Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
"Kusursuz dost arayan, dostsuz kalir"
"Kusursuz dost arayan, dostsuz kalir"
"Kusursuz dost arayan, dostsuz kalir" diye ne güzel söylemis Mevlana.. Kusursuz kul olur mu hiç? Zaten doGru olan kusursuz dost arayarak bir ömrü tüketmek yerine, dostlarinizi, arkadaslarinizi kusurlariyla kabul edebilmek deGil midir?
Dostlar ve dostluklar samimi olduklari derecede güzeldirler. Dünyaya madde penceresinden bakanlarin dostluklari da, menfaatleri nispetinde büyük ya da küçüktür. Yani ne kadar çikar, ne kadar fayda, o kadar dostluk, o kadar arkadaslik... Yaratilis gayesinden bihaber yasayan, nefsani arzularinin esiri olmus; "Esfele Safilin" çukurlarina yuvarlanmis, insan taslaklarinin dostluklarindan ne beklenir ki? Bir parça kemiGe sahibini satan köpek misali, üç kurusa serefini pazara çikanlarin, küçük menfaatler karsiliGi dostlarini da satabilecekleri su götürmez bir gerçektir..
iliskilerinizde hayal kirikliGi yasamak istemiyorsaniz, su formülü hafizaniza naksetmelisiniz. "Dostlariniza onlarin Allah' a (c.c) olan yakinliklari kadar yakin" olunuz. Ne bir eksik ne bir fazla.
Dostluklarinizi, dünyevi iliskilerle sinirlandirmaniz, size kisirdöngüden baska hiçbirsey getirmeyecektir. Bu da ömrünüzü basit menfaatler etrafinda dolap beygiri gibi dolasarak geçirmeniz demektir.
Oysa bir kulun en büyük borcu, verilen ömrü en güzel sekilde deGerlendirmek, bir saniyesini bile beyhude geçirmemektir. Alti yüz sene "il