Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim

Salat ü Selam

[navy]Salat ü Selam

i- Marketten çikmis eve gidiyordum. Küçük kiz annesine sordu: "Anne Peygamberimiz koç burcuymus öyle mi?" Kadin ile göz göze geldik, sorunun cevabini dilenir gibi bakti yüzüme. Verilmis cevap bazen geri alinip imha edilemeyecek sahnelere sebep olacagi için hiç cevap vermemek en iyisidir. Sükutuma tebessüm ektim.

Kadin ille de cevap vermemi bekliyor. Küçük kiza sen koç burcu musun diye sordum. Basini sallayip evet dedi. Peygamber Efendimiz''le ayni burçtan olmanin degil, onun davranislariyla ayni davranislara sahip olmamizin önemli
oldugunu söyledim ayak üstü. Annesi koç burcu ya da degil dememi tercih ederdi.

Nereden mi çikariyorum? Küçük kizin hangi davranislar diye merakla sordugu soruyu bana ulasmasini engelleyen bir eda ile çigneyip geçmesinden.Bu olaydan birkaç gün sonra bu defa benim kizim ayni soruyu sordu. Durup dururken. ilk tepkim neden böyle bir soru sordugu oldu."Arkadasim söylüyor. O koç burcu, biz degilsek ne yapalim?"

Durum hakikaten vahim.

ii- Kutlu Dogum Haftasi yeni bir adettir ve bu adetin ruhunun olmadik yerlere kanat açmamasi için dikkatli davranmak gerekiyor. Cünkü bilindigi gibi biz Efendimiz\\\'in dogumunu Mevlid Kandili ile kutluyoruz. Mevlid Kandili'nin günü kameri aya göre hesaplandigi için her yil degisik bir zamana denk gelerek bütün günleri dolasmis oluyor. Yukaridaki çocugun sorusu yeni bir sorudur bu bakimdan.

Bu günün çocuklari birkaç yas büyüdükten sonra "Kutlu Dogum Haftasi"nin Mart ayina denk geldigine tanik olacaklar ancak.Mevlid Kandili'nin resmi bayram olarak kutlanmasi yanlis hatirlamiyorsam ittihat ve Terakki dönemine rastliyor, 1910 yilina. Öteki ile karsilasmanin hizli ve ani oldugu dönemlerde "zihin bosluk birakmaz" çikarimina uygun olarak, ötekinde olan bizde olmayan, törenler yoluyla ikame edilmeye çalisiliyor. Ama genellikle bu esitlenme çok faydaci ve günü kurtarma anlayisina yenik düserek, faydadan daha çok zarar getirecek bir "çogalmayi" da dogurabiliyor.

1910 yilinda resmi olarak yapilan Mevlid Bayrami kutlamalari cumhuriyetin ilanina kadar devam ediyor. Cumhuriyetin ilani ile birlikte Mevlit Bayrami bayram kapsamindan çikariliyor. Fakat nat ve Mevlid-i Serif yazma gelenegi devam ediyor.
Son yillarda yarismalar yoluyla nat yazmak özendirilemeye çalisiliyor. Kutlu Dogum Haftasi belediyeler tarafindan etkin bir sekilde kutlanmaya çalisiliyor.

Mart ayinin sonundan itibaren bazi belediyeler bendenizi arayarak geçen yil dile getirmis oldugum elestirileri dikkate aldiklarini, tavsiyelere açik olduklarini bildirdiler.Telefonda söylemis oldugum hususlari burada da dile getirmekte fayda var. Dini kutlamalar ile sov maksatli kutlamalarin birbirine karistirilmamasi için "Kutlu Dogum etkinlikleri" kitlesel olarak kutlanmaktan kaçinilmali. Ne demek istiyorum? Bir defaligini on bin kisilik stadyumu doldurmaktan ziyade, on ayri yerde yüzer kisilik kutlama faaliyetleri düzenlemek daha samimi olacaktir. Kitlesel olan her sey duygunun dilini yipratir.

Kutlu Dogum Haftasi kutlamalarinda metafizik bir ürperti ile insani en yüksek mertebeye çikarmasi gereken siir dilinin pespaye bir siradanliga teslim edildigini görmek üzüntü verici. Piyasada "ilahi" adi altinda dolasan "sey"lerin beste ve güfte degerinin çok düsük olmasi sizi incitmiyor mu? Bu durumun karikatür krizinden daha vahim oldugunu düsünüyorum.

Aslolan kutlamak degil. Efendimiz'in Ahlaki ile ahlaklanabilmek. Efendimiz'in ahlaki ile ahlaklanmak sadece bir haftaya bir güne sigdirilabilecek bir sey degildir. Ümid ediyorum ki, topragin tohumu kabul etmek için en uygun oldugu bahar mevsimi kalbimize de gelmistir ve biz Efendimiz'in ahlaki ile ahlaklanmis olarak; öfkenin degil sevginin, gösterisin degil yardimlasmanin, kendimizi degil ötekini düsünmenin, ben demeden önce sen demenin, Allah'tan baska kimseye kul olmayacak kadar özgür, bir karincayi incitmekten korkacak kadar merhamet ehli olmanin tohumunu kalbimizde yesertiriz. Ancak o zaman yapmaya çalistigimiz kutlamalar gerçekten "kutlu" olur.

Diyanet'in Kutlu Dogum Haftasi'ni Diyarbakir'dan baslatmasini çok anlamli buluyorum. Ayriliktan degil "ayni"liktan beslenmenin zamani.Bu vesile ile Mevlid Kandilinizi tebrik ediyor Cenab-i Allah'tan mesafeleri eritecek ibadetler nasip etmesini; gönülden gönüle, dogudan batiya, kuzeyden güneye köprüler kurmasini niyaz ediyorum.

[/navy]

Selam Sevgi ve Dua ile :)

Serbest Kürsü