Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Türk Subayi Kimdir

Hakan Evrensel emekli bir subaydir. GüneydoGu Anadolu''da terörle
mücadele etmistir. Evrensel daha sonra istifa ederek, GüneydoGu
Öyküleri-1,2,3 adli üç kitap yayinlamistir. Bu kitapta subay, doktor,
hakim, savci, er GüneydoGu Anadolu''da emperyalizmin isbirlikçisi
PKK''ya karsi mücadele edenlerin mücadele anilari anlatilir.

Üç kitapta defalarca basilmistir. simdi üç cilt bir arada "GüneydoGu
Öyküleri" adi ile yayinlandi. OGullarinin yiGitliGini anlamak isteyen
bir milletin okumasi gereken bir kitaptir Evrensel'in kitabi. Bütün
kitapçilarda bulmak mümkün.


Bugün size bu kitaptan bir hakimin anilarini aktarmak istiyorum.
GüneydoGu''nun küçük bir ilçesinde görev yapan hakim ilçe disindaki
lojmanindan görünen karakolun bir gecesini söyle anlatir:


"Lojmanimizin balkonundan o karakol görünürdü. Yaklasik bir aydir
her istihbarat kaynaGindan karakolun basilacaGi haberi geliyordu.
Üstelik baskinin simdiye kadar yapilanlardan çok daha büyük olacaGi
söyleniyordu. Yakin birliklerden timler getirildi, karakolun etrafina
mayinlar dösendi, aGir silahlarla takviyeler yapildi ve baskin
beklenmeye baslandi."

"En son gelen istihbaratta baskinin saati ve baskina katilacak
terörist sayisi bile veriliyordu. 22.10, bes yüz terörist.
Karakol o gün basilmadi."

"Bir gün sonra, bildirilen saatte cehennem basladi. Balkonumuzdan
izlediGim dehset dolu manzarada, daire haline gelmis teröristlerin,
dairenin ortasina, gecenin karanliGinda atesleri parildayan silahlari
ateslediklerini görüyordum. Karakolun, havan ve roket mermilerinin
patladiGi yerde olduGunu biliyorduk. Tam anlamiyla çember içine
almislardi. Lojmandan ayrilip doGruca jandarmanin binasina gittik.
Karakolun merkezi, telsizle, sürekli timlerden durumlarini
bildirmelerini istiyor; dis emniyette bulunan timler de bu çaGrilara
cevap veriyor, havan ve uçaksavar atesi istedikleri yerleri de tarif
ediyorlardi."


"Bir süre sonra telsiz konusmalari, timlerden birinin üzerine
yoGunlasti. Timden bir türlü cevap alinamiyordu. Üst üste, defalarca
çaGri yapiliyor ancak bir türlü timle irtibata geçilemiyordu.
Konusmalari takip eden askerler timden ümitlerini kesmislerdi. Ama bir
yandan da çaGrilar devam ediyordu. Bir saat kadar sonra, telsizden
bitkin bir ses duyuldu: "Yaralilarim var, yaralilarimi alin."
Tüylerimiz diken diken olmustu. Hemen cevap verildi. "Tamam Suat 3,
sakin olun, az sonra birlik çikacak." ilk yarali haberi, bu saatlerdir
aranan timden gelmisti. Tim komutani konusurken arkadan silah sesleri
duyuluyordu. Herkes bu sözler üzerine yorum yapiyordu. Telsizin
basindaki tim komutanlarindan biri, bu timde sehit olduGundan emindi.
Merkezden tekrar çaGri yapildi. "Suat 3 , irtibati kesme. Sakin olun!"
Cevapta bir deGisiklik olmadi : "Yaralilarim var. Kan kaybediyorlar.
Yaralilarimi alin!"


"Ve tam bir buçuk saat, beser dakika arayla Suat 3 kodlu timle
muhabere aynen bu sözlerle sürdü : "Yaralilarimi alin" , "Sakin olun,
geliyoruz." Hepimiz o time kimsenin yardima gidemeyeceGini çok iyi
biliyorduk. Karakola düsen mermi sayisinda azalma olmuyor, aksine,
takviye alan teröristler baskinin siddetini gittikçe artiriyorlardi.
Kimsenin, deGil karakolun disina çikmak, mevzi deGistirebilecek
firsati dahi olmadiGi apaçikti."


"Bir süre sonra, Suat 3''ün telsizinden hirs dolu kelimelerini
isittik: "Hemen gelip yaralilarimi almazsaniz, karakola dönüp bölüGü
tarayacaGim." Hepimiz sok olmustuk. Hemen tabur komutani devreye
girdi. Hemen hemen ayni sözcüklerle tim komutanina sakin olma çaGrisi
yapti. Ama ise yaramiyordu. Tim komutani "Yaralilarimi alin!" disinda
baska bir sey demiyordu. Tabur komutaninin da telsizi birakmasiyla,
bir saat kadar daha tim komutanindan ses çikmadi. Birer dakika arayla
yapilan yoGun çaGrilara cevap vermedi. Hepimiz tim komutaninin da
sehit olduGunu düsünüyorduk. içim burkuluyor, basim dönüyor, tanik
olduGum bu anlardan nefret ediyordum. Telsizin basina tim komutaninin
okuldan devre arkadasi geldi. Son bir ümitle eline mikrofonu alip,
cevap beklemeden, telsizin kodlarini da kullanmadan, konusmaya basladi
: "Devrem ben Hüseyin. Geçmis olsun devrem. Biraz daha dayan olur mu?
Bak destek timleri yola çikti. Sana doGru geliyorlar. Devrem aman pes
etme olur mu?"

"Telsizin mandalini birakip beklemeye basladi. Hepimiz Motorola
marka, duvara monteli telsiz cihazinin hoparlör kismina gözlerimizi
dikmis bekliyorduk. Ve konustu : "Devrem, bölük komutani nerde?"
Hepimiz derin bir "Oh!" çektik. Telsizden, "izinde devrem" yaniti
verildi. Suat 3 , artik tükenen bir sesle konusmayi sürdürdü : "Ne
olur yaralilarimi alin. Bende yaraliyim."


"O ana kadar kendisinin de yarali olduGunu söylememisti. Hepimiz
donup kalmistik. Telsizin basindaki devre arkadasi da bu sözü üzerine
mikrofonu firlatti ve odadan çikti. Ben kapinin hemen esiGinde ayakta
duruyor, duyduklarim ve gördüklerimle bir tarihe taniklik ettiGimi
düsünüyordum. "Ben de yaraliyim" dan sonra yine ses kesildi. Sabaha
kadar hiç konusmadi Yüzlerce kez yapilan çaGrilara cevap vermedi.
Artik onun sehit olduGuna ben de inanmistim."


"Gün aGarirken hepimiz yorgun düsmüs, telsizden yapilan "Suat 3,
Konusan Suat, Cevap ver!" çaGrisindan bikmis halde bir kösede
yiGilmisken, birden telsizin mandalina basildiGini fark ettik.
Telsizden silah sesleri geliyordu. Ve on on bes saniye sonra hayatim
boyunca unutamayacaGim bir istiklal Marsi dinlemeye basladim. Mandala
sürekli basildiGi için bütün telsizlerin konusma imkani durmustu. "


"Çatismanin altinda yarali bir tim komutaninin, makamiyla söylediGi
istiklal Marsi'ni dinliyordum. Gözlerim dolmustu. O ana kadar duyduGum
en güzel istiklal Marsi''ydi. Birinci dörtlüGü bitirdi. ikinci
dörtlükte sesi çatallasti. Kelimeler uzadi. Ama marsi söylemeyi
birakmadi. Bozuk bir ses tonuyla, kendini zorlayarak okumaya devam
etti. Marsi bitirdiGinde, ben de bitmistim. Hemen orayi terk ettim."


"Bir daha onun sesini hiç duymadim. Toplam 22 sehidin verildiGi o
baskin gecesinde, vücuduna saplanmis 7 merminin acisiyla söylediGi
istiklal Marsi''ni ruhuma isleten tim komutaninin ölmediGine ise hala
inanamiyorum."

Hakimin anilari burada sona eriyor. iste benim Türk subayindan
anladiGim budur. Vücudunda yedi mermi olduGu halde makami ile istiklal
Marsi söyleyen adamdir.


Serbest Kürsü

MollaCami.Com