Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Gelecegin Amerikasi!
[navy]Gelecegin Amerikasi!
2014: God's United States Isa'dan Baska Kral Yoktur!
Önce radikal Islam tehdidi. Ardindan Islamci terörizm ve uluslararasi terör tehdidi. Sonra terörle savas süreci. Güvenlik paranoyasi ile beslenen 21. yüzyil vizyonu. Þimdi ise demokrasi ve özgürlüklerin zorla da olsa bütün dünyaya yayilmasi. Ve, bütün bu "iyilikler" için kendini seferber eden, kendini "insanligin kurtulusuna" adayan Amerika.
Bütün bunlari "insanligin ortak gelecegi için" planlayan, hemen hepsi kirli isimlerden olusan karanlik bir çete. "Insanligin kurtulusu için" onlari yok edecek planlar yapabilen, nükleer silah kullanma pahasina demokrasi ve özgürlükleri güvence altina almaya yemin etmis fasist öncüler.
Iktidara geldikleri günden bu yana, demokrasiye, özgürlüklere, degerlere, kültürlere, medeniyetlere savas açan, yeryüzünün yaridan fazlasini savas bölgesi ilan eden, küresel düzeyde olaganüstü hal isteyen, "devlet terörü"nü en etkin dis politika araci haline getiren, Amerika'yi bile polis devletine dönüstüren kadronun demokrasi ve özgürlük söylemi kadar insanin kanina dokunan ne olabilir?
Özgürlük kavraminin böylesine asagilandigi bir dönemde, "özgürlük adina" Irak'ta 100 bin kisiyi katledenler, simdi yine "özgürlük adina" listedeki diger ülkeleri de "kurtarmak" için kamuoyu olusturuyor.
ABD Disisleri Bakani Condoleezza Rice'in Avrupa turlarinin kokusu yakinda çikacak. Türkiye'den neler istendigi de uzun süre gizli kalamayacak. "Iran'a birlikte saldiralim" mi diyecek? "Suriye'yi birlikte dagitalim" mi diyecek? "Lübnan ve Filistinli direnisçilere karsi birlikte savasalim" mi diyecek?
"Avrupa Birligi'ni bos verin, biz size yeteriz" mi diyecek? "Irak'taki gelismelere ses çikarmayin" mi diyecek? "Oturun oturdugunuz yerde ve siranizi bekleyin" mi diyecek? "Kuzey Irak'a yerlesecek olan 101. Hava Indirme Tümeni'ni kizdirmayin" mi diyecek? "Bütün bunlari bölgenin demokratiklesmesi, özgürlesmesi gibi "ilahi" bir misyonla yapiyoruz" mu diyecek?
Dünyaya özgürlük dagitanlarin öncelikle kendi ülkelerine bakmalari gerekmez mi? Özgürlüklere düsman yeni bir nesil yetistiriyorlar. Özgürlükleri yok etmek için yasalari degistiriyor. Yeni bir fasizm dalgasina öncülük ediyor. Medya kontrol altinda ve gerçekleri yansitmiyor. Dünyaya anlattiklari palavralarin tam tersi bir süreç isletiyorlar.
Dört yildir George Orwell'in "1984" romani gerçek mi oluyor, tartismalari yapiliyor. Þimdilerde ise Amerika'da "America 2014: An Orwellian Tale" adli bir baska kitap yayinlandi. Jonathan Greenberg adli bir gazetecinin George Orwell'in gerçek isminin Eric Blair olmasindan hareketle Dawn Blair adiyla yazdigi bir roman.
Bu gidisle Amerika'nin 2014'te ne hale gelecegine dair bir kurgu. "Orwell'in 1984 romaninin biraktigi yerden baslayan kitap", Amerika'nin on yil sonrasini resmetmis. Bush yönetiminin, neo-conlarin, bugün yönetimde olan kisilerin iktidarda oldugu bir gelecegi…
Anayasa, "Vatanseverlerin Haklari ve Sorumluluklari" olarak degistiriliyor. Sadece anayasa mi? Amerika'nin adi da "God's United States" olarak degistirilip, totaliter bir yönetim kuruluyor. Sonu bitmez savaslar baslatiliyor; Pakistan'a, Endonezya'ya, Kolombiya'ya… Binlerce Amerikali Avrupa'ya kaçip mülteci oluyor.
Kanada'ya iltica etmek isteyenler sinirlarda avlaniyor. Medya tamamen devlet kontrolüne aliniyor. Sivil haklar ve özgürlükler yok ediliyor. "Terörle sonsuz savas" devam ediyor. Bush (Blush) yönetimi Amerika'yi "vatan haini" muhalif partiden, "yikici" medyadan ve yargi blokajindan kurtariyor.
2009'da kabul edilen yeni anayasanin ilk cümlesinde, "Tanri'nin Amerika Birlesik Devletleri vatandaslarinin 'Yeryüzündeki En Özgür Ülkesi'ni savunmak için sivil özgürlüklerle uyumlu bir sekilde anayasayi Senato'nun üçte iki çogunlugu ile degistirdigi" belirtiliyor. Ikinci cümlesinde ise, devletin tanidigi Hristiyanlik disinda hiçbir dinin taninmayacagi ifade ediliyor.
Bir baska cümlede, "Savas zamaninda Baskan'in, Baskan Yardimcisi'nin ve diger seçilmis yetkililerin Milliyetçi Parti'nin üyeleri oldugu…", bir sonrakinde, "Savas zamaninda Baskan ve Genelkurmay Baskani'nin karariyla Milliyetçi Parti disinda bütün partilerin illegal kabul edilecegi" belirtiliyor. "Isa'dan baska Kral Yoktur", "Tek Tanri, Tek Gerçek, Tek kanun" sloganlarinin hakim oldugu bir Amerika!
Türkçe'ye"Parayi Verdi Düdügü Çaldi" adiyla çevirilen Frances Stonor Saunders'in "Who Paid the Piper: The CIA and the Cultural Cold War" adli kitapinda, Jackson Pollock, Irving Kristol, Andre Malraux, Reinhold Neibuhr, George Orwell, Bertrand Russell, Stephen Spender, Arthur Schlesinger Jr., Arnold Toynbee, Vladimir Nabokov,
Jean-Paul Sartre, Herbert Spencer gibi birçok yazarin CIA tarafindan finanse edildigi, gazete, dergi, kitap ve radyolarin CIA tarafindan kullanildigi, Orwell'in "1984" ve "Hayvan Çiftligi" kitaplarinin CIA tarafindan basilip dagitildigi anlatiliyor. Orwell, yöneticilerin simgelestirilmis düsmana karsi sonsuz savasi kullanacagini belirtiyor. Teröre karsi sonsuz savas devam ediyor. Nereye kadar? Tarihin sonuna kadar mi?
"America 2014" kitabini kimin finanse ettigini bilmiyoruz. Raporlarin, kaos senaryolarinin ortalikta uçustugu bir dönem. Ama bir gerçek var: "Özgürlük aski"na dünyayi kana bulayanlar, Türkiye'deki ABD karsitliginin neden yüzde 83 oldugunu ve Türkiye'nin yüzde 71'inin neden ABD'yi askeri tehdit olarak gördügünü sorgulayanlarin kendi ülkelerindeki korkunun kaynagini arastirmalari gerekmez mi?
Güvenlik paranoyasina teslim olmus, bu nedenle kendilerine ne dayatilirsa "güvenlik adina" kabul eden bir toplum insa ediyorlar. Bir korku imparatorlugu kuruyorlar. Kendi ülkelerinde özgürlüge savas açanlarin dünyaya özgürlük ihraç etmeye girismesi küstahlik degil mi? Kimi kandiriyorlar?
I.Karagul
Selam Sevgi ve Dau Ile :)[/navy]