Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
iSLAMiYET VE TÜRKLER
iSLAMiYET VE TÜRKLER
ANADOLU SELÇUKLU DEVLETi - Türkler' e Anadolu' nun kapilarini kesin olarak açan hadise Malazgirt' teki zafer olmustur. Fakat Türk akinci birlikleri daha önceden Anadolu' da adeta serbest dolasir hale gelmislerdi.
Diogenes iki yüz bin kisiyle Malazgirt' e gelirken bile ordunun gerisini güvenlik altina alamamisti. Çünkü Türk akincilari her yerde görünüyor, hiçbir zaman yakalanamiyorlardi.
Diogenes' le yapilan anlasmanin yeni Bizans imparatoru tarafindan taninmasi üzerine Sultan Alp Arslan, KutalmisoGlu Süleyman sah' i Anadolu' nun fethine gönderdi. Süleyman sah' in emrinde Artuk, Afsin, Porsuk, Danismend, Saltuk gibi pek meshur Türk kumandanlari vardi. Bunlar kisa zamanda Sivas ötesine geçerek üzerlerine gelen bir Bizans ordusunun Kayseri yakininda yendiler, Bizans kumandanini esir aldilar. izmit civarinda Bizanslilar tekrar bir orduyla göründüler, bu orduyu Artuk Bey bozguna uGratti. Ardindan güney bölgelerine sarkan Süleyman sah' i durdurmak üzere büyük bir ordu gönderdiler, bu orduyu da KutalmisoGlu 1074' te yapilan bir meydan savasinda daGitti. Bu savaslar sonunda Bizans' in artik Türkler' e askerle karsi koymasi pek zorlasmisti. KutalmisoGlu' nun beyleri bunun üzerine Anadolu sehirlerini, yerlesmek üzere tek tek fethetmeye basladilar. 1084 yilina gelindiGi zaman Marmara' ya kadar olan Anadolu topraklari Türkler' in eline geçmis bulunuyordu.
1077' de Büyük Sultan Meliksah, KutalmisoGlu Süleyman' a bir ferman göndererek kendisini "Anadolu Hükümdari" ilan etti, ardindan Abbasi Halifesi de KutalmisoGlu' nu hükümdar olarak tanidi. Ma' mafih Süleyman sah 1075' te devleti kurmus durumdaydi. Yeni Türk Devleti' nin merkezi iznik sehri oldu. Erzurum' dan iznik' e kadar Türk hakimiyeti kurulmakla birlikte, bazi sehirler ve kaleler hala Bizanslilar' in elide idi; buralar birer birer temizlendi. 1085' te KutalmisoGlu Antakya' yi fethetti. Beylerinden Buldaci Maras bölgesini, Çubuk ve Mehmed Beyler ElaziG bölgesini, Karatekin Bey Sinop' u Çaka Bey izmir' i fethettiler. Süleyman sah, her kumandan fethettiGi bölgenin idaresini veriyordu. Böylece Anadolu beylikler halinde idare edilmeye baslanmisti.
Bu fetihler olurken bir yandan da DoGudan Bati' ya büyük kitleler halinde bir OGuz akini oluyordu. Yüz binlerce insan, atlari ve koyun sürüleriyle birlikte yeni açilan ülkelerde yurt tutmak üzere üç büyük koldan Anadolu' ya girmeye baslamisti. Süleyman sah bunlari sistemli bir sekilde yerlestirmeye çalisti, ordusunu da esas itibariyle bunlardan teskil ediyordu. Halbuki o tarihte Büyük SultanliGin ordusu, Türkmen süvarileri hariç, bir devsirme ordusu halinde teskilanmisti.
Süleyman sah, devletinin her teskilatinda Türkler' e dayandi. Zaten Anadolu fethedildiGi zaman orada yasayan Rum halkin büyük bir kismi, kalabalik kitleler halinde Trakya' ya geçerek Balkanlar' a gitmis, orada yerlesmislerdi. Çünkü adeta karinca sürüleri halinde Anadolu' yu istila eden OGuz kitlelerinden bunlara nefes alacak yer kalmiyordu. Yerli halktan pek azi Müslüman oldular, Süleyman sah bütün Türk hükümdarlari gibi herkesi kendi dininde serbest birakiyor, kimseyi zorlamiyordu. Hiristiyan halk devlete cizye vermek suretiyle baris içinde rahat yasamaya basladi.
O yillarda Anadolu kaynayan bir kazan gibiydi. Türkmenler (OGuzlar) boylar halinde gelerek yurt tutuyor ve Orta Asya' daki sosyal-iktisadi düzenlerini ayni sekilde devam ettirmeye çalisiyorlardi. Bir taraflarinda kendi soylarindan fakat baska kabilelerden insanlar, bir taraflarinda ilk defa karsilastiklari ve bambaska hayat tarzina, dine sahip olan insanlar vardi. Yeni gelenler fatih millet olarak geldikleri için, kendilerini üstün görüyorlar ve inanç konusunda yerlilerden hiçbirsey almiyorlardi. Buna karsilik yerlesik hayata aid bazi kültür unsurlarinin (kap kacak, yapi biçimi vs.) Müslümanlik bakimindan da oldukça karisik bir durumdaydilar. Büyük Selçuklu SultanliGi' nda islamiyet' in Hanefi mazhebi hakimdi, devletin ileri gelenleri bu hususta eGitim görüyorlar ve hiç deGilse üst tabaka arasinda inanç ve ibadet birliGi saGlanmis oluyordu. Anadolu' ya gelen ve çoGu göçebe olan OGuzlar' da Müslümanlik eski dinleriyle karma karisik bir haldeydi, üstelik kabileler halinde yasadikça aralarinda bu konuda bir birlik kurulmasi da çok zordu.
Anadolu' da Türk birliGinin kurulmasi veya Anadolu' nun Türklesmesi herseyden önce arinmis bir islam inancinin ve kültürünün her tarafa yayilmasi, insanlari bu konularda birbirine benzetmesiyle mümkün olmustur. iste bizim vatanimizin maddi kuruculari Süleyman sah ve onun beyleri ise, manevi kuruculari da Mevlana Celaleddin, Yunus Emre, Haci bektas, Ahi evren, asik Pasa, Süleyman Türkmani ve daha pekçoklari gibi islam kültürünün ulularidir. Bunlari ileride ayrica anlatacaGiz.
sunu da belirtelim ki, bizim vatanimiz buraya gelen Türkler' le yerli halklarin kaynasmasindan meydana gelmis, yani melez bir halk deGildir. Yukarida söylediGimiz gibi, biz Anadolu' ya geldiGimiz zaman burada Etiler, Sümerler vs. gibi Milad öncesi kavimler yoktu; rumlar, Ermeniler, Süryaniler vs. vardi. Bunlarin pek azi Müslüman olarak bize karisti, geri kalanlarin çoGu (Rumlar) Balkanlar' a geçti; gitmeyenler ise Cumhuriyet devrine kadar yerlerinde kaldilar. Bugün bile Türkiye' de Rum, Ermeni ve Süryani aslindan Hiristiyan vatandaslarimiz yasiyorlar.
Anadolu Fatihi KutalmisoGlu Süleyman sah kendi yaninda bulunan bazi beylere anlasmazliGa düsmüstü. Özellikle Artuk Bey onun durumunu Büyük Sultan meliksah' a bildirmis ve kendisini Anadolu' dan uzaklastirmisti. Artuk bey Umman ordusu komutanliGina tayin edildi, oradan da Suriye Sultani Melik-tutus' un yanina geldi. Daha sonra Afsin Bey gibi bazi büyük kumandanlar, Süleyman sah' in sert tutumundan sikayet edip onlarda Tutus' un yanina gitti. Tutus, Meliksah' in kardesi idi ve Atsiz Bey' den sonra Suriye valiliGine gönderilerek Misir' in fethi ile görevlendirilmisti. Suriye' de KutalmisoGlu' nun Anadolu' da yaptiGi gibi bir devlet kuran Tutus onun güneye doGru daha fazla ilerlemesinden çekindiGi için, bu kumandanlari da yanina alarak KutalmisoGlu' na karsi çikti. O sirada Süleyman sah Haleb' i muhasara ediyordu.
Selçuklu ailesinin iki deGerli evladi, iki Türk ordusunun basinda birbirleriyle Halep civarinda savasa tutustular. Nice Yillar hep birlikte kafir ülkelerinde gaza yapip islam' in ve TürklüGün hakimiyeti için vurusan bu insanlarin birbirlerini yemeleri tatsiz bir olaydi. Süleyman sah Tutus' un ordusuna taarruz etti. Fakat bu orduda Süleyman sah' in savas taktiklerini ve Anadolu ordusunu iyi bilen büyük kumandanlar vardi. Bu yüzden hücum basarili olamadi. Tutus' un safinda bulunan Artuk Bey karsi hücuma geçti. Artuk Bey bütün ömrünü savaslarda geçirmis dahi denecek kadar üstün bir askerdi. Süleyman sah' in ordusunu bozguna uGratti. Bu bozgun KutalmisoGlu' nun da sonu oldu. Anadolu Türk Devleti' nin, yani bizim devletimizin kurucusu olan büyük kumandan ve sultan, hyatinda ilk defa yeniliyordu. MaGlubiyete dayanamadiGi için, kaçip kurtulmaktansa kendini öldürmeyi tercih etti.
Meliksah bu olanlari duyunca Tutus' u cezalandirmak için üzerine yürüdü, fakat onun af dileyip ayaklarina kapanmasi üzerine dokunmadi. Süleyman sah' in küçül çocuklarini isfahan' daki Selçuklu Devleti' nin basina geçici olarak Süleyman sah' in kardeslerinden Davud' u getirdi. (1086)
Süleyman sah' in büyük oGlu sehzade Kiliç Arslan Büyük Sultan' in sarayinda mükemmel bir eGitim gördü. 1096 yilinda isfahan' dan çikarak iznik' e geldi ve büyük merasimle Selçuklu tahtina oturdu. Fakat o sirada Anadolu TürklüGünü ve islam Dünyasi' ni büyük bir tehlike bekliyordu: Hiristiyan dünyasi BoGazlar' dan ötesinin artik tamamen kaybolduGunu görmüstü; üstelik Hiristiyanlar için mukaddes sayilan topraklar (kudüs ve civari) Müslümanlar' in elinde idi. Papazlarin kiskirttiGi Hiristiyan halk birçok Avrupa ülkesinde hükümdarlari kutsal bir savas için zorlamaya basladi. Avrupa o tarihlerde sefalet içinde idi. islam ülkelerinde tipki masallardaki gibi bir hayat yasandiGini düsünüyorlar, bu serveti yaGmalamak için firsat ariyorlardi. Nitekim iste bu kutsal savasa katilanlarin büyük çoGunluGu yaGma ve çapul niyetiyle gelmis insanlardi.
Tarihlerde Haçli Seferleri diye bilinen (çünkü haç, HiristiyanliGin sembolüdür) bu seferlerden birincisi 1096 yilinda basladi. Bir taraftan Avrupa krallari ve derebeyleri ordularini toplarken, bir yandan mutaassip papazlarin topladiGi yüz bin kisilik bir serseri çapulcu ordusu meydana gelmisti. Sefil, perisan insanlardan meydana gelen ve bütün emeli mal yaGmalamak olan bu yüz bin kisilik ordu istanbul' a gelerek oradan Yalova' ya geçti ve Türk bassehri iznik' e doGru yürüdü. Sultan Kiliç Arslan 1096 Eylülü' nde bunlarin iznik yakininda önlerine çikarak tamamina yakin bir kismini yok etti, geri kalan pek azi da esir edildi. Bunlarin ardindan asil Haçli ordusu, yarim milyonu askin bir kalabalik halinde ilerliyordu.
Haçlilar iznik' i muhasara ettiler. Sultan Kiliç Arslan iznik' te küçük bir garnizon birakarak ordusuyla birlikte çekilmisti. Muhasara sirasinda Haçli ordusunun üzerine hücum etti. Fakat Türk ordusunun bütün mevcudu elli-altmis bini geçmiyordu. 600.00 kisilik Haçli kuvveti karsisinda bunlar çölde bir avuç kum gibi kalmislardi. Haçlilar' in hepsini birden tek bir savasta yok edemeyeceklerini anlayinca çete harbi yapmaya karar verdiler. iznik, Haçlilar' a göre çok medeni olan Bizanslilar' a teslim edildi ve böylece oradaki Türkler katliamdan kurtuldu.
Haçli Ordusu Eskisehir Konya üzerinden Antakya' ya ve oradan Kudüs' e inmek üzere yola çikti. Kiliç Arslan ordusunu kumandanlari arasinda bölerek bunlari takip etmeye basladi. Türkler yol boyunca büyük Haçli sürüsünün yan ve arkalarina daliyorlar, güçleri tükenene kadar Haçli ordusu Antakya' ya geldiGi zaman yüz bine indi, yani bes yüz bin kisi Türk kiliçlari ve oklari ile Anadolu bozkirinda topraGa karisip kayboldu.
Türk ordusunun onlarla uGrasmasini firsat bilen Anadolu Hiristiyanlari yer yer ayaklanmaya basladilar. Ermeniler Kilikya' da bir krallik kurdular; Bizans imparatoru izmir' i geri aldi. Haçli ordusu Antakya kalesini yedi ay kusattiGi halde alamadi, tam çekilmek üzere iken Kale Kumandani YaGibasan Bey' e yerli Hiristiyanlar' in ihanet etmesi üzerine Antakya düstü. Oradan Kudüs' e gittiler. Kudüs Türkler' de deGil, Misir Fatimileri' nin elinde idi. fatimiler sehri savunamadilar. Haçli ordusu sehirdeki bütün Müslümanlari, kadin ve çocuklar olmak dahil olmak üzere, öldürdüler. Bunlarin sayisi yetmis bini buluyordu.
Kiliç Arslan binlere sehid vererek yarim milyon Haçli askerini imha etmis, geri kalan sürüyü de Anadolu' dan uzaklastirmisti. fakat henüz taze olan Anadolu Selçuklu Devleti uzun süren bu savaslardan yorgun düstü. Bazi topraklar Bizanslilar' a geri kaptirildi, devletin kendi beylikleri üzerindeki otoritesi de zayifladi. danismendiler, MengücekoGullari ve SaltukoGullari artik Konya' yi merkez yapmis olan Sultan' a boyun eGmeyecek kadar kuvvetlendiler. Kiliç Arslan devleti yeniden eski kudretine ulastirmak için gece gündüz çalisiyordu. Türk tarihinin en büyük devlet reislerinden biri olan bu Selçuklu Sultani, yüksek bir diplomatlik kaabiliyetine sahip olduGu gibi ayni zamanda büyük bir savas ustasi, emsalsiz bir kahramandi. fakat ömrü yetmedi. 1107 yilinda Musul ve civarina yaptiGi bir seferden dönerken Habur irmaGi' ni geçtikleri sirada ati ile birlikte bir anarofa kapilarak boGuldu.
Kiliç Arslan' in yerine oGlu 2. Meliksah geçti. Onun 1116' da yirmi yasinda iken ölümü üzerine de kardesi Mes' ud, Selçuklu tahtina oturdu.
Sultan Mes' ud' un hükümdarlik devri Anadolu' daki Haçlilar ve Danismendiler' le mücadeleyle geçti. Danismendiler Selçuk SultanliGi ile rekabet halindeydiler ve her firsatta kendi beylik topraklarini onlarin aleyhine genisletiyorlardi. Mes' ud bunlarin elinden Elbistan ve havalisini aldi. O sirada Avrupa' da yeni bir Haçli seferi tertiplenmisti. Alman imparatoru Üçüncü Konrad, büyük bir ordu ile Eskisehir üzerinden Konya' ya kadar gelmek üzereydi. Mes' ud sayisi 70-80 bin civarinda olan bu orduyu Eskisehir' de karsiladi ve yapilan meydan savasinda (1147) Haçlilar' in tamamina yakin kismini orada yoketi. Alman imparatoru zor kaçip kurtulmus, iznik' e gelmisti. Burada Fransa Krali' nin getirdiGi 150 bin kisilik yeni bir Haçli ordusu ile birlesip tekrar Selçuklular' in üzerine geldi. Sultan Mes' ud bu kadar kalabalik bir orduya karsi meydan savasina girmeyi uygun bulmayarak yipratma yoluna gitti. Haçli, Toroslar' i astiklari zaman artik yola bile devam edemeyecek haldeydiler. Antalya' ya siGinip canlarini kurtardilar. Sultan Mes' ud bundan sonra Maras' i, arkasindan Behisini ve havalisini Haçlilar' dan kurtardi. urfa haçli Kontu tehlikeyi görünce Sultan' a baGliliGini arzetti.
Sultan Mes' ud, ölümüne yakin bir zamanda eski Türk ve Selçuklu geleneGine uyarak devletin topraklarini oGullari arasinda paylastirdi. Konya' da yapilan bir merasimle büyük oGlu 2. Kiliç Arslan' a taç giydirdi ve onu "Konya Sultani" ilan etti, diGer iki oGluna da Konya' ya baGli olmak üzere iki eyalet verdi. 1155' te öldü.
KAYNAK: Tarihte Türkler-Prof.Dr. Erol Güngör