Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
"Baba Olmak Kolay Degil"
"Baba Olmak Kolay Degil"
Çocuklarinizdan Haberdar misiniz?
Sanal dünyanin iyi ve olumlu yönde degerlendirilebilecegini düsünen bir Üniversite ögrencisi, çevresindeki gençlerin bunalimlarina ve manevi rahatsizliklarina destek olmak amaciyla bir Web sayfasi açmis. Bu sayfada sorulan sorulara cevap verirken karsilastigi zorluk üzerine benden yardim istedi. Bos vakit buldugumda sorularla ilgilenecegimi vaat ettim. Bu çalismaya yaklasik iki yildir Cevap Veriyorum adi altinda devam etmekteyim.
Gelen her soruda ve soru sahibinin özelliklerinde, aile ortaminda ve okullarda din ve ahlak egitimine önem verilmemesinin gençlerde nasil manevi açlik olusturduguna sahit oluyorum. Gençlerin bu yoksunluk karsisindaki çaresizligi insana aci veriyor.
Çünkü kulaktan dolma dini bilgilerine ters gelen yasantilari vicdanlarini sizlatmaya yetiyor. Ancak emin olmadiklari bu hallerini nasil ifade edeceklerini bilemiyorlar. Hem manen rahat olmak hem de nefislerinin dogrultusunda yasamak için yönlendirici sorular soruyorlar.
O kadar degisik sorular geliyor ki okuduklarim karsisinda nasil cevap verecegimi düsünmeden edemiyorum.
Çogu zaman sasiriyorum, çünkü büluga ermis bir Müslüman için bilinmesi gereken çok basit konular büyük bir ciddiyetle soruluyor
Bazi sorular karsisinda utancimdan yüzüm kizariyor. Egitim çaginda ancak sorumluluklarinin farkinda olmayan bu gençler nasil bu kadar çirkin ve çirkin oldugu kadar müstehcen konularla ugrasabiliyor? diye sormadan edemiyorum.
Sorularin konusu genellikle kiz erkek arkadasliginin nereye kadar olabilecegi. Gençlerin - bilhassa erkeklerin - en çok ögrenmek istedikleri konu ise imam nikahi nasil kiyilir?
Mesela;
Bekar bir erkek ve bir bayan kendi aralarinda kendilerine nikah yapabilirler mi? Çünkü ben 19 yasimdayim, ve üniversite ögrencisiyim. Tabii okul bitmeden evlenmeme ailem karsi. Sevdigim kiz ise 15 yasinda, onun ailesi de yasi küçük oldugu için kabul etmez. Ikimiz de evlenme konusunu ailelerimize açamayiz bile... öyle bir durum var.
Ve ben otuz kadar kiz birkaç erkek bulunan bir siniftayim okulda. Onlara meyletmemek, kendimi sevdigime baglamak istiyorum. Çünkü o da dindar. Kaldi ki biz ayni sehirde bile oturmuyoruz. Nikah istememizin sebebi ayda bir de olsa bulustugumuzda harama girmemek.
Simdi sunu sormaliyim, bir imam ve iki sahitle nikah yapip ayda bir bulustugumuzda aile hayati yasayabilir miyiz? Cevabiniz büyük olasilikla hayir olacak. Öyleyse ne yapmamizi tavsiye edersiniz? Nikah yapmamizi 'esim'de çok istiyor...?
sorusuna cevaben nikah anlasmasinin aile kurulusunda çok önemli ve ciddi bir konu oldugunu ve bu hukuki islemin sakasinin ve geçicisinin olamayacagini ve nikah töreninin aile, arkadas, dost arasinda yapilmasinin tavsiye edildigini, anne babadan toplumdan gizli kiyilan nikahin dogru olmayacagini, hele hele geçici nikah diye bir seyin asla olmayacagini, bu nikahin büyük sorumluluklar tasinmasina neden oldugunu yazdigim anda soru sahibi ile çogu kez irtibat kesiliyor.
Bir baska önemli soru da yasanan bir zina olayinin sonunda çekilen vicdan azabinin telafisi için ne yapilmali? sorusudur.
Beraber olduklari sevgilileri ile evlendikleri zaman ömür boyu zina etmis olup olmayacaklarini soruyorlar. Bu sorunun sahibi öyle büyük insan degil sadece lise ögrencisi ve sevgilisi de 15 yasinda ilk ögretim ögrencisi.
Bu ve benzeri sorular o kadar çok tekrarlaniyor ki zaman zaman ayni sorulari ayni kisiler mi soruyor? diye adresleri kontrol ediyorum ama maalesef ayri ayri adres ve isimlerle karsilasiyorum.
Bunlar durumun ne kadar ciddi ve önemli oldugunu gösteriyor. Okusun adam olsun diye gurbetlere gönderilen kiz ve erkek çocuklarin kontrolsüz bir sekilde ayni evi paylasarak yasadiklarini artik herkes biliyor.
Maalesef bazi ev sahipleri sadece aldiklari kira miktarini düsünerek bu gibi olaylara göz yumuyorlar. Komsular da bu duruma karismamayi kabullenince ortam ne yaptigini bilmeyen gençlerin özgürce isledikleri günah dolu hayata müsait olup geliyor.
Toplum olarak problemleri çözmek için çareler arastiracagimiza görmezlikten gelmeyi yegler olduk. Halbuki yapilmasi gereken en önemli sey, var olan ancak görmezlikten gelinen bu problemi görmezlikten gelmeye devam edip etmeyecegimize karar vermektir.
Anne babalar bu konuda o kadar duyarsiz davraniyor ki yasanan olaylar gelecek nesilleri tehdit ediyor ama hala ne yapilmasi gerektigi hakkinda killari kipirdamiyor.
Özgürlük adina islenen çirkinliklere gençlik problemi olarak bakmak gelecegin bataklikta bogulmasina neden olacaktir.
Kiz erkek arkadasligini ayni evi paylasma olarak algilayan gençlerin aileleri tarafindan kontrolsüz bir sekilde birakilmasi kimilerince normal karsilanabilir. Bu onlarin tercihi de olabilir.
Ama Ey genç ! Eger üç seyden kendini koruyabilirsen gençligin serrinden kendini korumus olursun.
Bunlar dilin serrinden, edep yerlerinin serrinden ve midenin serrinden . buyuran En Büyük Rehber (s.a.v.) e inanan herkesin Islam hukukunun önemli bir kaidesini nefsine alet edenlere dur demek zamani gelmistir. Çünkü tehlikede olan gelecegimizdir.
Bu nedenle ailesinden, yakin çevre baskisindan uzak büyük sehirlerde inançli oldugunu iddia eden gençler arasinda yasanan imam nikahi ile ayni evi paylasma rezilligine son verilmesi için bilhassa medyaya çok is düsmektedir.
Akli selim insanlar böyle çarpik iliskilerin Islam perdesi altinda yasanmasinin toplumsal bir sorun oldugunu kabul etmeli. Bu konuda gerekli adimlar atilmalidir. Zamansiz yasanan bir çok olay gençligin psikolojisini bozarken gelecegini de tehdit etmektedir.
Ataerkil bir toplum olarak erkek çocuklarinin yaptiklarina göz yumma gibi bir aliskanligimiz vardir. Hatta bu konuda o kadar ileri gidilir ki büluga eren erkek çocuklarinin elinden tutularak tecrübe edinmesi için ahlaksiz kadinlarin kucagina atilir.
Problem çok büyük ve kimse bu konulari konusmak istemiyor. Çünkü çogu insan bu yasananlarin normal oldugunu düsünüyor. Oysa erkekleri namuslu olmayan toplumlarin kadinlari namuslu kalamaz.
Sadece gençlerde degil yillarca ayni yastiga bas koymus ailelerde yasanan çirkinlikler ve bu hal karsisinda çevrenin duyarsiz kalmasi aile kurumunu önemli ölçüde tehlikeye sokmaktadir.
Korkum o ki Agaca bakan keçinin dala bakan oglagi olur. misali evde ki esini, çocuklarini düsünmeden nefsinin pesine takilip gizlice gayri mesru hayat yasayan büyükler oldugu müddetçe gençlere söz söyleyecek kimse kalmayacaktir.
Bu çocuklara kötü örnek olan, onlarin yaptiklari hatalara gülümseyen,gençtir, tecrübe kazanmalidir diye elinden tutup fuhus mekanlarina teslim edilmesine göz yuman babalara yasanan rezilligi nasil toparlayacaklarini soruyorum?.
Bu babalara, Hz. Lokman in ogluna olan tavsiyelerini okuyup okumadiklarini sormak isterim.
Ayrica Hz. Yusuf (a.s) Evinde bulundugu kadin onu kendine çagirdi. Kapilari siki siki kapadi ve gelsene dedi. Yusuf günah islemekten Allah a siginirim .......... dedi. ayetini hatirlatiyorum. (Yusuf, 23)
Baba olmak hiç kolay degildir. Sadece yedirip içirip giydirmekle baba olunmadigini gençlerin yasadiklarindan açikça görmekteyiz.
Çünkü "Babanin çocuguna iyi bir terbiye ve talim vermekten daha güzel hediyesi olamaz."
Alinti: Altinoluk Dergisi
Selam Sevgi ve Dua Ile :)