Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Toplumu baristiranlar ve karistiranlar...
Toplumu baristiranlar ve karistiranlar...
Efendimiz (sav)in egitiminden geçen insanlarda iki mühim vasif dikkati çekiyor. Biri Yaratana karsi kulluk görevini yerine getirmek, ikincisi de kullara karsi iyi insan olma görevini yerine getirmek.
Sahabede dikkat çeken iki bariz vasif bu... Efendimize sorulari da çogu zaman bu yolda oluyordu. Nitekim bir ara bir zatin sorusu aynen söyle oldu:
-Ya Resulallah, Rabbime karsi kulluk görevimi yerine getirirken, çevreme karsi da iyi insan olma görevimi yerine getirmek istiyorum. Iyi insan nasil olur, kime iyi insan denir?..
Efendimiz, iyi insanin tarifini uzatmadi, zihinleri karistirmadan tek cümle ile anlatti. Buyurdu ki:
-Iyi insan, elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen insandir!
Bu kisa tarif bile yetti iyi insan olarak yasamak isteyenlere... Elinden ve dilinden kimseye zarar gelmeyen insan. Demek ne eliyle ne de diliyle kimseyi rahatsiz etmez iyi bir insan, iyi bir Müslüman...
O günlerde iyi bir toplum meydana getirmeye yetiyordu bu tarif. Nitekim bir gün biri, komsusunun aleyhine konusup giybetini yapacak oldu da, bir digeri de hemen eliyle diline isarette bulundu:
-Iyi bir Müslüman eliyle ve diliyle kimseye zarar vermeyendir! hatirlatmasini yapti. Ikaz edilen zat, hemen konusmasini düzeltti, diliyle çevresine zarar veren kötü insan durumuna düsmekten Allaha sigindi.
Artik, elinden, dilinden kimseye zarar gelmeyen insan, diye yapilan bu iyi insan tarifi, öyle bir toplum meydana getirmisti ki, bir adam bir meclisten kalkip giderken arkasindan aleyhinde konusulmayacagi konusunda emin sekilde gidiyor, en küçük bir süpheye bile düsmüyor, tekrar geri dönünce de yine ayni emniyet içinde kucaklasiyorlar, gönüllerden en küçük bir vesvese bile geçmiyordu.
Bu çok önemli bir ahlak