Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


imam-ı rabbani'nin diyalog hakkındaki görüşleri

İMAM-I RABBANİ'NİN DİYALOG HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ


İmam Rabbanî'nin Mektubat isimli eserinin 163. mektubunda diyalogla
ilgili aşağıdaki ifadeler geçiyor. Bizi taassupla itham edenler,
eğer İmam Rabbanî için de aynı şeyleri söyleyecekse yapacak bir
şey yok. Aslında diyalog sürecinde hoş görülen fiillerin batıl
olduğunu, insanı küfre vardıracağını, başka hiçbir delile
gerek kalmayacak şekilde ayet ve hadisler apaçık ortaya koyuyor.


Ama bazılarında oluşmuş anlayıştan dolayı bazı İslam
büyüklerinin konu hakkındaki yaklaşımlarını da bilmekte fayda
var.


Bakın Nakşilik yolunun ikinci piri kabul edilen İmam Rabbanî
diyaloga nasıl yaklaşıyor 163. mektupta!


"Allah'u Tealâ'nın dînine saldıranlar ile arkadaşlık etmek,
onlarla görüşmek
, insanı Allahü Teâlâ'ya ve O'nun
Peygamberin'e (a.s) düşman olmaya kadar sürükler
. Bir kimse,
kendini Müslüman sanır, Kelimei tevhîdi okur, inanıyorum der ve
Müslüman olduğunu söyler. Hâlbuki kâfirlerle, münâfıklarla
görüşerek, konuşarak onun Müslümanlığı, îmânı saf ve temiz
kalmaz. Hattâ, büsbütün gider de, farkında bile olmaz. Allahü
teâlâ, hepimizi, nefislerimizin kötülüğünden ve amellerimizin
bozuk olmasından korusun!


Böyle kâfirlerle meşveret etmek, işleri onlara danışıp onların
sözü ile hareket etmek, bu din düşmânlarına kıymet vermek olur.

Hem de, onları çok yükseltmek olur. Onlardan yardım, şifâ
beklemek ve hele onlar vâsıtası ile duâ ve ibâdet etmek boşuna
uğraşmaktır.
Mümin sûresinin 50 ayeti kerimesinde ve Rad
sûresinin 14. ayeti kerimseinde meâlen, (Kâfirlerin duâları ancak
dalalettir
) buyuruldu. Yanî, İslâm düşmânlarının duâları
kabûl olmaz, hiç fâide vermez. Kâfirler, papazlar vâsıtası ile
yapılan duâları Allahü teâlâ hiçbir zamân kabûl etmez. Böyle
duâların Müslümanlara fâidesi olmaz. Yalnız bu sûretle o
dinsizlere bir kıymet verilmiş olur.
Onlar, duâ ederken,
putlarını, Allah'ın düşmânlarını araya korlar. Onlardan düâ
beklemenin kötülüğünün çirkinliğinin nereye kadar
uzandığını, Müslümanlığın temelinden yıkılıp, kokusunun
bile kalmayacağını buradan anlamalıdır."


Evet böyle diyor kaç asır önce İmam Rabbanî.
İmam Rabbanî o gün kıskanacak kimse bulamadığı için böyle
dedi, ama siz kıskanıyorsunuz da böyle diyorsunuz şeklinde çok
bilimsel bir yaklaşımda bulanacak olursa diyecek bir şeyimiz yok.


İmam Rabbanî'nin Burhanettin Tabbanî ile bir akrabalık bağının
olmadığını, varsa da benim bilmediğimi peşinen belirteyim.


İmam Rabbanî kafirden dua talebinin butlanına/batıl olduğuna
dikkat çekiyor.
İftarda papazlara dua yaptırmak ve "ortak inanışımız Allah
olsun" deyip de Hz. Muhammed'i (as) dışlama gayretlerine şahit
olsaydı ne dedi İmam Rabbanî?


Ya da diğer haramların diyalog ile nasıl "meşru hale
getirildiğini" görseydi nasıl bir mektup yazardı imam?


Onu da kıyas yoluyla anlayalım.
Dedim ya, İmam Rabbanî'nin bu ifadeleri olayları amuda kalkarak
tahlil etmeye çalışanlara çok güzel bir cevap olması açısından
önem taşıyor.


Yapılanların Kur'an ve hadis ölçüsünde batıl olduğu mümin
olan için başka şeye ihtiyaç duyulmayacak kadar ayan beyandır.


Serbest Kürsü

MollaCami.Com