Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Marifetli hokkabaz, basini kaldir da bak.
Marifetli hokkabaz, basini kaldir da bak. Gökte bir oynayan var, yildizlarla kaydirak.
Insana verilmis duygu ve kabiliyetler akil, sir, ruh,hayal gibi latifeler kainatin içinde varolan alemlere sanki birer örnektirler.Evet insan küçültülmüs bir alemdir. Bu alemle kainat arasinda benzerlikler oldugu simdi daha iyi anlasiliyor.Çünkü,
Astronominin kainatla ilgili yaptigi arastirmalar gösteriyor ki, kainat da insan
gibi canli ve ona benzedigi görülüyor.
Crap nabulasinin merkezine yakin bir yerde bulunan pulsar saniyede 30 defa nabiz atisi gibi sinyaller göndermektedir. Kainatin kalbi diyebilecegimiz böylesi
yildizlar insani hayrete düsürüyor, Allah'in azametini tefekkür ettiriyor.Nasil her insanin yüzüne ve parmak ucuna ayri ayri birer mühür vurulmussa, galaksilerin yüzlerine de ayri ayri sekiller , mühürler ve desenler naksedilmistir.
Parmak izlerinin farkliligini ancak 19.yüzyilda kesfedebilen insanoglu, simdi yüz milyarin üzerinde oldugu söylenen galaksilerin parmak izlerini daha yeni yeni kesfetmeye baslamistir.Dünyanin en güçlü optik teleskopu olan Maunt Palomar
(ABD) rasathanesindeki 200 inçlik Hale teleskopunun gözlem sahasi içine 800 milyon galaksi girmektedir.Kainatta ise 100 milyar, belki daha fazla galaksi
oldugu tahmin ediliyor, bununla birlikte her bir galakside de milyarlarca yildiz bulunuyor.
Mesela,Samanyolu galaksisine 2,2 milyon isik yili uzaklikta bulunan Andromeda galaksisinin yildiz sayisi 300 milyar olarak hesaplanmis, Samanyolu
galaksisinde ise 200 milyar yildiz bulunmaktadir. Gül goncasi gibi ve farkli farkli renklerde ve desenlerde bir bahçeyi süsleyen rengarenk çiçekler misali,
gökyüzünün güzel yüzünü süslendiren galaksiler öylece ölçülü ve desenli bir sekilde yaratilmislardir.
Evet, galaksilerin planini çizemeyen onlari öylece güzel yaratamaz; nihayetsiz bir kudret içinde nihayetsiz bir san'at ve o san'at içinde de nihayetsiz bir farklilik gözlere görülmesi gösteriyor ki, onlari öyle yaratan zat her seyi bilen ve gücü
yeten bir yaraticidir.
Birbirine sarili çok yaprakli bir gül goncasi olan su alemimiz gösteriyor ki, güzelligi seven bir mahiyette yaratilan insanoglunun gözleri önüne serilen hadsiz güzellikler,san'atini pek güzel bir surette yapan yaraticinin kendini insanlara tanittirip,sevdirmek istedigini göstermektedir. Mimar Sinan'in Süleymaniye'sindeki ihtisami ve güzelligi hayretle seyreden insanin, binler güzellikler içine sarili bir gül
goncasi olan su alemin, gözlerimizin hayranlikla bakan bakislari karsisinda yaratacisini düsünmeyip, böylesi bir güzelligin ve mükemmelligin yaraticisini sevmemesi,nasil ki insaniyetini sukut ettirir; öylede onu sevmek ve muhabbet etmek de insaniyetin icabi oldugu gibi, kendimizi ona sevdirmeye çalismak da insanlik borcumuzdur.
Öyle bir kainatta yasiyoruz ki, uçsuz bucaksiz.Astronomi bilginlerince
gözlemlenebilen en uzak cisimler olarak guasarlarin isigi dünyamiza
milyarlarca senede ancak gelebilmektedir. Çapi 100 bin isik yili olan Samanyolu galaksisi bile saatte 10 bin km hizla giden bir roketle kat etmeye kalksak, bu
seyahat tam 15 milyar 800 milyon sene alirdi.Evet bizce mühim olan kainatin niçin yaratildigidir,nasil oldugu degildir. Hücreden yildizlara kadar nasil her varlik kendisi için tayin edilen vazifeyi eksiksiz ve kusursuz yapiyorsa, öyle de insan da yaratilis gayesini ve kainatin niçin yaratildigini düsünüp idrak etmesi gerektigi gibi üstüne düsen vazifelerini de yerine getirmeye çalismakla mükelleftir.
Dolayisiyla Ey Insan! Düsün, ara, bul ve saadete kavus.
Mehmet Sirin Seven
Selam sevgi ve dua Ile :)