Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


100 % Allah

100 % Allah

Türkiye, 17 Yas Alti B Genç Milli Takimi geçtigimiz hafta Avrupa Sampiyonlugu'na ulasti. Ülkenin sporda, özellikle de futbolda uluslar arasi müsabakalarda bir süredir içine girdigi durgunlugun ardindan, gençlerin kazandigi sampiyonluk alkislanacak bir basaridir. Üstelik, A Milli takim'da oldugu gibi 17 yas alti takiminda da birçok futbolcu Avrupa kulüplerinde top kosturuyor. Yani, Türkiye'nin Avrupa hinterlantindaki imkan ve firsatlari sahalara da güçlü bir sekilde yansiyor. Daha kalici, daha profesyonel basarilar geliyor.

Bu sampiyonluk yeterince ve hak edildigi siddette alkislanmadi. Gençler, sözgelimi bir pop grubunun gördügü ilgiyi bile görmediler. Ama mesele bu degildir.

Mesele, tek parti döneminden kalan, 28 Subat'ta hastalik derecesine ulasan bir asagilik kompleksinin Türkiye ile Hollanda arasindaki final maçindan sonra bir kez daha avdet etmesidir.

Takima galibiyet golünü kazandiran Tevfik Köse isimli genç, golden sonra formasini yukariya çekip altindaki tisörtte yazan "100 % Allah" yazisini gösterdi. Yani, galibiyeti, basarisini, mutlulugunu Allah'a sükran ifadesiyle yansitti. En az attigi gol kadar güzel ve kutlanmasi gereken bir jest yapti.

Yapti ama, Türkiye'de dininden utanan, her öküzün altinda buzagi arayan ve insanlarin olmayan niyetlerini sembollerden okuyup rejim sorunu çikarmakta mahir bir medya oldugunu unuttu. Çünkü, gelecegin en parlak futbol yildiz adaylarindan birisi olan Tevfik, Türkiye'yi pek bilmiyor; Almanya'da yasiyor ve ülkenin ünlü kulüplerinden Bayer Leverkusen'de forma giyiyor.

Yasadigi ülkede ve oynadigi kulüpte insanlarin dindarliklarini göstermeleri bir suç ve ayip olmadigi için; hatta birçok yildizin inancini açikça; mesela, istavrozla,
mesela dua ederek ve mesela haç takarak sergiledigini bildigi için, attigi golden sonra Allah'a sükür mesaji göndermekte sakinca görmemisti.

Olayi büyük bir istahla yakalayan gazete ve sonradan o gazetenin haberiyle, "bu ürkütücü irticai gelisme!"yi ekranlara tasiyan TV kanallari özetle sunlari söylediler:

"Olay saskinlik yaratti. Gelecekte bu tür bir olayin yasadisi örgüt propagandasi için kullanilabilecegi endisesi belirdi."

Artik ulusal ve uluslar arasi bütün maçlarda tekrarlana tekrarlana bayatlayan, formayi yukari çekip alttaki tisörte bir mesaj yazma gösterisi, sira "17 yas alti Tevfik"e gelince nedense "yasadisi örgüt propagandasi endisesi"ni hatirlatmis. Ya da Türk medyasinin mantigina göre, terör örgütleri her maçta mutlaka yapilan bu hareketi simdiye kadar gözden kaçirdilar da o tisörtteki, "100 % Allah" yazisini görünce birden uyandilar!

Tevfik, o tisörtten sevgilisine, ailesine veya sevdigi bir yildiza mesaj gönderse kimsenin umurunda olmayacak, hatta büyük ihtimalle fotografinin altinda "hem golünü atti, hem de mesajini yolladi" gibi, bizim spor medyamizin parlak zekasini yansitan bir baslik da olacakti.

Devami var Haberin ifade diliyle, "Maç sonrasi tepkilere sasiran Tevfik" yari korku yari saskinlikla, "Amacim bir mesaj vermek degildi. Içimden geldi " demis. Takdir ve alkis beklerken irtica-yasadisi örgüt-rejim üçgeninde acimasiz tartismalarin içine düsen bir gencin sasirmamasi mümkün mü?

Hocalari ve federasyon yetkilileri ne diyor peki? Ne diyebilirler! Türkiye'de, içinde din-iman-Allah kelimelerinin geçtigi bir cümleyle suçlanan herkes gibi onlar da korkuyla, "Gereken önlemleri alacagiz, bir daha olmayacak" diye fisildiyorlar. "Ne var bunda? Saçmalamayin, iyice azdirdiniz" diyecekler degiller ya...

Gülünç ve trajikomik ama gülüp geçmemek lazim. Ülkeyi bir uçtan bir uca, korku imparatorluguna çeviren, onbinlerce insana hayati zindan eden 28 Subat da sonuçta bu gülünç mantik üzerine kurulmustu. Ayni akil yürütme ve ayni mantiksizlik silsilesi; Türkiye'yi basbakanlardan kebapçilara kadar herkesin fislendigi bir fetrete mahkum etmisti.

Bu saçmaliklara ve dinin tezahürlerine karsi böylesine akildisi refleksler gösteren, asagilik kompleksine giren anlayisa tahammül edebilmek h


Serbest Kürsü

MollaCami.Com