Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Dünya kuyusu mu, Cennet pinari mi?
Dünya kuyusu mu, Cennet pinari mi?
Besir el-Eslemi (r.a.) anlatiyor:
Muhacirler Medine’ye geldiklerinde Medine suyu hoslarina gitmiyordu. Beni Gifar kabilesinden bir adamin Rume adinda bir kuyusu vardi ve suyu çok hostu. Fakat kuyunun sahibi olan adam suyun tulumunu bir avuç hurmaya satiyordu.
Peygamber Efendimiz (asm) adama,
“Kuyunu bana, bir Cennet pinari karsiliginda satar misin?” buyurdu.
Adam,
“Ya Resulallah, ondan baska bir seyim yoktur. Çoluk çocugumun nafakasini onunla temin ediyorum” dedi.
Resulullahin (a.s.m.) Rume kuyusuna bir Cennet Pinari vaad buyurdugunu isiten Hazret-i Osman (r.a.) dogruca adamin yanina giderek pazarlik yapti ve kuyuyu otuz alti bin dirheme satin aldi.
Hazret-i Osman (r.a.) Peygamber Efendimize (a.s.m.) gelerek,
“Ya Resulallah! Eger ben kuyuyu satin alir ve Müslümanlara bagislarsam, adama Cennette vaad buyurdugun pinari bana da vaad eder misin?” dedi.
Resul-i Ekrem Efendimiz (a.s.m.), “Evet!” buyurunca, Hazret-i Osman (r.a.),
“Ben o kuyuyu satin aldim ya Resulallah! Onu Müslümanlara bagisliyorum!” dedi.
(El-Müntehab, 5/11.)