Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
AB yolunda! AB insani
AB yolunda! AB insani
AB yolunda!
AB sadece özgürlük ve refah degil. Bunu görelim.. Bilmem biliyor musunuz Fransa'da her iki çocuktan biri gayri mesru! Nüfuslari artmiyor, geriliyor.. Nüfusun yaridan fazlasi psikolojik tedavi görüyor. Evliliklerin yerini birlikte yasam aldi.. Kadin da erkek de birbirine ihanet ediyor. Çocuk yapmiyorlar. Dogan çocuklarin yarisi iste bu durumda.
Bu çocuklarin büyük bir kismi aile içi siddet ve cinsel tacize ugruyor. Ensest iliskiler %20'lerde. Uyusturucuyu bir defa da olsa deneyenlerin orani %70-80'lerde. Uyusturucu ve alkol bagimlilari çig gibi büyüyor..
Gayri mesru iliskiler, evlilik öncesi iliski yasi ilkögretim düzeyine inmis durumda.Bir baska gerçek de intihar. Hemen hemen her aileden bir kisi, en az bir defa intihar etmeyi düsünmüs. Bu isi basaranlarin sayisi deneyenlerin yarisi kadar.
Sakat dogum ya da zeka özürlülerin sayisi da ayni sekilde ürküntü verici boyutta.Dine baglilik, dini hayat hizla çözülüyor..Basinda yer alan haberlere göre, "Le Monde gazetesinin, Fransa Ulusal Istatistik ve Arastirma Kurumu verilerine dayanarak verdigi haberine göre,
Fransa'daki evliliklerin sayisinda son 4 yilda %6'lik bir azalma meydana geldi. Son 35 yil baz alindiginda ise bu oran %40'i buluyor. Son 40 yil içinde dünyaya gelen evlilik disi çocuklarin orani da %6'dan yüzde 47'ye yükseldi. Evlenme yasi da son 10 yil içinde ortalama 3 yas artarak, erkeklerde 30'a, kadinlarda ise 25'e çikti.
Fransa'da 2004 yilinda dogum yapan kadinlarin %96'si, 20 ila 40 yaslari arasinda. Ayrica, arastirmaya göre Fransa, 1.91 ile Avrupa'da Irlanda'nin ardindan dogum ortalamasi en yüksek ülke. Arastirmada Fransa'da bu rakamin 10 yil önce 1.68 olduguna dikkat çekildi. Avrupa'daki en düsük dogum ortalamasi ise ise 1.16 ile Kibris Rum Kesimi'nde." Internet ve cep telefonu, aile içi sadakatsizligi artirmis..
Evli bireyler arasinda aile sadakati olmadigi gibi, sevgi ve saygi da yok. Kadinlarin ve erkeklerin is hayatina birlikte girmeleri ve ekonomik bagimsizliklarini kazanmalari, is arkadaslari ve sosyal çevresinin farkli olmasi aile içinde bir yabancilasmaya sebeb olmus. Çalisan kadinlarin çogu sefleri ve is arkadaslari tarafindan cinsel tacize ugramis.
Çocuklarin çogu biseksüel.
Herhangi bir cinsel karakter göstermiyor ve garip topluluklarin pesine takiliyor. Vücuduna dövmeler yaptiriyor, kasina, diline halkalar taktiriyor. Bir kismi Uzakdogu dinlerine ya da garip mezhep ve tarikatlara takilarak farkli bir mutluluga ulasmak istiyor..
Heyecan arayisi, tatminsizlik, macera tutkusu, bazi kisiliklerde pasifizme ve pesimistlige sebeb olurken, hazci akimlar gençleri mazosist ve sadist gösterilere, siddete, sür'ate yöneltebiliyor..
Gençlerin büyük bir bölümü, kiz-erkek fark etmiyor, sex kölesi. Ya da melankolik tipler.. Kimi transseksüel, kimi homoseksüel.. Fransa örnegi Iskandinav ülkelerinde daha da yaygin. Ama üç asagi, bes yukari ayni.. O mesru gözüken dogumlarin önemli bir kismi da azinliklara, yabancilara ait.. Birçok aile çocuk yapmiyor, çocugu olanlar da çocuklarini kreslere terk ediyor.
Pek azi normal aile ortaminda büyüyor. Ve zaten de ergenlik yasina ulasir ulasmaz da ailesinden ayriliyor.AB'ye girerken bunlarin da hesabini yapmamiz gerek. Ne verip karsiliginda ne aliyoruz?
Özgürlük, seytana özgürlüge dönüsmemeli.. Tenimizi ve ruhumuzu özgür kilacak farkli bir anlayis gerek bize.. Bedeni zevkler, hazlar ve tutkularin esiri olan bir insan özgür degildir.. Ya da refah sadece para ile elde edilecek bir deger de degildir..Onun için Batililasma sürecinde verdiklerimiz ve aldiklarimiz arasindaki farki görmemiz gerek..
Batili insan hizla okumaktan kaçiyor. Okuduklarinin çogu magazinsel seyler, maceralar, pembe diziler, egzotik seyler. Yedikleri, içtikleri, giydikleri de öyle.
Daha çok para kazanmak ve harcamak istiyorlar. Dinlerini kaybettiler. Kültürlerini, tarihlerini, kimliklerini de.Simdi intihar için uygun hale geldiler.
Ölmek ve öldürmek arasinda bir yere sikisip kaldilar. Gerçek anlamda dürüst degiller. Çok da korkaklar. Dürüstlükleri siki bir egitim sonucu olusan bir aliskanliktan ibaret..Avrupa'da Allah'a inananlar, ülkelere göre %40 ile %70 arasinda, Ahiret gününe inananlar ise, bunun %10 ile %20 daha altinda. Dini zararli bir cereyan olarak görenler ise, %10 ile %25 arasinda. Durum bu!
Bati insani simdi çok tehlikeli.. Cici demokrasileri, sömürüye dayali bir zenginligin ve iyi organize olmus bir devlet mekanizmasinin kontrolünde.. Nefretleri sevgilerinden, korkulari umutlarindan daha büyük. Batililasalim derken aman buna dikkat.. Inancimiza, tarihimize, kültürümüze, aileye ve gençlige sahip çikalim.
Sel