Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
iHTiYAR DELiKANLiLAR, GEÇKiN ÇOCUKLAR
iHTiYAR DELiKANLiLAR, GEÇKiN ÇOCUKLAR
ESKiDEN ANNE-BABALARiNA BENZEMEYE çalisan çocuklardan bahsedilirdi simdi, çocuklarina benzemeye çalisan ebeveynler var. Babasinin ceketini giyen, tiras losyonunu kullanan erkek çocuk ya da annesinin topuklu ayakkabilarini giyip eski sandiklari karistiran kiz çocuGu efsanesi artik tarihe karisti. Ortalikta içindeki çocukun kipir kipir olduGunu söyleyerek kizinin tisörtünü, oGlunun pantalonunu giyinip salinan geçkin gençler var.
Ne tuhaf, hiç kimse ihtiyarlamak istemiyor. Kimse görece anlamda da olsa güzel olmamaya razi deGil. Acaba tarihin hiçbir devrinde zamanimizda olduGu kadar, bunca yayginlikla, bir yasama biçimi olarak, gençlik ve güzellik bu raddede tapilasi olmus mudur? Elbette gençlik güzel sey, güzellik perestis edilesi. Fakat yasini kabullenmis, geçirdiGi her bir yili kendine bir bilgelik olarak katmis, saçi aGarmis beli bükülmüs ihtiyarlar olmadan hayat nasil anlamli kilinabilir ki?
Bir yanda torunundan aldiGi kiyafetlerin içinde salinan delikanli ihtiyarlar, öbür yanda hiç çocuk olmayip küçük yasta psikiyatristlerle, ilaçlarla, yetiskin acilariyla tanisip hayatini büyümüs de küçülmüs yasayan mutsuz, umutsuz geçkin çocuklar. Sarkacin bir yönündeki dengesizlik diGer tarafin da feleGini sasirtiyor. Yetiskinlerin dünyanin fani olduGu hakikatine inat, dünyaya kazik çakarcasina, bitimsiz diyetler ve nihayetsiz çabalar ortasinda genç kalma sevdalari, bir de buna Ben çocuGumla arkadas gibiyim demeleri eklenince çocuklar, çocukluk berzahina (o sirin ülkeye) hiç uGramadan yetiskin olma girdabina kapiliyorlar.
Ahireti hesaba katmadan yasamayi öngören modern kültür, görüneni muhtevadan daha mühim sayiyor. Ne olduGun, nasil olduGun deGil, nasil göründüGün önemli Hayat derinliGini kaybedince, insanlar hem iç dünyalarinda hem sosyal iliskilerinde derinlemesine yasamayi yitirince, birbirlerine nasil göründükleri ile tatmin olur hale geliyorlar. Varoluslarini baskalari üzerinde olusturduklari izlenim üzerine bina ediyorlar. Babasi araba markasiyla izlenim olusturarak tatmin olan çocuk, okulda markali ayakkabisiyla diGer çocuklari ezerek mutlu olmayi tercih ediyor.
Bu durumda modern dünyanin sloganlari ve sablonlari dönüstürücü bir mahiyet arzediyor. Özellikle popüler psikoloji ve psikiyatrinin, modernliGin zihinlerde insasi bakimindan bir kesif kolu vazifesi gördüGüne kaniim. ÖrneGin, su içimizdeki çocuk geyiGine bir bakalim. Yillarca içimizde bir çocuk olduGu, onu incitmememiz lazim geldiGi, içimizdeki çocuk öksürürse bunu bizi mutsuz edeceGi öylesine vurgulandi, anlatildi, yazildi çizildi ki ortaya uzatilmis ergenliGi yasayan tuhaf yaratiklar çikti. Artik bahaneleri de vardi, içindeki çocuk böyle istiyordu.
Ya yillarca sakiz gibi gevelenen, özgür ol, sinirlarini yik, mutluluGu sen yarat gibi deli saçmasi popüler psikoloji destekli zirvalara ne demeli. Halbuki özgürlük denen sey, fitratin alabildiGine serazad serpilmesi deGil miydi, sinirlari anlamadan sinirsizlik kavranir miydi, mutluluk bizim yaratacaGimiz bir nesne deGil, kökü semada olan ve içimize indirilen bir sekine hali olamaz miydi?
Kopardim, diyorsun, zincirlerimi Evet, köpek de çeker koparir zincirlerini, fakat halkalarini hep boynunda tasir diyor sair. Siz ne diyorsunuz?