Müjde Ar’ın gazozunun kapağının Bedri tarafından açılması kadar önemli değil..
Sizin kan kırmızı, iç karartıcı halinizi görmektense, BBG evindeki cümbüşü seyredip gözü gönlü açılsın istiyor artık bu memleketin insanı..
Bilin ki bu millet artık sizin için, vatanı için tek yumruk olmayı beceremiyor..
Siz son nefesinizi verirken, biz Türkiye’ye gelen NBA’lı basketçilerin meze diye kullandığı Türk kızların güzelliklerini nefes nefese izliyoruz..
Bilin ki, biz sizi vuran silahların nereden geldiğini bir, hadi bilemedin iki gün, Malezya’nın nasıl bir yer olduğunu ise aylarca tartışıyoruz...
Bilin ki, biz sizin yaz-kış dağlarda ne yiyip ne içtiğinizden, üşüyüp üşümediğinizden çok, okul kapılarında başları kapalı olan türbanlı kızlarımızı konuşuyoruz.. Sizin Kuzey Irak’a girmenizden çok Hayrunnisa Gül’ün protokole girip girmeyeceğini merak ediyoruz..
Boşuna “Vurulduk ey halkım unutma bizi” diye çığlık atmayın.. Biz şu aralar Emin Çölaşan’ın “Kovulduk ey halkım unutma bizi” kitabıyla meşgulüz..
Ve bilin ki;
Bu ülkede şu aralar size ve sizin karın deşici hainlerden koruduğunuz masumlara yapılan alçakça saldırılar için, “Kendileri yapmıştır” diyen haysiyetsizler türedi..
Sizin kendi kendinizi şehit ettiğinizi söyleyecek kadar akılsız ve namussuz yaratıklar var bu ülkede artık ve ne yazık ki onların sesi daha çok çıkıyor artık.. Bu yazının altındaki yorumlara bakarsanız onlardan birkaç tanesini hemen görebilirsiniz..
Sizin Gabar’da, Cudi’de aradıklarınızdan bazılarını biz maaşa bağladık. Meclis’te ceylan derisi koltuklarda ağırlıyoruz.. Hatta inanmayacaksınız, onların telefon paralarını bile biz ödüyoruz..
Siz orada “Her şey vatan için” diye inlerken, biz burada demokrasi adı altında kravatlı teröristlere Türkiye’ye küfretme hakkı tanıyoruz...
Damarında biraz Türk kanı dolaşanları, yüreği sizin için yananları ise “Canım aldırmayın siz o ulusalcılara” diye susturuyoruz..
”Be kardeşim, sizden bize hiç mi fayda yok. Hiç mi yardıma geleniniz olmayacak” diye sorarsanız..
Vallahi biz de gelmek istiyoruz ama ABD’nin izin vereceği günü bekliyoruz..
O güne kadar..
Tekrar yemine verdiriyoruz, “Ne olur şehit düşmeyin”
Bu yazdıklarımızı da duyun ki, bir terörist öldürdüğünüzde sadece bir terörist öldürmediğinizi, buralarda da onlarca teröristi kahrından öldürdüğünüzü bilin..
Yazı oldukça çok yorum alacak gibi görünüyor. Başlığı gören herkes, "Ne demek şehit olmamak?" diye sert çıkacak belki de. Tabi ki şehit olunacak. Lâkin, yazıda bildirilenler de aklın bir köşesine kazınacak.
Bu ülkede sadece o ahlaksızlar yok. Bu ülkede Vâris-i Rasülün evlatları, din-i mübîn-i İslam'ın sancaktarları var. Onlar hizmetlerini yaparken, afedersiniz itin-köpeğin yaptıklarına bakarak, "Şehit olunmaz-olmayın" demek, bardağın dolu tarafını gör(e)memektir.
Müsterih olun! Şehitlik boşa gitmiyor. Hâlâ ilk günden beri, hedeflenen amacına hizmet etmekte.
Selam ve sevgiler...
Yazıya net bir yorum yapmak çok zor olmakla birlikte;bazı hususuları hatırlattıktan sonra düşündüklerimi ifade etmek isterim.Şöyle ki:
Şehid Üçtür:
Birincisi:Dünya şehididir ki;kavmi uğruna,kahraman anılmak uğruna,mevcut beşeri bir sistemi korumak uğruna,para uğruna vb....uğruna ölenlerdir.Bunlar,İkinci ve Üçüncü şehid grubu gibi uhrevi bir mükafata nail olamazlar.Akibetleri ise;itikadlarına göredir.
İkincisi:Ahiret Şehididir ki;şidddetli karın ağrısı, yanarak veya şiddetli bir ölümle ölen,lohusa halinde ölen,malını ve ırzını müdafaa ederken öldürülen, şu anda olduğu gibi;doğuda mazlumen öldürülen vb.... müslümanlardır
Üçüncüsü:Hem dünya hem ahiret şehididir ki; kamil şehid budur.Bunlar, ayet-i kerimede onlara ölü demeyniz hitab-ı Celiline muhatab olan bahtiyar kullardır.Mevlam bizleri bunlardan eylesin.İşte bu kamil şehidler;Kur'an ve Hadisin hakimiyyetini devam ettirmek veya tesisi için küffara karşı mücahede eden mücahidindir. Bu şehidler, yıkanmadan defn edilirler.
Hal böyle iken;beşeri bir sistemin yürürlükte olduğu şu zaman ve zeminde şehid olan müslümanlar olsa olsa mazlumen öldrürüldükleri için ahiret şehididirler..Olası bir sınır ötesi tatbikatta ise değişen bir durum olmaz.Ölenler ancak ve ancak ahiret şehidi olabilirler.
Hem şehid olmamak onların tasarruflarında değil ki;vazife gelince silah altına alınıyorlar...
Cenab-ı Hak,mazlumen öldürülen kardeşlerimize merhamet, geride kalanlarına sabır ihsan eylesin.
___________________________________________________________________
Andolsun Zikirden sonra Zebur'da da :''Yeryüzüne salih kullarım varis olacaktır'' diye yazmıştık.(Enbiya,105)
Ankebut kardeşimize katılıyorum.. Ümitlerimizi yitirmemeliyiz...İnanın bana namuslu ve Allah için hizmet diye yanıp tutuşan birçok genç var bu ülkede.. Hergün bu gençler için dua etmeli onlara manevi yardımlarda bulunulmalı. Hergün bir çok insana bu ülkede Kuran-ı Kerim öğretiliyor İslamın güzellikleri öğretiliyor. Ümitlerinizi sağlam tutun ve inanın. 24 saat ibadet eden Kuran okuyan bu gençler oldukça bu ülkede içimiz rahat olsun..
Allah hepinizden razı ve memnun olsun.
selametle