Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Sikinti, sikinti sikinti

TopluluGun öncüleri bir taraftan merdiven kurarak ahdnameye uzanirken bir taraftan da Ebu Talib'in dedikleri ile inceden inceye alay ediyorlardi.

-Böcek, kaGidi yiyecekmis ama Allah isminin geçtiGi yerden korkup orayi öylece birakacakmis. ne hayal ya! Bunu diyen siir yazsa bari!

Bu gevezeliGi yapan lafini bitirdiGinde ahdnameyi asaGi indirmisti... Herkes merakla basina toplandi...

Yiyecek, giyecek sikintisi had safhada kusatma üçüncü yila girdi. N'olacak, bu isin sonu nereye varacak? Bu suali sadece muhasara altindaki mümin veya Hasimiler deGil bazi Kureysliler de kendi kendine sorup derinden derine rahatsiz olmaktadir. "Ahdname" dedikleri Kabe duvarina asili su paçavra artik yirtilip atilmalidir. Bu kadar da zulüm olmaz. Bu anlasma insani insanin kurdu yapmistir... Hisam bin Ömer bin Haris, bu kaGidi yirtmak için bir müddettir kendi kendine fikirler yürütüp, planlar kuruyor.

Bir gün Zübeyr bin Umeyye! Mahzumi'ye geldi ve düsüncesini ona açti.

-Ey Zübeyr! Senin vicdanin hiç sizlanmiyor mu?

Bak sen bolluk içinde yüzüyorsun. Oradaki halalarin ne halde? Bir tas çorbaya, bir eski entariye muhtaç duruma geldiler. su Ebu Cehil'in ettiGi doGru mu?

Bunu içine sindirebiliyor musun?

Zübeyr, onu keskin bir dikkatle dinliyordu.

-DoGru dedi, bu insanlik deGil. sayet bana yardim eden olursa o ahdi bozmaya çalisirim.

-Ben hazirim.

-iki kisi az olur. Bir kisi daha bulaz misin?

Bunun üzerine Hisam, Nevfel bin Abdi Menaf'a gitti; ve:

-Manzara seni rahatsiz etmiyor mu? Bak su gün bir kisim Abdi menaf evladi açliGa mahkum edilmis ölümleri bekleniyor. Sen ne yapiyorsun? Hiç.

-Ama ben yalniz bir insanim ne yapabilirim ki?

-Hayir yalniz deGilsin! Zübeyr de var. böylece üç kisi oluyoruz, dedi...

Daha sonra bu üç kisiye iki kisi daha eklendi: Ebül Bühteri ile Abdülmuttalib bin Abdülaziz. Bu bes kisi önce kafa kafaya verip stratejiyi bir güzel çizdiler... Ertesi gün Kureyslilerin en kalabalik olduGu saatte Zübeyr, onlara seslenerek kendilerini sarip tesir altina almaya çalisirken gönül birliGi ettiGi diGer dört arkadasi meclisin dört ayri noktasinda bulunacak ve buradan yüksek sesle Zübey'e destek vereceklerdi.... Böylece toplum psikolojik bakimdan hakimiyet altina alinarak hedef alinan maksada doGru yönlendirilecek.

Öyle yapildi. Beklenen günde Kabe'nin önü. Kureys'in en kalabalik olduGu saatler... Birden bir ses:

Ey Mekkeliler!!!

Bütün baslar sesin geldiGi tarafa çevrili ve bütün gözler sesin sahibini ariyor. Zübeyr, yüksek bir yere çikmis atesli nutkunu veriyor:

-Bir düsünün! Biz refah içinde yüzerken akrabamiz olan insanlar muhasara altinda açliktan neredeyse kirilir duruma geldiler. Onlar tam üç senedir her varliktan mahrum halde sikintilari göGüslüyorlar. Çocuklarin ne suçu var? Onlar bile çekiyor. bu aGir zulüm artik bitmeli.. bu hata düzelmeli. Ve ben bunu düzelteceGim. "Ahdname" dediGmiz zalim paçavrayi Kabe duvarindan alip parça parça etmeden, bu kararin yürülüGüne son vermeden buradan ayrilmayacaGim.

Ebu Cehil, cirtlak sesi ile bakislari kendine çekti:

-Yalan! Yalan söylüyorsun!

-Sen yalan diyorsun! Biz zaten o anlasmaya ta o günden muhaliftik, baski altinda evet dedik!..

-Asla! Asla! Ahdnameyi istemiyoruz.

-Ona uymayacaGiz.

Zübeyr'in arkadaslari dört taraftan Ebu Cehil'e cevap yetistiriyorlardi...

Halkdan beklenen sesler yükselmeye basladi:

-DoGru! Biktik bu isten. Öz akrabalarimizi kendi ellerimizle esir aldik; baski altinda inletiyoruz.

Bir anda herkes sustu. Ebu Talip, onlara hitap ediyordu:

-Ahdnameyi bana getirin?

..............

Ebu Talip, ahdnameyi ne yapacak, neden istiyor? Kabe önüde deminki tartismalar olurken Cebrail aleyhisselam, Sevgili Peygamberimiz'e gelerek bahsi geçen ahdnamenin bir güve tarafindan yendiGini; saGlam olarak sadece "Allah" yazili olan kismin kaldiGini haber vermisti. Resulullah müjdeyi amcasina duyurdu. Ebu Talip sasirdir:

Ama, dedi, böyle bir sey varsa sen bunu nereden biliyorsun. Bizim disari ile hiç bir irtibatimiz yok ki ne biz disari çikabiliyoruz, ne gelen var?

-Cebrail'den öGrendim, buyurdular.

-Sen yalan söylemezsin, diyerek yeGeninin yanindan ayrilip ahdnamenin asili olduGu duvar dibine geldiGinde münakasanin bu konuda olduGunu görmüs ve iste o zaman onu istemisti.

Bazilari ümide kapildi.

-YeGenini teslim etmeye geldin deGil mi? O ölmeden bu ikiliGin bitmesi imkansiz.

Ebu Talib:

-Ey Kureys su anlasmayi siz kaleme aldiniz ve yine siz mühürlediniz deGil mi?

-Evet biz yazdik; reislerimiz mühürleri ile tasdik etti...

-YeGenim, bir böceGin anlasma metnini yediGini, sadece "Allah" yazili olan kismin saGlam kaldiGini söyledi. Ben doGru söylediGine inaniyorum. Buna raGmen kaGit saGlamsa O'nu size getireceGim. sayet dediGi olmussa ahdnamenin hükmü kalmasin diyorum razi misiniz?

TopluluGun öncüleri bir taraftan merdiven kurarak ahdnameye uzanirken bir taraftan da Ebu Talib'in dedikleri ile inceden inceye alay ediyorlardi.

-Böcek, kaGidi yiyecekmis ama Allah isminin geçtiGi yerden korkup orayi öylece birakacakmis. ne hayal ya! Bunu diyen siir yazsa bari!

Bu gevezeliGi yapan lafini bitirdiGinde ahdnameyi asaGi indirmisti... Herkes merakla basina toplandi.

Muhafaza açildi ki doGru. Ebu Talib'in haberi aynen vaki! herkes saskinlik içinde:

-Aaa! Hayret, imkansiz birsey bu...

Ebu Cehil vaziyeti toparlamaya çalisti.

-Hayret edecek ne var?! Büyü iste anlamiyor musunuz? Benzerlerine kaç kere sahit olduk? Bu da onlardan biri. Hadi Herkes daGilip isine baksin.

-isine baksinmis! Hayir. Bu paçavranin kalani da yirtilmadan; andlasma yürürlükten kaldirilmadan bir yere gitmeyeceGiz.

-Evet arkadaslar! Bu is buraya kadar gider! Akrabamiz kusatma altinda bitti artik.

-Böyle bir ahdi istemiyoruz, bu anlasmaya razi deGiliz!..

Bu sesler, Zübeyr ve dört arkadasina aitti.

Kureys'in çoGunluGu onlara katildi. KaGidi paramparça ettikten sonra kusatma hattina saldirarak çemberi yardilar... Kimse itiraz edemedi. Zira itiraz, bir isyan; büyük bir iç kavgaya sebep olacak ve belki de müminleri çoGaltacakti.

Bisetin onuncu yilina girerken müslümanlar, üstün bir sabir ve metanetle açlik ve yokluk imtihanini da vermis oluyorlar...


Hayatin Icinden Islam

MollaCami.Com