Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim

Peygambere Saygi ve Bozulan Dengeler

[navy]Peygambere Saygi ve Bozulan Dengeler

Efendimiz öncesinde insanoglu ilahi mesajlari orijiniyle koruyamamis, peygamberlerin söz ve fiileriyle birakmis olduklari mirasi muhafaza edememisti ve bunun neticesi olarak da maddi-manevi ciddi bir tatminsizlik ve buhranlar anaforunda yasiyordu. insanlik Allah Rasulü (sallallahü aleyhi vesellem) ile bu batakliktan kurtuldu ama onun mesajina kulak vermeyen insanlar kim olursa olsun -ki bunlar müslüman da olabilir- ayni türden anaforlarin içinde yillar ve yillar boyu yasadi, yasiyor ve yasayacak.

Mesela, Bati dünyasi ilahi dinin getirdigi degerlere sahip olamamanin boslugunu rasyonalizm, pozitivizm ve benzeri ilim adini verdikleri düsüncelerle doldurmaya çalistilar. Özellikle ortaçagda kendini gösteren bu yaklasim Rönesansla gelisti, farkli bir mahiyet kazandi. Din-ilim ayriligi bu yaklasimin en önde gelen özelliklerinden biridir. Bu anlayisa göre Hristiyanlik daha çok ahlaki degerlerin koruyucusu konumuna sokuldu. Böyle olunca din de, dinle gelen mesaji insanlara takdim eden nübüvvet müessesesi de insanlarin nazarinda deger kaybina ugradi.

Surasi muhakkak ki Cenab-i Hakk'in ihsan buyurdugu degerleri birakip bunlarin yerine disaridan baska degerler ithal etme dengeyi bozma demektir. Dengenin bu sekilde bozulmasi insani da toplumu da baska dengesizliklere ve hatalara sürükler. Aslinda islam, Efendimiz\'den (sallallahü aleyhi vesellem) önceki peygamberlerle takdim edilen degerleri yeniden insanliga hatirlatmak, bozulan o dengeyi yerine oturtmak, bir baska tabirle ilah

Serbest Kürsü