Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Gençlik nereye?
Gençlik nereye?
Modernizmin "gençlik" vurgusunun altindan, hiç de güzel kokular gelmiyor. Modern akil, her alanda oldugu gibi hayati kategorize ediyor. Bu fiili bir indirgeme türü. Her indirgeme, ayni zamanda bütünü parçaya feda etme anlamina gelir. Hayati kategorize eden modern aklin da yaptigi bu.
Modern akla göre hayat sürecinin asamalari olan bebelik, çocukluk, gençlik, olgunluk, yaslilik ayri birer kompartiman. Bebeyi krese, çocugu okula, genci üniversiteye, olgunu ise, yasliyi huzurevine mahkum eden, evi ve aileyi islevsiz kilan, evi pansiyon aileyi kulüp haline getiren bir algi tarzi.
Bu tasavvur, hayati tipki "alabalik yetistirme çiftligi" gibi algiliyor. Boylarina göre birbirinden bagimsiz havuzlar. Havuzda beslenip büyütülen yavru, belli bir irilige ulasinca diger havuza aktariliyor. Bütün bu beslemeler büyütmeler, el bebek gül bebek muameleleri, kivaminda müsteriye sunmak için. Bu nedenle, hiçbiri dogal sürecin ürünü degil. Hepsi sentetik, hepsi suni.
Buna karsin Islam'in fitrata uygun akli, hayati biteviye akan bir irmak gibi algilar. Bu akil modern akil gibi kategorik degil, analitiktir. Bu irmagin yatagindan çikip denize dökülünceye kadar geçirdigi tüm asamalar, kesintisiz bir sürecin kopmaz halkalaridir. Nehir, denize kavusandir. Kiyilarini bereketli sulariyla döve döve kat ettigi her mesafe, hem nehri zenginlestirir, hem kiyilarini.
Nehri her hangi bir yerinden kesmek, onu nehir kilan tüm süreçleri olumsuz etkiler. Hayat da böyledir. Hayati bir yerinden kesmek, kesilen dilimini digerlerinin önüne çikarmak, hayata kast etmektir. Bir nehrin debisi en az kismi, denize kavusan noktasidir. Fakat, bir nehrin hürmete en layik kismi da orasidir.
Iste hayati böyle bir nehir olarak okuyan bir aklin ürünüdür gençlere özenen yaslilara lanet, yaslilara özenen gençlere rahmet okuyan hadis-i serif. "Ihtiyar heyeti" iste bu aklin bir isimlendirmesidir ve "yaslilar kurulu" degil, "tecrübeliler ve bilgeler kurulu" vurgusunu tasir. Seyh, lügatte "yasli" anlamina gelir, fakat mecazi vurgusu "bilgi ve bilgelik sahibi"dir.
"Baba-Ogul-Kutsal Ruh"un yerini "para-seks-güç" teslisinin aldigi Modern Batili/Batici akil, "gençlige" vurgu yaparken, aslinda kurbanlarina rüsvet vermektedir. Zavalli kurbanlar, kendilerine verilen bu rüsveti havada kaparak zokayi yutan balik durumuna düsmekteler. Oltaya geldiklerini bile fark edemeden, kendilerini üretim ve tüketim kisirdöngüsünün tavasinda bulmaktalar.
Tüm sektörler ürünlerinde onlari bir numarali tüketici kitle olarak gözüne kestirir. Müzik ve spor endüstrisi onlarin sirtindan geçinir. Kozmetik sanayi onlara çalisir. Fuhus ve uyusturucu sektörünün gözdesi onlardir. Bir seye dikkat edin: "Gençlik" adli bu modern zaman 'kuzularini' maniple eden ve onlari hedef kitle ilan eden bilumum sektörlerin parsasini toplayanlar, genellikle 'yasli kurtlar'dir.
Yüzyilin ilk çeyreginde Batililarin açtigi, bu milleti tüm asil iddialarindan arindirma ihalesinde finale kalan kadrolarin, tepeden mühendislik çalismalarinda gözlerine "gençleri" kestirmis olmalari hiç de tesadüf degildi.
Hatirlayin: Hitaplarin hemen tümü, bu bir irmak gibi biteviye akan hayattan izole edilmeye çalisilan zümreye yöneliktir. Vatanin istikbali onlara emanet edilmistir. Marslar gençlere adanmistir. Nedense, baska degil, 10 yilda 15 milyon "genç" yaratilmistir (!) Tüm resmi sloganlar, gençleri kafalamaya yöneliktir.
Elbet emanet edenler, genç sinifina dahil degildi. Bu emanetin kimlerin elinden alindigi, verilir gibi yapilip da gençlere niçin verilmedigi meraka deger?
"Ey Türk gençligi!" o zamanin retorigiydi. Simdi is aslina döndü.
Simdi moda retorik sudur: "Ey Türk ihtiyarlari! Vatan size emanettir!"
Artik vatan ihtiyarlara, mümkünse 65 yasin üstündekilere emanet edilmelidir. Hatta tekaüt yasi geldiginde, mümkünse görev süresi uzatilmalidir. Bunun mümkün olmasi için, demokrasinin çivisi sökülmesi gerekiyorsa gözünün yasina bakmadan sökülmeli, hükümet aleyhine nutuk atmak gerekiyorsa o da atilmalidir.
Hiçbir çare k