Bölümler | Kategoriler | Konular | Kitaplar | İletişim


Üç Semavi Dinde Ortak Olan Ahlaki DeGerler NELERDiR???

AsaGida üç ilahi din arasindaki bu ortak ahlaki deGerlerden bazilarina yer vereceGiz.

Tevekkül Etmek

Allah, iman edenlerin en büyük dostu ve yardimcisidir. inananlar bir zorlukla veya sikintiyla karsilastiklarinda da, rahatlik ve güven içinde olduklarinda da Allah’in kendileri ile beraber olduGunu bilir, yalnizca Allah’a yönelip dönerler. Tevekkül, sadece inananlarin yasadiGi bir konfor ve güzelliktir. Din ahlakindan uzak yasayanlarin dünya hayatindaki sikinti ve üzüntülerinin, stres ve depresyon gibi rahatsizliklarinin en temel nedenlerinden biri de bu gerçeGe sirt çevirmeleridir. Tevekkülün inananlarin önemli bir vasfi olduGu bir Kuran ayetinde söyle bildirilmistir:

“De ki: “Allah’in bizim için yazdiklari disinda, bize kesinlikle hiçbir sey isabet etmez. O bizim mevlamizdir. Ve müminler yalnizca Allah’a tevekkül etmelidirler.”” (Tevbe Suresi, 51)

insanlarin kaygiya kapilmalarinin anlamsiz olduGu, her konuda Allah’a güvenmeleri gerektiGi incil’de de söyle ifade edilmektedir:

“isa öGrencilerine söyle dedi: “Bu nedenle size sunu söylüyorum: “Ne yiyeceGiz?” diye caniniz için, ya da “Ne giyeceGiz?” diye bedeniniz için kaygilanmayin... Kargalara bakin! Ne eker, ne biçerler; ne kilerleri, ne ambarlari vardir. Tanri yine de onlari doyurur... Hangi biriniz kaygilanmakla ömrünü bir anlik uzatabilir? Bu küçücük ise bile gücünüz yetmediGine göre, öbür konularda neden kaygilaniyorsunuz?” (Luka, Bap 12, 22-26)

Tevrat’ta ise yalnizca Allah’a yönelen ve Rabbimiz’e dayanip güvenen kimseyi Allah’in basariya ulastiracaGi bildirilmektedir. iman eden Yahudilerin, Allah’a tevekkül etmeleri gerektiGi söyle ifade edilmektedir:

“... Beni dinleyin, ey Yahuda halki ve Yerusalim’de oturanlar! Tanriniz Rabbe güvenin, güvenlikte olursunuz. O’nun peygamberlerine güvenin, basarili olursunuz.” (2. Tarihler, Bap 20, 20)

Güzel Ahlaka Davet Etmek

Elçiler ve inananlar tarih boyunca insanlari Allah’in yoluna ve güzel ahlaka davet etmislerdir. Allah’i, ahireti, cennet ve cehennemi, güzel ahlaki anlatarak, onlari Allah’in istediGi sekilde yasamaya çaGirmislardir. Bir Kuran ayetinde, “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öGütle çaGir” (Nahl Suresi, 125) seklinde emredilmistir.

Al-i imran Suresi’nin 113-114. ayetlerinde ise, Kitap Ehli’nin, baska bir ifadeyle Allah Katindan kendilerine kitap verilmis olan Yahudiler ve Hiristiyanlarin içindeki bir topluluGa dikkat çekilir. Güzel ahlaka davet eden samimi, salih Yahudi ve Hiristiyanlardan olusan bu topluluk ayetlerde söyle bildirilir:

“Onlarin hepsi bir deGildir. Kitap Ehli’nden bir topluluk vardir ki, gece vaktinde ayakta durup Allah’in ayetlerini okuyarak secdeye kapanirlar. Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman eder, maruf olani emreder, münker olandan sakindirir ve hayirlarda yarisirlar. iste bunlar salih olanlardandir.” (Al-i imran Suresi, 113-114)

Hz. isa’nin ve öGrencilerinin hayati bu konunun güzel örneklerinden biridir. Konuya iliskin incil’deki bazi ifadeler söyledir:

“Kardeslerim, içinizden biri gerçeGin yolundan saparsa ve biri onu yine gerçeGe döndürürse, bilsin ki, günahkari sapik yolundan döndüren, ölümden bir can kurtarmis ve bir sürü günahi örtmüs olur.” (Yakup’un Mektubu, Bap 5, 19-20)

BaGislayici Olmak

insan, yanilmaya ve hata yapmaya açik bir varliktir. Yasami boyunca pek çok kez hata yapar; ayni zamanda pek çok defa çevresindeki insanlarin kendisini ilgilendiren hatali davranislariyla karsilasir. Kuran ahlakini yasamayan insanlarin büyük kismi hatalara karsi tahammülsüzdür, hata yapan kisiye karsi sabir gösteremezler. Özellikle de yapilan hatadan zarar görmeleri söz konusu ise, hatayi yapan kisiye karsi acimasizca davranabilirler. Din ahlaki ise baGislayici ve hosgörülü olmayi gerektirir. iman edenler, aciz birer kul olduklarinin bilincindedirler. Karsilarindaki insanin yaptiGi hatanin bir benzerini kendilerinin de yapabileceGini bilerek davranirlar. insanlara güzel söz söyler, affedici olurlar. BaGislayici olmanin Rabbimiz Katinda övülen bir ahlak olduGu Kuran’da su sekilde bildirilmektedir:

“Güzel bir söz ve baGislama, pesinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayirlidir. Allah hiçbir seye ihtiyaci olmayandir, yumusak davranandir.” (Bakara Suresi, 263)

Tevrat’ta da iman eden kisinin mutlaka sabirli ve hosgörülü olmasi gerektiGi bildirilmistir. Bir hatayla karsilastiGinda “onu diline dolamamak”, insanlara karsi öfke duyup intikam almaya kalkismamak inananlara öGütlenmistir. Konuyla ilgili bir Tevrat pasaji su sekildedir:

“Sevgi isteyen kisi suçlari baGislar, olayi diline dolayansa can dostlari ayirir.” (Süleyman Meselleri, Bap 17, 9)

incil’de, kisinin karsisindakini baGislamasi durumunda kendisinin de baGislanacaGi (Luka, Bap 6, 37) ifade edilmistir. Ayrica inananlarin insanlara karsi hosgörülü ve baGislayici davranmalari gerektiGi ise bir incil açiklamasinda söyle bildirilmistir:

“...Yürekten sevecenliGi, iyiliGi, alçakgönüllülüGü, sabir ve yumusakliGi giyinin. Birbirinize hosgörülü davranin. EGer birinizin ötekinden bir sikayeti varsa, Rabbin sizi baGisladiGi gibi, siz de birbirinizi baGislayin.” (Pavlus’un Koloselilere Mektubu, Bap 3,12-13)

Alçakgönüllülük

Alçakgönüllülük inananlarin ortak bir vasfidir. Allah, ayetlerde kendini büyük gören, kibirli insanlari sevmediGini bildirmistir.

inananlar, kendilerine sayisiz nimetler verenin Allah olduGunu, herseyin gerçek ve tek sahibinin de Allah olduGunu bilirler. Hiçbir sekilde kibirlenme içine girmezler. Allah’in karsisinda ne kadar aciz olduklarinin farkindadirlar. Aklin, bilginin, güzelliGin, zenginliGin, itibarin ve diGer her türlü imkanin kendilerinden kaynaklanmadiGini; bunlarin Allah’in bir nimeti olduGunu bilirler. iste bu nedenle mütevazi davranirlar.

Allah, Kuran’da inananlarin tevazulu tavrini söyle belirtmistir:

“O Rahman (olan Allah)in kullari, yeryüzü üzerinde alçakgönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap olduklari zaman “Selam” derler.” (Furkan Suresi, 63)

AlçakgönüllülüGün önemi ve bu tavri gösterenlerin Allah Katinda üstün kilinmis insanlar olduklari incil’de söyle ifade edilir:

“Her bakimdan alçakgönüllü, yumusak huylu, sabirli olun, sevgiyle birbirinize katlanin.” (Efesoslulara Mektup, Bap 4, 2)

Ayni sekilde Tevrat’ta da kibirli olmaktan sakinmak gerektiGi, Allah’in alçakgönüllü kullarindan razi olacaGi bildirilmektedir. Konuyla ilgili bir Tevrat pasaji su sekildedir:

“...Rabbin hükümlerini yapmis olan dünyanin bütün alçakgönüllüleri, Rabbi arayin; salahi arayin, alçakgönüllülüGü arayin...” (Tsefanya, Bap 2, 3)

Öfkeyi Yenmek

Öfke, insanin olaylari saGlikli ve gerçekçi deGerlendirmesine, doGru ve adil karar vermesine engel olur. Öfkenin devreye girmesi kisiyi, Allah’in hosnut olacaGi sekilde davranmaktan, hosgörülü ve merhametli olmaktan alikoyar. iste bu nedenle mümine yakisan tavir öfkesini yenmektir. Böylece kizginlik ve hiddet hislerinin neden olabileceGi hatali davranislar ve çesitli zararlardan da korunmus olur. Kuran’da öfkelerini yenenlerin ahlaki övülmüstür:

“Onlar, bollukta da, darlikta da infak edenler, öfkelerini yenenler ve insanlar(daki haklarin)dan baGislama ile (vaz) geçenlerdir. Allah, iyilik yapanlari sever.” (Al-i imran Suresi, 134)

incil’de öfkenin kötü bir özellik olduGu, kardesine karsi öfkeye kapilanlarin “yargilanmayi hak edecek”leri belirtilmektedir. Bu konudaki bir incil ifadesi söyledir:

“Her tür aci söz, öfke, kizginlik, gürültücülük, sövücülük ve bunlarin yani sira her tür kötülük üzerinizden gitsin.” (Efesoslulara Mektup, Bap 4, 31)

Tevrat’ta yer alan açiklamalar da inananlarin öfkelenmekten sakinip kaçinmalari gerektiGini göstermektedir:

“Sefihin (gaflet içinde olanin) öfkesi hemen belli olur; fakat basiretli adam utanci örter.” (Süleymanin Meselleri, Bap 12, 16)

“Çabuk öfkelenen akilsizlik eder...” (Süleyman’in Meselleri, Bap 14, 17)

sükretmek

sükretmek, Allah’in verdiGi nimetlere karsilik, yürekten O’na olan sükran ve sevgi duygularini dile getirmektir. Her türlü nimetin Allah’tan geldiGini ifade etmektir. insan samimi bir sekilde tefekkür ederse, Allah’in nimetlerine ancak Allah’in dilemesiyle sahip olduGunun farkina hemen varir. inananlar, hangi durumda olurlarsa olsunlar Allah’a sükrederler. iman etmeyenler ise sükretmeyi akillarina bile getirmezler. süphesiz bu büyük bir nankörlüktür.

sükretmek, Kuran’in çesitli ayetlerinde bildirilen ve müminlerin gereken hassasiyeti göstererek içten yerine getirmeleri gereken bir ibadettir. Bu konudaki bir ayet söyledir:

“Hayir, artik (yalnizca) Allah’a kulluk et ve sükredenlerden ol.” (Zümer Suresi, 66)

incil’de de “her durumda sükredin” yazilidir. (Selaniklilere i. Mektup, Bap 5, 18) Hz. isa’nin hayatinin anlatildiGi bölümlerde de çesitli vesilelerle onun Allah’a sükrettiGi ifade edilir. Elbette bu güzel davranis inananlar için bir örnek teskil etmektedir.

Tevrat’ta da inananlara sükretmeleri bildirilmektedir. Bununla ilgili bazi açiklamalar su sekildedir:

“…. Tanri’ya övgü ve sükür ezgileri söylenirdi.” (Nehemya, Bap 12, 46)

“Kapilarina sükranla, avlularina hamd ile girin; O’na sükredin, ismini takdis edin.” (Mezmurlar, Bap 100, 4)

Sadece Allah’in Rizasini Aramak

insanlar, kendilerine “Allah için ne yaptin?” diye sorulduGunda birbirinden farkli yanitlar verirler. Kimi fakirleri doyurduGunu, kimi çesitli ibadetler yaptiGini, kimi de dua ettiGini söyler. Bunlar, süphesiz, güzel davranislardir. Ancak insanin, sadece belirli vakitlerde Allah için güzel davranislarda bulunup, diGer vakitlerinde ise Allah’in varliGindan ve hesap gününün yakinliGindan gafil bir hal içerisinde olmasi büyük bir hatadir. Gerçekten iman etmis bir insan, Allah’in kendisini ve bütün alemleri sarip-kusatmis olduGunu unutmaz ve hayatinin her aninda Allah’in beGenisini ve sonsuz cenneti kazanmak, sonsuz cehennem azabindan kurtulmak için elinden gelen çabayi gösterir.

Allah Kuran’da, Kendisi’nin rizasini kazanmayi tek amaç edinmis olan kimselerin kurtulusa ereceGini su sekilde bildirmistir:

“Binasinin temelini, Allah korkusu ve hosnutluGu üzerine kuran kimse mi hayirlidir, yoksa binasinin temelini göçecek bir yarin kenarina kurup onunla birlikte kendisi de cehennem atesi içine yuvarlanan kimse mi? Allah, zulmeden bir topluluGa hidayet vermez.” (Tevbe Suresi, 109)

Tevrat’ta da iman edenlerin, Allah’a “Rizani islemeyi bana öGret” diye dua ettikleri ifade edilmektedir. Mezmurlar kitabinda geçen bu dua su sekildedir:

“Sana siGiniyorum. Rizani islemeyi bana öGret. Çünkü Sen benim Allah’imsin...” (Mezmurlar, Bap 143, 9-10)

incil’de de Hz. isa’nin kendisine tabi olanlardan asil isteGinin Allah’in rizasini kazanmak için çalismak olduGu belirtilmistir. Hz. isa’nin her zaman yalnizca Allah’in razi olacaGi üstün bir ahlak ve tavir içinde olduGu bildirilmistir. iman edenlerin nerede, hangi isle mesgul olurlarsa olsunlar, yaptiklarini mutlaka yalnizca Allah için yapmalari gerektiGi incil’de su sekilde bildirilmektedir:

“Ne yerseniz yiyin, ne içerseniz için, ne yaparsaniz yapin, tümünü Tanri’nin yüceliGi için yapin.” (Korintoslulara i. Mektup, Bap 10, 31)

“... Rab’den korkarak itaat edin... her ne yaparsaniz insanlara deGil, Rabbe yapar gibi candan isleyin.” (Koloselilere Mektup, Bap 3, 22-24)

Semavi Dinlerde inananlara Düsen Sorumluluk

islamiyet, Hiristiyanlik ve Yahudilikte ortak olan ahlaki deGerlerin her biri, bu dinlerin mensuplarinin ittifak içinde hareket etmeleri gerektiGinin önemli delillerindendir. Müslüman, Hiristiyan veya Yahudi olsunlar, tüm inananlara düsen görev ise açiktir: Barisin, huzurun, refahin, güzel ahlakin, iyiliGin, mutluluGun, güvenliGin hakim olduGu toplumlarda yasamak için ittifak halinde olmak. Yeryüzünden ateizm ve materyalizm gibi dinsiz ideolojileri ve onlarca yildir neden olduklari zulüm, kargasa ve ahlaki çöküntüleri ortadan kaldiracak olan bu ittifak, Allah’in izniyle ahir zamanda Hz. isa ve Hz. Mehdi vesilesiyle saGlanacaktir. içinde bulunduGumuz bu dönem, Peygamber Efendimiz (sav)’in bin dört yüz sene önce müjdelediGi bu tarihi olayin gerçeklesmesinin yaklastiGi dönemdir. Bu nedenle hangi dine mensup olursa olsun tüm inananlar bu iki kutlu sahsa zemin hazirlamali, onlara destek olmak ve yakinlarindan olmak için samimi bir çaba sarf etmelidirler. inananlar yeryüzünü aydinlatacak ve tüm insanlara yönelik hayirli faaliyetlerde bulunacak bu iki mübarek sahsa destek olabilmek için beraberlik içinde hareket ederse, Allah inananlari basarili kilacaktir. Allah, Kendi yoluna uyanlara kesin olarak yardim edeceGini bir Kuran ayetinde söyle vaat etmistir:

“Onlar, yalnizca; “Rabbimiz Allah’tir” demelerinden dolayi, haksiz yere yurtlarindan sürgün edilip çikarildilar. EGer Allah’in, insanlarin kimini kimiyle defetmesi (yenilgiye uGratmasi) olmasaydi, manastirlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah’in isminin çokça anildiGi mescitler, muhakkak yikilir giderdi. Allah Kendi (dini)ne yardim edenlere kesin olarak yardim eder. süphesiz Allah, güçlü olandir, aziz olandir.” (Hac Suresi, 40)

Her üç dinin mensuplari da birbirlerine anlayis ve hosgörü içinde yaklasmalidir. Önemli olan, farkliliklari deGil ortak noktalari gündeme getirmek, zorlastirici deGil kolaylastirici, yikici deGil yapici, engelleyici deGil yardimci, ayirici deGil tamamlayici, bölücü deGil birlestirici olmaktir.

Selamünaleyküm ,

Kardesim dikkatimi cektide ,

Lütfen Tevrat ve incil diye yazdigin kitablar hakkindaki tanimlamalarini degistir.
Cünki sokaktaki cocuga sorsaniz size ,
bugünkü sekliyle bunlarin insanlar tarafindan degistirilmis ve hic bir hükmü olmayan kitablar olduklarini size söylerler.
Lütfen sizde incil ve Tevrat olarak tanimlamayin...,
Olsa olsa oda belki, sözde incil ve sözde Tevrat denilebilir.

Olmayan bir seyi oymus gibi tanimlamak yanlistir diye düsünüyorum !

Diger inanc daki insanlarla münasebetimize gelince...,

Bizler yani Müslümanlar dogasi geregi,
Yaradilani severiz Yaradandan ötürü .

Bizim baska inancdaki insanlarla herhangi bir problemimiz yokki bize böyle kiyasli bir aciklama yazmissiniz.

Senin Dinin Sana benim Dinim Bana oldugu müddetce sorun yasanmaz.
1400 senedir de yasanmadi. Öyleyse Bu kiyasli aciklamanizi luzumsuz buluyorum !

Haa anlatmak istediginiz baska birsey varsa orasini bilmem.

Selamet ile dostum.

Hiç süphesiz din, Allah katinda islam'dir. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarindaki "kiskançlik ve hakka baskaldirma" (baGy) yüzünden ayriliGa düstüler. Kim Allah'in ayetlerini ink

:-|

[quote]Orjinal olarak yazan sadien

Hiç süphesiz din, Allah katinda islam'dir. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarindaki "kiskançlik ve hakka baskaldirma" (baGy) yüzünden ayriliGa düstüler. Kim Allah'in ayetlerini ink

[quote]Orjinal olarak yazan fazill

[quote]Orjinal olarak yazan sadien

Hiç süphesiz din, Allah katinda islam'dir. Kitap verilenler, ancak kendilerine ilim geldikten sonra, aralarindaki "kiskançlik ve hakka baskaldirma" (baGy) yüzünden ayriliGa düstüler. Kim Allah'in ayetlerini ink


Serbest Kürsü

MollaCami.Com