Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Ekonomimize Yabancilar Hakim Oluyor..topragimizada olmak istiyolar
Ekonomimize Yabancilar Hakim Oluyor
Emperyalist devletler geçmiste dünyayi paylasirken, önce askeri isgali
gerçeklestiriyor, sonra da ülke ekonomisini sömürgelestiriyordu. Osmanli
Devleti'nde askeri yenilgiler ve ekonominin sömürgelestirilmesi birlikte
ortaya çikti. Türkiye Cumhuriyeti'nde ise askeri saldirilar geri
püskürtüldü; ancak bugün ekonomimiz sömürgelestiriliyor. Ekonomi
sömürgelestirildikten sonra, askeri ve siyasi yenilgiler gelecektir.
19. yüzyilin ikinci yarisinda ingiltere ve Almanya, Anadolu'da büyük
topraklar edindi. 1868 yilinda izmir yakinlarinda tarima elverisli
topraklarin en az üçte biri ingilizlerin tapulu maliydi. 1870'li yillarda
ingilizlerin Bati Anadolu'da sahip olduklari arazi toplami 2,4 - 2,8 milyon
dönümü bulmustu. Almanya da 20. yüzyilin baslarinda Çukurova bölgesinde
büyük çiftlikler kurdu. 1905 yilinda Dresden'de Alman Levant Pamuk sirketi
kuruldu. Bu sirket özellikle Adana bölgesinde büyük araziler edindi. sirket,
daha sonraki yillarda bu topraklara Alman göçmenleri yerlestirmeyi
planliyordu
istiklal Savasi'ndan sonra çikarilan ilk kanunlardan biri, yabancilarin
köylerde arazi satin almalarini yasakladi. 1924 yilinda kabul edilen 442
sayili Köy Kanunu'nun 87. maddesi söyleydi: "Türkiye Cumhuriyeti
tabiiyetinde bulunmayan gerek sahislar, gerek sahis hükmünde olan cemiyet ve
sirketlerin köylerde arazi ve emlak almalari memnudur" (yasaktir). Bu yasak
daha sonra çikarilan baska bazi kanunlarda da sürdürüldü ve pekistirildi.
Adalet ve Kalkinma Parti iktidari sirasinda çikarilan, 19 Temmuz 2003 gün ve
4916 sayili Kanunla, yabancilarin köylerde arazi satin almalari serbest
birakildi. Böylece, yabancilarin 300 dönüme kadar izin gerekmeden, 300
dönümden büyük alimlarda Bakanlar Kurulu izniyle toprak almalarina imkan
tanindi. Anayasa Mahkemesi bu kanunu 14.3.2005 tarihinde iptal etti ve
ilgili karar, 26.4.2005 tarihli Resmi Gazete'de yayimlanarak, 26 Temmuz 2005
tarihinde yürürlüGe girdi. Anayasa Mahkemesi bu karari iptal etmemis
olsaydi, tarim arazilerinin mülkiyetinde Osmanli'nin son dönemlerine
dönecektik.
Osmanli'nin son dönemlerinde madenlerimize, fabrikalarimiza, limanlarimiza,
demiryollarimiza, tramvaylarimiza, elektrik-havagazi-su isletmelerimize,
bankalarimiza yabancilar hakimdi. Osmanli Devleti'nin parasini, önce ingiliz
sermayesi ile kurulan, daha sonra Fransiz ve Avusturya sermayelerinin de
ortak olduGu Osmanli Bankasi çikariyordu.
istiklal Savasimizda emperyalistleri ve usaklarini vatanimizdan kovan
dedelerimiz-nenelerimiz, 1923 yilindan itibaren tarimimiza, sanayimize,
limanlarimiza, demiryollarimiza, elektrik isletmelerimize, v.b. sahip çikti;
bu alanlardaki yabanci isletmeleri millilestirdi ve devletlestirdi.
Paramizi, kendi Merkez Bankamiz basmaya basladi.
Ancak bugün yeniden tehlikeli bir noktadayiz.
istanbul Sanayi Odasi tarafindan yapilan arastirmalar, sanayimizin büyük
bölümünün yabancilarin eline geçtiGini göstermektedir. Kendi vatanimizda
kendi fabrikalarimizi yabanci sirketlere kaptirma sürecimiz son dönemde
iyice hizlanmistir. Kendi özel sektörümüz ve kamu sektörümüz zayiflarken,
yabancilarin Türkiye ekonomisindeki aGirliklari ve etkileri artmaktadir.
istanbul Sanayi Odasi 40 yila yakin bir süredir Türkiye'nin en büyük sanayi
kuruluslariyla ilgili bilgiler yayimlamaktadir. Bu bilgilere bakildiGinda,
yabanci sermayenin ekonomimizde artan aGirliGi çarpicidir. 1991 yilinda
Türkiye'nin en büyük 500 sanayi sirketinde yalnizca 6 isletmenin tümü
yabancilarindi; 33 sirkette ise yabancilarin payi yüzde 50'nin üzerindeydi.
DiGer bir deyisle, 500 sirketin 39'u yabancilarin kontrolündeydi.
Yabancilarin kontrolünde olan sirket sayisi 1994 yilinda 55'e, 1998 yilinda
63'e yükseldi. 2004 yilina gelindiGinde, Türkiye'nin en büyük 500 sanayi
kurulusu içinde yabanci sermayeli sirketlerin sayisi 158'i bulmustu. Bu
sirketler, 500 büyük sirketin katma deGerinin ve ihracatinin yüzde 50'sini
gerçeklestiriyordu.
8 AGustos 2005 tarihli gazetelerde yer alan baska bir bilgiye göre ise,
AGustos ayi basinda yabancilarin borsada tuttuklari hisse senedi deGeri 22
milyar 524 milyon dolardi ve bu miktar, borsadaki toplam deGerin yüzde
62,7'sine esitti. Borsada islem gören en büyük 30 sirkette yabancilarin payi
yüzde 70 düzeyindeydi.
Bugün yabancilarin ekonomimizdeki hakimiyeti, Osmanli Devleti'nin son
dönemlerindekinden daha fazladir. Yabancilar, Türkiye'yi siyasi tavizlere
zorlamak amaciyla istedikleri ekonomik müdahaleyi yapabilecek güçtedirler.
Türkiye'yi askeri olarak çökertemeyenler, ekonomimizi kontrol altina
aldiktan ve istedikleri an bunalim çikartarak ekonomimizi çökerttikten sonra
askeri ve siyasi zaferler elde etmenin hesabini yapmaktadir.
Emperyalist güçlerin ekonomimize hakim olmasinda önemli araçlardan biri,
emperyalist güçlerin ekonomimiz hakkinda elde ettikleri ayrintili
istihbarattir.
Bugün Devletimizin elinde Türkiye'de belirli bir iskolunda hangi
fabrikalarin faaliyet gösterdiGi; bu fabrikalarda hangi marka ve kaç yasinda
makinelerin bulunduGu, bunlarin kapasitelerinin ne olduGu gibi ayrintili
bilgiler yoktur. Ancak yurtdisina mal satmak veya itibar kazanmak isteyen
bazi sirketler, bir uluslararasi kurulusa basvurarak (iSO - Uluslararasi
Standardizasyon Teskilati), kendi isletmelerine iliskin en ayrintili bilgi
ve belgeleri sunmakta ve bunun karsiliGinda belirli bir standardi
tutturduGuna iliskin bir belge almaktadir. Böylece baska türlü elde edilmesi
mümkün olmayan ekonomik istihbarati, emperyalist güçlerin hakimiyeti
altindaki bir kurulusa kendi elimizle devretmekteyiz. Bu ayrintili bilgilere
(istihbarata) sahip olan yabancilarin, daha sonra ekonomimizi ele geçirmek
ve ardindan gerektiGinde çökertmek için planlar yapmalari son derece
kolaylasmaktadir.
Türkiye, askeri gücünü ve baGimsizlik ruhunu tüm dünyaya kanitlamistir.
Vatanimiza yönelik ciddi bir tehditte, yalnizca Türk Silahli Kuvvetleri'nin
deGil, tüm milletimizin baGimsizlik ve milli hakimiyet için silaha
sarilacaGi bilinmektedir. Emperyalist güçler, bu nedenle, ekonomik
kalelerimizi yavas yavas isgal ederek, direnme gücümüzü kirmaya
çalismaktadir. Ancak bu oyun da sökmeyecektir. Vatanimizin çok büyük bir
tehdit altinda olduGu görüldükçe, kuvayi milliye ruhu yeniden hizla
canlanmaktadir.
[red]ALiNTi[/red]