Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
"Ihtiyâciniz kadar itâat edin!"
"Ihtiyâciniz kadar itâat edin!"
Insân,çok seye muhtâç olan âciz bir varliktir.Hiç yok iken, önce bir sey yapamayan,hareket edemeyen bebek oldu.Büyüyünce de,her an hasta olmak,ölmek korkusundadir.Nihâyet ölecek,çürüyecek,topraga karisacak,hayvânlara, böceklere gidâ olacaktir.Idâm odasina sokulmus olup,idâm olunacagi zamâni bekleyen kimsenin,ölüm odasinda çektigi sikintilar gibi dünyâ zindaninda,her an ne zamân azâba götürülecegini beklemektedir.Ölecek, böceklere yem olacak,kabir azâbi,sonra diriltilip kiyâmet sikintilari çekecek ve yaptiklarinin hesabini verecektir.
Cehennemde sonsuz yanmak korkusu içinde yasayan bir kimseye,kendini begenmek,her seye tepeden bakmak mi yoksa haddini bilip alçak gönüllü olmak mi yarasir? Insanlarin yaraticisi,yetistiricisi,her an tehlikelerden koruyucusu ve sonsuz kudret sahibi olan Allahü teâlâ; (Tekebbür edenleri sevmem, tevâzu edenleri severim) buyurmaktadir.
AKILLI KIMSE KIBIRLENMEZ!..
Âciz,elinden hiçbir sey gelmeyen bir insana,kibirlenmek mi yoksa tevâzu etmek mi yakisir? Akli basinda olan,kendini ve Rabbini taniyan kimse,hiç kibirlenebilir mi? Insan,asagiligini,âcizligini,Rabbine karsi her an izhâr etmek mecbûriyetindedir.Bunun için,her an,her yerde aczini göstermesi,tevâzu üzere bulunmasi,ibâdetlerini yapmasi lâzimdir.
Insan,âcizligini,muhtaç oldugunu idrâk ederek,yaratanina itâat etmeli,Onun emrettigi sebeplere yapisarak her isini Allahü teâlâya havâle etmeli,Ona güvenmelidir.Sebeplerin tesîr etmesini de,Allahü teâlâdan bilmeli ve beklemelidir. Bunun için,hiçbir ibâdeti kaçirmamali ve geciktirmemelidir. Hadîs-i serîfte buyuruldu ki: (Insan, ihtiyâçlarini, Allahü teâlâya havâle ederse, ihtiyâçlarini ve bunlari meydana getirecek sebepleri ihsân eder.)
Cüneyd-i Bagdâdî hazretleri;"Ihtiyâçlardan kurtulmanin ilâci,oldugun seyi terk etmektir.Her ihtiyâcini ve bunlari hâsil edecek sebebi Allahü teâlâdan beklemelidir" buyurmustur.
Allahü teâlâya hakki ile itâat eden ve güvenen kimseye, herkes merhamet ve hizmet eder.
Yahyâ bin Mu'âz Râzî hazretleri;"Herkes seni,sevdigin kadar sever.Allahdan korktugun kadar,senden korkarlar.Allaha itâat ettigin kadar,sana itâat ederler.Allahü teâlâya hizmet ettigin kadar,sana hizmet ederler.Hülâsa,her isin,Onun için olsun! Yoksa,hiçbir isinin faydasi olmaz.Hep kendini düsünme! Allahü teâlâdan baska,kimseye güvenme!" buyurmustur.
Ebû Muhammed Râsî hazretleri buyuruyor ki:"Kendin ile Allahü teâlâ arasinda en büyük perde, kendi menfeâtini düsünmek ve kendin gibi,bir âcize güvenmektir.Sofîlik,istedigin her yere gidebilmek,bulutlarin gölgesinde râhat etmek ve herkesten hürmet görmek degildir.Her hâlinde,Allahü teâlâya güvenmektir."
TATLI DIL, GÜLER YÜZ...
Müslüman,herkesle,dâimâ tatli sözlü,güler yüzlü olmali,onlarla zarûret kadar,haklarini ödeyecek kadar görüsmeli,onlarin arasinda bulunmak,Allahü teâlâyi unutacak kadar olmamalidir.Makam ve servet sâhipleri ile çok görüsmemeli,her hâlinde,sünnete uymaya ve bid'atten sakinmaya çalismalidir. Sikintili zamânlarda,Allahü teâlâdan ümit kesmemeli ve üzülmemelidir.Cünkü Insirâh sûresinin 5.âyet-i kerîmesinde meâlen;(Her sikintidan sonra, ferahlik, kolaylik vardir) buyurulmaktadir.
Netice olarak insan,her bakimdan muhtâç olarak yaratilan bir varliktir ve muhtâç olmadigi bir âni da yoktur.Bu sebeple insanin; her zaman Allahü teâlâya itâat hâlinde olmasi lâzimdir.
Hadis-i kudsîde buyuruldugu gibi:(Bana olan ihtiyâciniz kadar bana itâat edin! Cehenneme dayanabileceginiz kadar günah isleyin! Îmâninizi düzeltin! Dîninizi düzeltirseniz ölümünüz de güzel olur.)
Osman Ünlü
Selam Sevgi ve Dua Ile