Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim
Padisahin devesi
BiR KiSSA BiN HiSSE
Padisahin canindan çok sevdiGi bir devesi vardi. Bu deveye çok iyi bakmalari için en titiz hizmetçileri görevlendiren padisah:
"Deveye iyi bakin. Onu aç susuz birakmayin. Onu hastalandirmayin. Onu kizdirmayin. Onu öldürmeyin." diye siki sikiya deve bakicilarini tembihledi.
Ardindan da:
"Kim bana devenin öldüGünü söylerse, onun kellesini keserim."
Diye baGirip tehdit savurdu.
Olacak bu ya... Günlerden bir gün, deve hastalandi. Hizmetçiler bir yandan, deve bakicilari bir yandan deveyi iyilestirmek için çok çalistilar. Dünyada ne kadar sifali bitki varsa yedirdiler. sifali sular içirdiler. Karnini tok tuttular, sirtini pek tuttular.
Fakat olmadi. Deve iyilesmedi. Tam tersine, hastaliGi ilerledi.
Nihayet bir gün deve öldü.
Fakat sorun burada baslamisti. simdi kim gidip, padisaha, "Deven öldü!" diyebilecekti. Deve bir - iki gün ahirda öylece yatti. Fakat, devenin kokulari etrafi sarinca, içlerinden biri: "Bu böyle mi kalacak? Ben bunu gider, padisaha söylerim." dedi ve padisahin huzuruna çikti.
Padisah:
"Söyle bakalim. Bizim deveden ne haber?" dedi.
Hizmetçi birkaç kez yutkunduktan sonra aGlamakli bir ses ile:
"Sultanim! Kiymetli deveniz yatti kalkmiyor" Yumdu gözlerini açmiyor" Uzatti ayaklarini toplamiyor" Koydu kafasini yere kaldirmiyor!" dedi ve aGlamaya basladi.