Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Dursun Çiçek Olayı Bir Kağıt Parçasıdır (serkanasm'den Ö.Öngüt Meselesine Son Kez İzahat)
İnsanlar çok sevdiler salağa yatmayı. Pişkinliği, yüzsüzlüğü. Tabi kolaylarına geliyor çünkü.
Bir tarafta memleket insanının başına musallat olmuş, memleketin doğusunda haraçtan, uyuşturucudan, kaçakçılıktan tatlı para kazanan, mehmetçiğe kurşun sıkan uyuşturucu kaçakçısı adi suç şebekesi ve onun hiçbir işe yaramaz, vasıfsız, sokak serserisi sempatizanları.(Bunlar bu konu ile alakalı olmayacaklar, zaten bizim için herhangi bir şekilde insan yerine konularak muhatap olamazlar. Açıkçası; yaşamayı hak ettiklerini de düşünmemekteyiz)
Öteki tarafta ise askere kurulan zeka özürlü tuzaklar karşısında suskunluğunu bozmayan, hatta gayet güzel salağa yatarak savunmaya çalışan bir grup. Bu olayı inceleyelim ve Dursun Çicek Olayına daha önce yazdığımız yazılar çerçevesinde bakalım.
1-) Hrant Dink Cinayeti:
Olduğu iddia edilen "ergenekon" diye bir örgüt ile alakalı olduğu söylenen meselede her yol polislere çıkıyordu. Detayları buradan öğrenebilirsiniz:
http://www.facebook.com/video/video.php?v=1506054063368
http://www.ilk-kursun.com/haber/82044
2-) Teğemen Çelebi'nin Telefonunda Hizbut Tahrir numaraları:
Aklı başında olanlar inanmayıp güldü; inanmış gibi yapanlar, mahcup oldular şimdi salağa yatmaya çalışıyorlar. Evet subayımızın telefonuna polis ekleme yaptı:
http://www.cnnturk.com/2011/yazarlar/01/26/tegmenin.telefonuna.hizbut.tahrir.eklemesi/604614.0/index.html
http://www.haberturk.com/yasam/haber/632577-tegmen-mehmet-ali-celebi-tahliye-edildi
3-) Cumhuriyet Gazetesine Bomba Atılması:
Olduğu iddia edilen "ergenekon" diye bir örgüt ile alakalı olduğu söylenen meselede yine adres değişmedi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18413272.asp?gid=381
http://www.aksam.com.tr/cumhuriyete-atmam-icin-polis-bomba-verdi--59312h.html
Ve bu olayla birlikte polis ilk defa resmi olarak ergenekon diye bir örgütü icat etmekle suçlandı. Şimdi örtbas etmeye çalışıyor yandaş medya. Hiç konuşmuyor.
4-) Danıştay Saldırısı:
Yine olduğu iddia edilen ergenekon diye bir örgütle bağlantılı olduğu söylenen meselede, fail Fethullahçı çıktı. İş hakikaten çok komik bir hal aldı.
"Fethullah Gülen'in yeğeni Kemalettin Gülen Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan'ın tapınak şovalyesi olduğunu iddia etti"
http://www.medyarazzi.com/haber/20110729/367908/0/danistay-saldirgani-fetullah-gulen-cemaatine-nasil-bakiyor.html
5-) Balyoz Darbe Planı:
Gerçi bunu artık ele almaya gerek yok. İnandırıcılığını tamamen yitirmiş durumda ama aşağıdaki linkte 5 maddede Balyoz Davası kısaca özetlenmiş:
http://askerhaber.com/haber/5552/5-maddede-balyoz-balonu.html
Medyaya düştüğünde gene aklı başında olanlar inanmadı. Son gelişmelerden sonra ise attıkları iftiraları yiyeceklerini anlayan bir grup salağa yatmak zorunda kaldı.
6-) Ergenekon Davası:
Tam 4 yıldır ne bir delil, ne bir hükmün çıkmadığı ergenekon davası. Tutuklu halde bekletilen 5-10 akademisyen gazetecinin olduğu ergenekon davası.
ERGENEKON BİRKAÇ GAZETECİ VE SİYASETÇİYE KALDI
http://www.odatv.com/n.php?n=ergenekon-birkac-gazeteci-ve-siyasetciye-kaldi-1311111200
Akp de ergenekon baskınlarını yaptırtan fethullahçı olduğu söylenen polisi amirini de hakkariye sürdü.
7-) Toprak Altından Silahların Çıkması:
Yine birazcık olsun muhakeme yeteneği olan, hatta askerliğini yapmış olup eline silah alan herkesin her hafta bakım yapılması gereken silahı toprak altına hangi gerizekalının neden gömdüğünü anlayamayacağından gülüp geçtiği mesele idi. Askere kurulan tuzak demeye bile gerek olmayan basitlikte bir mesele. Ama bir grup tarafından yeniden pişkince, salağa yatarak "ciddi mesele" havası verilmeye çalışıldı.
Peki sonunda ne oldu?
Adres gene değişmedi. Hem de polisin bu sefer ses ve görüntü kayıtları çıktı:
http://www.youtube.com/watch?v=B6MIAU4ilGE&feature=youtu.be
8-) Ve Dursun Çiçek Olayı:
Bu olay daha önce bu şekilde yazılmadı. Ben de bugüne kadar dokunmadım ama artık iş çığrından çıktı. Bu meseleyi anlayabilmek için, bizim internette 2006 yılının sonunda tartışması başlanılan ve anlam veremediğim bir şekilde üzerime kalan, daha öncesinde isimlerini bile duymadığım bir fırkayı bilmeniz gerekiyor. O kağıt parçasında da isimleri geçiyor. İşin ilginci o kağıt parçasındaki gözüken tek tutarlı şey o fıkanın ismi idi. Neden?
İnternette biraz araştırırsanız benim yazdığım bir dolu şeyi bulursunuz. En son 2008 yılında uzunca bir yazı yazarak meseleyi özetlemiştim. Linki aşağıda:
http://www.mollacami.com/konu/futuhu-l-gayb-ve-omer-ongut-11415.html
60 bine yaklaşmış yazının okunma rakamı. Güzel. Yazılı ve görsel medyada bir yerlerin adamı olduğu için yer tutmuş, konuştukları konu hakkında neredeyse hiçbir bilgisi olmayan -sözde- gazeteci/yazar bozuntularına vakit harcanacağını faydalı şeylerin okunması bizim için umut verici. Ama okuduğun şeyi adam gibi okuman ve adam gibi anlaman gerekiyor. Neden mi?
Şimdi; ben o yazıda şöyle bir ifade kullanmışım:
Şu ne kadar manidardır ve bütün olaylara ışık tutar:
***********************
Kendisini ziyaret edenler arasında ANAP eski milletvekili şimdiki DP Başkanı Korkut Özal da var. Askeriye'den bazıları gelip, ‘şimdiye kadar neredeydiniz; RP ile tarikatların içyüzünü böylesine ortaya çıkaran olmadı' diyorlarmış.’’
19 Aralık 1997,Cuma Hürriyet
Işık tutar mı? Tutar. Hangi konuda? O fırkanın Anap bağlantısı konusunda. E peki emekli askerler de varmış? Emekli olduktan sonra Silahlı Kuvvetler personelinin ne yapacağını kontrol edecek değil. Zaten böyle birşey ne hukuken doğru ne de yapılabilirliği mümkün. Ben de o kısmını kastetmemiştim.
Neyse sonra AKP ve Güleni bitirme planı denilen şaka gib bi metin piyasaya çıktı bundan 3 sene önce. Bahsettiğim fırkanın adının da geçmesi ile açtım konudum o kağıt parçasında yazanları ki, inanın okurken kahkalarla gülüyordum. İnanın içimden de Fethullahçıları yada akplileri yani o kesimi kastederek "Aferim lan ilk defa bir işe yaradınız" dedim metni okuyunca. Metin o kadar acemice hazırlanmış ki heryerinden dökülüyordu. Güldüm du bakalım izleyelim dedim neler olacak ama bir yandan da 2006 yılında başalayan o tartışmada da işe yarayacağını tahmin etmiştim.
Niye işe yarayacaktı?
Çünkü tahminim, Fethullahçılarla, o hakikat tayfası kapışacak, o yazdığımda yazıda değinmediğim tek konu olan Fethullah Gülen'i tekfir de kendiliğinden ortaya çıkacaktı.
Takip ettim ve tahmin ettiğim kısmen oldu:
Hakikatteki elemanlar cevap verecem diye, tutmuşlar 80'li yıllarda Gülen Cemaati ile ilişkilerini ifşa etmişler.
Önce Fethullah Gülen'in Öngüte şeyhim meyhim diye hitap ettiği yazısını sonra ise yine o yıllarda zaman gazetesinin, öngütü "değerli din alimi" diye tanıtarak yaptıkları röportajlarını koymuşlar. Yani Fethullah gülen Öngüt'ü meşhur etmeye çalışyor. İşin daha da ilginci şu; bir tane öngütçü de -tam nerdeydi hatırlamıyorum- 80'li yıllarda çıkardıkları -sözde- kitapların bir ikisinde Fethullah Gülen'e övgüler düzdüğünü söyledi. Yani 80'li yıllarda aralarında al gülüm ver gülüm varmış.
Neden? Neden bu sıcak ilişki?
Çünkü nasıl ki Özal Öngütün vakıf binasını yaptırıp maddi destekte bulunuyorsa, aynı Özal o yıllarda Fethullah Gülen'i hapisten kurtarıyor ve onun büyümesine de aynı şekilde destek oluyordu.
Yani
Fethullah Gülen, Ö. Öngüt Anaplı.
Süleymacılar ise Dyp'li idi.
Özal'dan sonra Fethullah Gülen Anapla yollarını ayırıp, kendi yolunu çizince Öngüt çeşitli meseleleri bahane edip onu da tekfire kalkışmış.
2008 yılında yazdığım yazıda eksik bıraktığım yer de o komik metne sahip kağıt parçasının vesilesi ile tamamlanmış oldu.
Ama bu iş anormal bir noktaya vardı, o da şu ki, o kağıt parçasında yazan ve bir aceminin elinden çıktığı çok bariz belli olan metni aynı yukarıdaki mesele gibi ciddiye alınacak meseleymiş gibi aktarmaya çalışan insanların sesi çıkmaya başladı. Ve bir aceminin elinden çıktığı son derece belli kağıt parçası yüzünden Dursun Çicek isimli komutan senelerdir meşgul diliyor.
Bu meseleye hiç karışmayabilirim de hatta "bana ne lan ne halleri varsa görsünler" dediyebilirim ama bir komtutanın hakkı gereksiz yere yeniyor yıllardır.
Ha duyduğumuza göre Dursun Çicek, gizli tanıklara kalmış bu davada bu gizli(!) tanıkları rezil edip paketleyip yolluyormuş gerçi:
http://haber.gazetevatan.com/dursun-cicek-gizli-tanigi-fena-sikistirdi/379504/1/Haber
Tekrardan söylemeye bile gerek yok ama, İlker Başbuğ'un söylediği, boru ve kağıt parçası sonuna kadar doğru ve yerinde bir ifadedir.
"Moral olsun diye" öyle birşey dediği aktarılmış. Oğlu tarafından da bugün yalanlanmış:
http://askerhaber.com/haber/5932/basbugun-oglu-konustu.html
Askere tuzak kurma gibi bir günaha girenler gerçekten bunların bedelini çok ağır ödeyecekler.
Artık daha fazla hiç kimse çıkan bunca şeyden sonra pişkinlik yapmaya, yüzsüzlük yapmaya, salağa yatmaya kalkmasın.
Ve bu tuzakları kuranlar bir bir ortaya çıkıp cezalarını çekmeye başlasın. Ne kadar geç olursa o kadar kötü olacak sizler için.
Tavsiyeme kulak verin.
Yeni yüz güzel ama eksik! Konulara ulaşmak zor...sağ taraf güzel olmuş bilgileri detaylandırmışsınız.Biraz karışıklık var inşallah daha iyi olur.
İlginiz için teşekkürler kardeşim..
şu an ki yeni yüz bir geçiş süreci. inşaallah sitedeki tüm konular daha derli ve toplu olarak sunulacak
Bismillahirrahmanirrahim...
ismailagacamii.wordpress.com/tag/erbakan
Saadet partili ve erbakan yanlısı olduğunu her mecrada savunan serkanasm .Daha önce iktidar da iken Tansu çiller ile tokalaşan onu yüce divandan( erbakanın desteğiyle )kurtaran bir partiyi savunuyorsun.Sen hakkı bilmeyen zan ile hareket eden cahil birisisin.O yüzden tüm sözlerin ve yazdıkların cahil saçmasından başka birşey değildir.