Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim

TÜRKiYE iÇiN BATiNiN ALTERNATiFi BATi TÜRKiSTANDiR

[red]ALiNTi[/red]

TÜRKiYE iÇiN BATiNiN ALTERNATiFi BATi TÜRKiSTANDiR


Türkiye Türkleri Türk dünyasi konusunda ne kadar bilgi sahibidir? Türk tarihi ve Türk boylari konusunda neler bilmektedir? Türkiye Türkleri ile diGer Türk topluluklari arasindaki iliskiler hangi düzeydedir? içinde bulunduGumuz dönemde, onlarca yildir “Dis Türkler” olarak adlandirilan diGer Türk topluluklari ile iliskiler nasil olmalidir? Gibi sayisiz suallere cevap aramanin zamanimidir bilemiyoruz. Fakat surasi bir gerçek ki; Türkiye Türklerinden yüksek öGrenim görenlerin disindakilerin, (Bu sinifa d ahil olanlarin da bir çoklarinin Türk dünyasi konusunda pek bir bilgilerinin olmadiGini zaman, zaman müsahede etmekteyiz) hele, hele de özel bir ilgisi yok ise Lise mezunu olanlarin dahi Türk dünyasi ve tarihimiz konusunda bilgisinin olmadiGini söyleyebiliriz.
Bunlardan niçin bahsediyorum? Çünkü; yillar yili Türkiye Türkleri “Dis Türkler” için bir ümit kaynaGi, bir kurtulus reçetesi ve kurtulusa gidecek yolun tilsimli bir anahtari olarak görülmüstür. Dis Türklerin sahip olduklari bu düsünceler ve beklentiler ne yazik ki; 1990’li yillarin baslarindan itibaren yerini tam bir hayal kirikliGina birakmaya basladi. Devasa Sovyetler BirliGi kendiliG inden daGilma sürecine girmis, Sovyetler BirliGinin esareti altindaki Türk boylari da birer, birer baGimsiz birer devlet olarak dünya sahnesindeki yerini aliyordu. iste bu son derece önemli ve hassas bir geçis döneminde Türkiye’ den beklenen ve umulan girisimlere maalesef erisilememis ve yalnizliGa birakilmislik Bati Türkistan Türklerini tutunacak baska bir dal arayisina sevk etmistir. Tam bu esnada adeta aç kurt gibi firsat kollayan bazi batili devletler, iran, Çin ve Putin Rusya’si harekete geçerek Bati Türkistan devletlerinin bünyelerine çörekleniverdiler.
Bu durumun Türkiye’deki müsebbipleri kiml erdir sorusunu sormaya gerek yok. Çünkü Türkiye’ de o günden bu güne görev basinda olan hükümetlerin hemen hepsi sorumludur. Kimileri Azerbaycan’i kast ederek mezhep yönü ile deGerlendirme gafletine düstü. Kimileri de at gözlüGü ile yalnizca Avrupa ve Amerika’ya yüzünü dönerek bir sartlanmislik içinde bakir bir bölge ve potansiyel olan Bati Türkistan’i tamami ile göz ardi etti… Bu yanlis politikalar (Politikasizliklar) günümüzde de aynen devam ettirilmektedir. Dolayisiyla da Türkiye Türklerinin, Bati Türkistan ve Türk dünyasinin tamamina bakis açisi da giderek zayiflamaktadir. Türk Milletinin büyük bir kesimi de, Çin esareti altindaki DoGu Türkistan’in, Musul-Kerkük Türklerinin ve Kibris Türklerinin durumlarini yakindan takip etmenin ve gelecekte nelerin olabileceGi ile ilgili fikir jimnastiGi yapmanin da bosa zaman kaybetme anlamina geleceGine inanmaya baslamis bulunuyor.
Bu durum hükümetlerin tamamen AB’ye endeksli yürüttükleri politikalarinin bir eseridir. Türkiye yetkililerinin sunun çok iyi bilincinde olmalari gerekir ki; Gelecek yillarda Türkiye, AB ve ABD’den umduGunu bulamadiGinda ve sukutu hayale uGradiGinda Bati Türkistan Türk Cumhuriyetlerinin kapilarini bir kardes kapisi olarak rahatlikla çalabilir… Unutulmamalidir ki; Yüzünü tamamen batiya dönen ve kabul olmayacak bir duaya “amin” diyen Türkiye kendi istikbalinin önüne engeller üretmekle mesguldür.
Mevcut hükümetin, geçmisteki hükümetlerin düstükleri hataya düsmemek ve yine “Hazirliksiz yakalandik” dememek için bir an evvel Türkiye Türklerinin Türk dünyasi konusunda bilinçlenmesini saGlamak milli bir görevidir. Bunun yolu da, AB müzakereleri uGruna kendi tarihini inkar etmemekten ve bütün engellemelere raGmen Türk dünyasi ile her alanda ciddi bir sekilde bütünlesmeye çalismaktan geçer…

Serbest Kürsü