Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Hz. Mevlana
733 yıldır dünyanın dört bir tarafında ismi diri olan ender büyüklerden Konya'mızın manevî mimarlarından Hz.Mevlânâ'yı rahmetle yâd ediyorum.
"Allah'dan geldik, Allah'a gidiyoruz...
Allah'dan başka kimsede kuvvet ve kudret yoktur.
Muhammed Aleyhi's-salâtü ve's-selâm'ın yürüyüşünden daha iyi bir yürüyüş, yolundan daha doğru bir yol görmedik."
Diyen, mü'minler kafilesi, her biri bir rahmet âbidesi, Rabbânî alim Sultâ-nü'l-Ulemâ ailesi... Bu aileden, bu âleme doğan, aşk ve rahmet; ilim ve irfan güneşi Sultânü'l - Âşıkîn Hazret-i Mevlânâ...
İlmini, irfanını, benliğini, bütün varlığını Hazret-i Muhammed Sallallâhu aleyhi ve sellem'de yok ederek, meş'alesini, O'nun nurundan yakıp uyandıran Hazret-i Mevlânâ...
Rahmeten li'l-âlemîn olan sevgili peygamberimizin feyziyle ve aşkıyle kemâle eren, rahmet mâdeni Hazret-i Mevlânâ'yı yâd ederken, O'nun güzel ve ince ruhunu şad etmek niyetiyle, O'nun şu iki mısraını edeben nakledelim;
"Men bende-i Kur'ânem eğer cân-dârem
Men hâk-i reh-i Muhammed-i Muhtârem..."
Özellikle Mevlana, Mevlevi, Hüdavendigar ve Mollayı Rum lakaplarıyla; Belhi, Rumi ve nadir de olsa Konevi nisbeleriyle anılan Celaleddin Muhammed, bugün Afganistan'ın kuzeyinde yer alan Belh şehrinde dünyaya gelmiştir. Alimler yetiştiren bir ailenin ferdi olan babası Baha'uddin Veled'in Belh'te sahip olduğu büyük maddi ve manevi zenginlikler içerisinde çocukluk yıllarını geçirmiş ve sonrasında vatanı Konya olmuştur. Konya'daki hayatı, ailesi, dergahı ve eserlerine intikal eden fikirleri, O'nu günümüze çok canlı bir şekilde taşımıştır. O, daha çok ilahi aşk, sevgi, zarafet ve hoşgörüyü hatıra getiren ve İslam inancını gönüllere bu bakışla sunmayı hedef edinen bir anlayışın öncüsü olarak kabul görmüştür.
*Mevlana'nın hayatı ve Mevlevi yolu ile ilgili bazı önemli tarihler şu şekilde kaydedilebilir:
*Mevlana'nın doğumu: Belh, 6 Rebiülevvel 604 / 30 Eylül 1207
*Ailesiyle Belh şehrinden hicret: 610 / 1212 veya 618 / 1221 tarihlerinde
*Hicaz'a gittikten sonra Şam yoluyla Anadolu'ya geçiş, bazı şehirlerde bulunduktan sonra *Larende'de ikamet edilirken Mevlana'nın Gevher Hatunla evlenmesi: Larende (Karaman), 622 / 1229
*Mevlana'nın oğlu Sultan Veled'in doğumu: Larende, 623 / 1226
*Konya'ya varış: 626 / 1229
*Sultanu'l ulema Bahauddin Veled'in vefatı: Konya, 18 Rebiülahir 628 / 12 Ocak 1231
*Seyyid Burhaneddin-i Muhakkik'in Konya'ya gelişi: 629 / 1232
*Seyyid Burhaneddin'in vefatı: Kayseri, 638 / 1240- 1241
*Şems-i Tebriz'in Konya'ya gelişi: 26 Cemaziyelahir 642 /23 Ekim 1244
*Şems-i Tebrizi'nin Konya'dan ilk ayrılışı: 643 / 1246
*Ricalarla geri dönmüş olan Şems'in ortadan kayboluşu: 645 / 1247
*Mevlana'nın Konya'lı Kuyumcu Selahattin'i halife tayin edişi: 647 / 1249
*Kuyumcu Selahattin'in vefatı: 657 / 1258
*Mevlana'nın vefatı: 5 Cemaziyelahir 672 /17 Aralık 1273
"Sultanu'l Ulema (Alimlerin Sultanı) " ve "Mevlana-yı Buzurg (Büyük Efendimiz)" lakaplarıyla anılan Mevlana'nın babası Ahmet Hatibi Oğlu Bahaüddin Veled Belh'te etkin bir alin ve sufi olarak yaşamaktaydı.Onun kubveriyye tarikatının müessisi Şeyh Necmeddin-i Kübra (ö. 618/1221)'nın talebesi olduğu kaydedilir ve tarikattaki silsilesi,Ahmet-i Gazzeli (ö.517 / 1123)'ye ulaştırır.
İslam dünyasının önemli merkezlerinden biri olan Belh'te Xlll. asrın ilk yarısındaki mevcut ilmi ve siyasi ortamdan rahatsızlık duyan Mevlana'nınbabası,bütün aile efradı ve çevresiyle hicreti tercih etti,Hac maksadıyla yola çıkarak Nişabur,Bağdat,Mekke,Şam gibi şehirleri dolaşarak Anadoluya ulaştı.Aile yol boyunca büyük alaka gördü,Mevlana babasının yanında bu ilk yolculuğunda bir çok ünlü alimle sufi ile karşılaştı.Onların sohbetlerine tanık oldu.Larende'ye bügünkü Karaman'a vardıklarında Mevlana ve ailesi için önemli gelişmelerinin yaşandığı bir döneme de girilmiş oldu muhtemelen burada geçen yedi yıl zarfında Mevlana,kafilede yer alan Hace Lala Şerefettin-i Semerkandi'nin kızı Gevher hatun'la evlendirildi,iki oğlu Sultan Velet ve Alaaddin Çelebi dünya'ya geldi,"Mader-i Sultan (Sultan'ın annesi)"lakabıyla anınlan validesi Mümine hatun vefat etti,Konya'ya intikal ettiklerinde Sultan Alaaddin Keykubat ve emirleri tarafından büyük alakayla karşılandılar.
Konya'ya varıştan iki yıl sonra ailenin reisi Bahauttin Velet 80 yaşında vefat etti.
Genç Mevlana'dan alim,müderris ve müftü babasının yerini alması istendi.Babasının müritlerinden Tirmizli Seyyit Burhanettin bir yıl sonra Şeyhine görmeye Konya'ya geldi ve esas olarak babasından dini ilimleri öğrenmiş olan Mevlananın tasavvufi talim ve terbiyesiyle meşgul oldu ve ayrıca bu arada Halep ve Şam'da tahsilini ikmal etmesi hususunda'da tavsiyede ve rekabette bulundu.Buluşmalarından dokuz yıl sonra, kendisine babasının manevi yönünü tanıtıp üzerinde derin izler bırakan Seyyit Burhanettin Kayseri'de vefat etti.Bundan beş yıl sonra Şems-i Tebrizi Konya'ya geldi ve aralarındaki sohbetler büyük bir etkileşmeye neden oldu.Mevlana'nın bu buluşmadan sonra gerek hayatında ve gerekse gönül dünyasında büyük değişiklikler meydana geldi.Onun Şems'le olan yakın münasebetini kendileriyle eskisi gibi alakadar olmaması hazmedemeyenlerin tepkileri sonucunda Eflaki'nin belirttiğine göre 16 ay kadar sonra Şems Konya'dan ayrıldı.Ancak bu gidiş onu çekemeyenleri tatmin edecek bir sonuç sağlamayıp Mevlana yine çevresindekilerle ilgilenmedi.Bu durumu görenlerin ve Mevlana'nın talepleriyle oğlu Sultan Veled,önceki tatsızlıkların yaşanmayacağını Şems'e anlatıp onu ikna ederek birlikte Şam'dan Konya'ya döndüler.Fakat aynı nedenlerle ayrılık kaçınılmaz oldu ve üç yıl kadar süren bu münasebet artık tamamen sona erdi.Mevlana,derinden etkilendiği buluşma ve ayrılıktan sonra,önce Ümmü Konyalı Kuyumcu Selahatin'i kendisine halife ve hemdem edindi, oğlu Sultan Veled'i onun kızı Fatma Hatun'la evlendirdi. Bu yıllar, huzuru, sükunu aradığı; derdini, aşkını, heyecanını gazellerinde ve rubailerinde dile getirdiği bir dönem oldu. Kuyumcu Selahattin ile olan beraberliği on yıl sürdü. Onun vefatından bir müddet sonra aynı sıfatla Hüsamettin Çelebi'yi tayin etti. Ömrünün son ondört, onbeş yılını Mesnevi'yi söylemekle geçirdi. Bu eserin teşvikçisi ve yazıcısı Hüsameddin Çelebi'ydi.
Mevlana'nın Gevher Hatun'la evliliğinden Sultan Veled ve Muhammed Alaaddin, onun vefatından sonra evlendiği Kira Hatun'dan da Alim Çelebi ve Melike Hatun dünyaya geldi. Mevlana'nn postunda Sultan Veled, Onun oğlu Ulu Arif Çelebi (ö. 719 / 1329) soyundan gelenler bulunmuştur.Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 Pazar günü Hakk'ın rahmetine kavuştu. Mevlâna'nın cenaze namazını vasiyeti üzerine Sadrettin Konevi kıldıracaktı. Ancak Sadreddin Konevi çok sevdiği Mevlâna'yı kaybetmeye dayanamayıp cenazede bayıldı. Bunun üzerine Mevlâna'nın cenaze namazını Kadı Siraceddin kıldırdı. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu.O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah'ına kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen "Şeb-i Arûs" diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-ah, vah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------
Mesnevi
Mesnevi klasik dogu edebiyatinda, bir siir tarzinin adidir. Edebiyatta ayni vezinde ve her beyti kendi arasinda ayri ayri kafiyeli nazim türüne Mesnevi adi verilmistir. Uzun sürecek konular veya hikayeler siir yoluyla anlatilmak istendiginde, kafiye kolayligi nedeniyle mesnevi türü tercih edilirdi.
Mesnevi her ne kadar klasik dogu siirinin bir türü ise de, "Mesnevi" denildigi zaman akla "Mevlâna'nin Mesnevi'si" gelmektedir.
Mevlâna Mesnevi'yi Hüsameddin Çelebi'nin istegi üzerine yazmistir. Kâtibi Hüsameddin Çelebi'nin söyledigine göre, Mevlâna, Mesnevi beyitlerini Meram'da gezerken, oturuken, yürürken, hatta Semâ ederken söylermis. Çelebi Hüsameddin de yazarmis.
Mesnevi'nin dili Farsça'dir. Halen Mevlâna Müzesi'nde teshirde bulunan 1278 tarihli, elde bulunulan en eski Mesnevi nüshasina göre beyit sayisi 25618 dir.
Mesnevi'nin Vezni:
Fâ i lâ tün - fâ i lâ tün - fâ i lün 'dür.
Mevlâna 6 ciltlik Mesnevi'sinde tasavvufi fikir ve düsüncelerini, birbirine ulanmis hikayeler halinde anlatmaktadir.
--------------------------------------------------------------------------------
Dîvân-i Kebir
Divân sairlerinin siirlerini topladiklari deftere denir. "Divân-i Kebir "Büyük Defter" veya "Büyük Divân" manasina gelir.
Mevlâna'nin çesitli konularda söyledigi siirlerin tamami bu divandadir. Divân-i Kebir'in dili Farsça olmakla beraber, içinde Arapça, Türkçe ve Rumca siire de yer verilmistir.
Divân-i Kebir 21 küçük divân (Bahir) ile rubâî divâninin bir araya getirilmesi ile olusmustur. Divân-i Kebir'in beyit sayisi 40.000'i asmaktadir.
Mevlâna Divân-i Kebir'deki bazi siirlerini Sems Mahlasi ile yazdigi için bu divâna Divân-i Sems de denmektedir. Divânda yer alan siirler vezin ve kafiyeler göz önüne alinarak düzenlenmistir.
--------------------------------------------------------------------------------
Mektûbât
Mevlâna'nin basta Selçuklu hükümdarlarina ve devrin ileri gelenlerine nasihat için, kendisinden sorulan ve halli istenilen dini ve ilmi konularda açiklayici bilgiler vermek için yazdigi 147 adet mektuptur.
Mevlâna bu mektuplarinda, edebi mektup yazma kaidelerine uymamis, aynen konustugu gibi yazmistir.Mektuplarinda "kulunuz, ben deniz"gibi kelimelere hiç yer vermemistir.
Hitaplarinda mevki ve memuriyet adlari müstesna, mektup yazdigi kisinin aklina, inancina ve yaptigi iyi islere göre kendisine hangi hitap tarzi yakisiyorsa, onu
--------------------------------------------------------------------------------
Fîhi Mâ Fih
Fîhi Mâ Fih "Ne varsa içindedir" manasina gelmektedir… Bu eser Mevlâna'nin çesitli meclislerde yaptigi sohbetleri içermektedir. Bunlarin oglu Sultan Veled tarafindan bir kitapta toplandigi sanilmaktadir. Eser 61 bölümden olusmaktadir. Bu bölümlerden bir kismi, Selçuklu Veziri Süleyman Pervane'ye hitaben kaleme alinmistir. Eserde bazi siyasi olaylara da deginilmistir. Bu nedenle bu eser tarihi açidan da büyük bir önem tasimaktadir.
Eser de cennet ve cehennem, dünya ve ahiret mürsid ve mürid, ask ve sema gibi konular islenmistir.
--------------------------------------------------------------------------------
Mecâlis-i Seb'a (Yedi Meclis)
Mecâlis-i Seb'a adindan da anlasilacagi üzere Mevlâna'nin yedi meclisinin, yedi vaazinin toplanmasindan meydana gelmistir. Mevlâna'nin vaazlari, Çelebi Hüsameddin veya oglu Sultan Veled tarafindan not edilmis ancak özüne dokunulmamak kaydi ile eklentiler yapilmistir. Eserin düzenlenmesi yapildiktan sonra, Mevlâna'nin tashihinden geçmis olmasi kuvvetle muhtemeldir.
Siiri amaç degil, fikirlerini söylemede bir araç olarak kabul eden Mevlâna, yedi meclisinde serh ettigi hadisleri su konulara ayirmistir:
1. Dogru yoldan ayrilmis toplumlarin hangi yolla kurtulacagi.
2. Suçtan kurtulus, akil yolu ile gafletten uyanis.
3. Inanç'daki kudret.
4. Tövbe edip dogru yolu bulanlarin Allah'in sevgili kulu olacaklari.
5. Bilginin degeri.
6. Gaflete dalis.
7. Aklin önemi.
Bu yedi mecliste, asil serh edilen hadiselerle beraber 41 hadis daha geçmektedir. Mevlâna tarafindan seçilen her hadis içtimaidir. Mevlâna, yedi meclisinde her bölüme "hamd-ü sena" ve "münacat" ile baslamakta, açiklanacak konulari ve tasavvufi görüslerini hikaye ve siirlerle cazip hale getirmektedir.Bu yol Mesnevi'nin yazilisinda da aynen kullanilmistir.
SANA GELDİM HZ.MEVLÂNÂ
Sana geldim Hz.Mevlana...
Düştüm yolllara Fatiha'larla
Önümde yemyeşil ışıktan bir iz
Yıkanmış yaprak gibi tertemiz
Sana geldim Hz. Mevlana...
Herşey öylesine mağrur, sssiz, tertemiz
Geçmiş asırlardan beri tertemiz
Bir el dokundurursam sandukalara
Uyanır Horasan erleri
Sana geldim Hz.Mevlana...
Divan durdum önünde, duygulu, sessiz
İçimde ne hasret, ne gül, ne bülbül
Şimdi ezan nur alem, nur Konya
İşte sabır, işte aşk, işte tevekkül
Sen bilirsin Hz.Mevlana...
Sana geldim Hz.Mevlana...
Ayet ayet İslam, nakış nakış Türk
Bir türbe içinde en güzel mana
Serin bir rüzgarla çok uzaklardan
Sana geldim HZ.MEVLÂNÂ...
(Yavuz Bülent Bakiler)
-*-*-*-*-*-
NOT;
* Her Cumartesi Semâ Programı
2007 Mevlâna Yılı münasebetiyle, İlimize çok sayıda yerli ve yabancı ziyaretçi geleceğinden; Büyükşehir Belediyesi Mevlâna Kültür Merkezi'nde her Cumartesi saat: 20.00'de Semâ ayini icra edilecektir.
Ücretsiz olan bu etkinliklere tüm halkımız davetlidir.
-*-*-*-*-*-
Sevgi ve muhabbetlerimle
güvercin...
:::::::::::::GEZ DÜNYAYI GÖR KONYA'YI:::::::::::::::